“KKTC’nin tüm dünya tarafından tanınacağı günleri göreceğiz”

Büyükelçi Feyzioğlu, “Uluslararası hukuk anlamında eşit, egemen KKTC devletinin tüm dünya tarafından tanınacağı günleri hep birlikte inşallah göreceğiz” dedi

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, “Eğer Rumlar AB’ye güvenip çözümsüzlüğün peşinde gidiyorsa, KKTC’nin de Türkiye’si vardır ve daima olacaktır” dedi.
Büyükelçi Feyzioğlu, Cumhuriyet Meclisi’nin Türk Devletleri Teşkilatı Parlamenterler Birliği Asamblesi’nin 12. Genel Kurulu’nda gözlemci üye olmasını kutlamak amacıyla Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre’yi ziyaret etti.
Feyzioğlu, gözlemci statü veya asıl üye statüsünün çok da önemli olmadığını, burada önemli olanın, devlet olarak üyelik olduğunu kaydetti. Feyzioğlu, bunun aslında "tanınma" denilmeden bir tanınma anlamına geldiğini söyledi.  
Metin Feyzioğlu, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın “BM genel Kurulu’nda KKTC’yi artık tanıyın” çağrısının uluslararası hukukun gereğini tüm dünyaya hatırlatmak açısından çok değerli ve önemli bir adım olduğunu anımsattı. Feyzioğlu, geçen hafta kazanılan bu üyeliğin ise bunun yansıma ve sonuçları niteliğinde olduğuna işaret ederek, bunun devamının artarak geleceğine inanç belirtti.
Feyzioğlu, “KKTC’nin uluslararası hukuk anlamında eşit, egemen devletinin tüm dünya tarafından tanınacağı günleri hep birlikte inşallah göreceğiz” dedi.
Bazı kesimler tarafından KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı veya TÜRKPA’ya "gözlemci" üyeliğinin, "asıl" üye olmadığı gerekçesiyle küçümsenmeye çalışılmasını eleştiren Feyzioğlu, şöyle devam etti:
“Adadaki sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eyaleti ya da toplum olarak değil de KKTC devleti ve Kıbrıs Türk halkı olarak kabul görmek çok önemli.. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve onların etki alanındakileri bu gelişme öfkelendirdi çünkü KKTC devleti bağımsız, egemen, eşit hukuki statüde bir devlet olarak artık devletler camiasında kabul görmeye başladı.”  
Uluslararası hukuka göre KKTC’nin devlet olmanın tüm şart ve unsurlarını içerdiğine dikkat çekerek, tanımayan devletlerin, uluslararası hukuku siyasetle gölgelendirdiğini kaydeden Feyzioğlu, KKTC devletini tanımamanın, devletin varlığını sorgulatmayacağını belirtti.
Türkiye ve KKTC devletinin uluslararası hukuka uygun tanınma haklı ve meşru çağrısının, KKTC’nin altyapısını kusursuz hale getirme gayretiyle doldurulacağını ifade eden Feyzioğlu, şöyle devam etti:
“KKTC devleti bağımsız egemen olduğuna göre, altyapıdaki yapısal tüm eksiklikler giderilerek, sonsuza kadar varlığını sürdürebilecek hale gelmesigerekiyor. TC Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki 'KKTC’yi artık tanıyın' çağrısının içeriğinin doldurulması için Türkiye kardeşlik hukuku çerçevesinde KKTC’ye Anadolu’dan su getirildi. Bu, burada kalıcıyız, birileri bizi tanımsa da tanımamaya dirense de biz kalıcıyız demek.
Aynı şekilde bu bölgedeki en önemli havaalanlarından birini çok yakında hizmete sokuyoruz. 400 milyon Dolar’a. Bu havalanın açılması da burada bir devlet vardır, bağımsızdır, egemendir ve kalıcıdır anlamına gelir.
Yine o çerçevede kablo ile elektriğin getirilmesi burada bağımsız egemen, sonsuza kadar varlığını sürdürecek bir devletin bulunduğunun aslında bir işareti, göstergesi, bir ispatıdır. Güney Kıbrıs ve Rumların destekçilerinde öfke ve telaş yaratan bu kabloyla ilgili mesele şudur: KKTC güneş enerjisini kullanarak elektriğini üretecek ve Anadolu’ya kabloyla gönderecek. Almanya ve Romanya Kıbrıs Türkünün ürettiği elektriği kullanmaya başlayınca, bu artık buradaki devletin kalıcı olarak kabulünün mühürlenmesi anlamına gelecek.”
Feyzioğlu, kablonun güneşin olmadığı zamanlarda Türkiye’den enerji arz güvenliğini sağlayacağını, güneşin olduğu zamanlarda da Kıbrıs Türklerinin ürettiği elektriği tüm sisteme vererek, “Biz de bu devletler ailesinin eşit bir ferdiyiz” mesajı vereceğini vurguladı.
Feyzioğlu şöyle devam etti:
“Bu projeler birer birer hayata geçtiğinde Rumlar kendi siyasetçilerine diyecekler ki Türklere, Türkiye’ye, KKTC’ye düşmanlığı bırakın, biz de onlardan elektrik almak istiyoruz diyecek. Telaş budur.  Bu olunca KKTC ve Türkiye düşmanlığı siyaseten Güney’de prim yamayı bırakacak ve bu adada barış bir kez daha kuşkusuz ve kalıcı olarak galip gelecek. Mutlu Barış Harekatı’yla sağlandığı gibi. Bu aslında büyük bir barış projesidir.”
Türkiye’nin KKTC’de yaptığı diğer proje ve altyapı yatırımlarına da dikkat çeken Feyzioğlu, Karpaz’dan Mağusa’ya acil hasta yetiştirilmesinin oldukça sıkıntılı olduğundan, özellikle acil durum vakalarına daha merkezi ve daha ulaşılabilir bir yerde müdahale edilebilmesi için yeni bir sağlık merkezi kurulacağını vurguladı.
Güzelyurt’taki hastane inşaatının tamamlanacağını ve 500 yataklı Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin temelinin de en kısa sürede atılacağını ifade eden Feyzioğlu, sosyal konut projesi ve kırsal kesim arsalarının altyapılarının da TC tarafından yapılacağı müjdesini verdi.
 
Daha Fazla Haber