“1960 öncesine dönmek istemiyoruz”

Ayvasıl şehitleri törenle anıldı. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Türklerin bilinmeyen bir maceraya sürüklenmek istendiğini vurguladı

Türkeli (Ayvasıl) şehitleri dün Lefkoşa Tekke Bahçesi’nde düzenlenen törenle anıldı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yanı sıra törende, Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Genel Başkanı Gürsel Benan da konuşma yaptı.
Anma töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, Ayvasıl’da yaşananların tüyler ürpertici olduğunu söyleyerek, “Bunları tekrar yaşamamak için hassasiyetlerimizi birlik ve beraberlik içinde dile getirmemiz, sürdürmemiz çok önemli” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaşadığı acıları unutmayan Kıbrıs Türk halkının 1960 öncesine de 1974 öncesine de dönmek istemediğini vurgulayarak, “Geleceğimizi ayrı devlet çatısı altında görüyor, onun için iki devletli siyaset diyoruz.  Dünya Kıbrıs Türk halkının iradesine saygı duymalı” dedi.
1960 kuruluş anlaşmasının mürekkebi kurumadan Kıbrıslı Türklerin katliamdan geçirildiğini, Rumların burayı Yunanistan’a bağlamak istediğini belirten Tatar, “Nitekim hala bunu hayal edenler var” dedi.
Uluslararası toplumun Kıbrıs Türk halkı üzerindeki baskısını, ambargo ve izolasyonunu sürdürdüğünü, niyetin kuzey ve güneyi federal çatıda Avrupa Birliği’ne dahil etmek, Anavatan Türkiye ile tarihi ve kutsal bağları koparmak olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Türklerin bilinmeyen bir maceraya sürüklenmek istendiğini söyledi.
“Biz 1960 öncesine de 1974 öncesine de dönmek istemiyoruz” diyen Tatar, “Dünya Kıbrıs Türk halkının iradesine saygı duymalı. Biz kendi devletimizin çatısı altında, Anavatanımızın garantörlüğüne, Türk askerinin caydırıcı bir güç olarak buradaki varlığına önem veriyoruz. Bunlar bizim kırmızı çizgimiz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şunları da kaydetti:
“Yaşadığımız acılardan, ödediğimiz bedellerden sonra geleceğimizi ayrı bir devlet çatısı altında görüyor, onun için yeni siyaset, iki devletli siyaset diyoruz. Ancak İki egemen eşit devletin yan yana iş birliği yapacağı bir çözüm modeline razı olabiliriz. Bizleri Türkiyesiz, Anavatanın güvencesi olmadan bir maceraya sürüklemelerine asla razı olamayız, olmamalıyız”
Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Genel Başkanı Gürsel Benan ise, EOKA’nın Kıbrıslı Türklere yaptığı ilk katliamla Ayvasıl’da tek Türk bırakılmadığını, 10 yaşından 90 yaşına kadar insanların öldürüldüğü, gömülecekleri çukurların bile bu insanlara kazdırıldığını söyledi.
Kıbrıs Türk halkının 1974’e kadar Türk kimliğini ve varlığını korumak için tüm imkansızlıklara, yokluklara ve binlerce şehide rağmen örnek bir direniş ve dayanışma sergilediğini kaydeden Benan, 20 Temmuz 1974’te gerçekleşen Barış Harekatı ile Kıbrıs’a barış geldiğini söyledi.
Gürsel Benan, tarihi gerçekler ve deneyimler ışığında egemenliği, özgürlüğü, bağımsızlığı koruma bilincinin güçlendirilmesi, yaşananların iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak,  “Kıbrıs’ta yeterince acı yaşayan, en ağır bedelleri ödeyen bizler, eşit haklara ve egemenliğe sahip Türkiye’nin garantörlüğüne dayalı insanca yaşayabileceğimiz bir ortamın sağlanması halinde kalıcı bir çözüm olabileceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.
AYVASIL’DA NE OLMUŞTU?
Alayköy (Yerolakko) bölgesinin EOKA ve milis güçleri lideri Othonos Yangulli ve komutasındaki Rumlar, 24 Aralık 1963’te öğleden sonra 15.00 sıralarında Türkeli köyünü kuşatma altına alır. Köy Türkleri, hemen yakında bulunan Yılmazköy’e sığınırken, 9 Türk köyde mahsur kalır.
Bir eve sığınan 11 yaşındaki Ayşe İbrahim, Ayşe Hasan Buba, Ayşe İbrahim, Bayram Hasan, Hüseyin Cemal, İsmail Mustafa, Mehmet Ali Ömer, Mehmet Hasan Kabadayı, Mustafa İsmail ve Ömer Hasan esir alındıktan sonra, elleri ayaklarının altına bağlanır.
Traktörlerin arkasına bağlanan Türkler, yerlerde sürüklenerek, köy dışında açılan katliam çukuruna götürülür ve kurşunlanarak öldürüldükten sonra üzerleri toprakla kapatılır. Yaralı olan Türklerin bazıları toprak altında can verir.
Bu katliamda yer alanlar arasında “Gutsoşera” kod adlı EOKA’cı ile köyün Rum muhtarı Hristofi, köyün kahvecisi Papayanni ve EOKA’cı oğulları da vardı.
Daha Fazla Haber