Folbigg, senelerce tüm suçlamaları reddederken, Folbigg’in serbest kalması için yıllardır bilim insanlarının öncülüğünde yoğun bir kampanya yürütülüyordu. Sonunda Folbigg'in mahkûmiyet kararı, yeni bilimsel kanıtlar sonrası temyiz mahkemesi tarafından bozuldu. Folbigg, 20 yıl hapiste kaldıktan sonra haziran ayında serbest bırakıldı ve şimdi de rekor bir tazminat alacak.
Folbigg beraat ettikten sonra, "Neredeyse çeyrek asır boyunca kimse inanmadı ve düşmanlıkla karşılandım. Her türlü istismara maruz kaldım. Bir gün burada ismimin temize çıkmasını umdum ve dua ettim. Umarım benim çektiğim acıyı bir daha kimse yaşamaz" dedi.
GÜNLÜKLERİ KANIT OLARAK GÖSTERİLMİŞTİ
Yaşları 19 gün ile 18 ay arasında değişen dört küçük çocuğunu (Caleb, Patrick, Sarah ve Laura) 1989 ile 1999 yılları arasında öldürdüğü açıklandığında, suçlamalar tıbbi kanıtlar yerine, Folbigg'in günlük kayıtlarına dayanıyordu.
Folbigg'e karşı açılan dava aynı zamanda, bir ailede üç veya daha fazla ani bebek ölümünün, aksi kanıtlanana kadar cinayet sayılacağı yönündeki tartışmalı ve artık geçerliliğini yitirmiş bir kural olan Meadow Yasası temel alınmıştı.
Folbigg, 1998 yılında ölen son çocuğu Laura hakkında günlüğüne şunları yazmıştı: “Ona o kadar öfkeyle bağırdım ki bu onu korkuttu, ağlamayı kesmedi. O kadar kötüleştim ki onu neredeyse bilerek yere düşürdüm ve bıraktım. Onu yere yatırıp uzaklaşacak kadar kendimi tuttum. Odama gittim ve onu ağlamaya bıraktım. Muhtemelen sadece 5 dakika geçmişti ama bir ömür gibi geldi. Kendimi bu dünyadaki en kötü anne gibi hissediyorum. Artık beni terk etmesinden korkuyorum. Sarah'nın yaptığı gibi. Bazen ona karşı asabi ve zalim davrandığımı biliyordum ve o gitti. Biraz yardımla."