10 yıldır aydınlatılmayan sır dolu soygun

Rana SARRO
Ülke tarihinin en büyük soygununun üzerinden tam 10 yıl geçmesine rağmen, işlek bir anayol üzerinde güpegündüz yaşanan bir banka soygunu hala aydınlatılamadı.
24 Temmuz 2014 tarihinde saat 10.30’da KKTC tarihinin en büyük banka soygunu yaşanmıştı. Ülkenin en büyük yerli bankalarından olan Kooperatif Merkez Bankası’na ait paralar güpegündüz saat 10.30’da çalınmıştı.
O gün zırhlı para aracının arızalı olması gerekçesiyle, kiralık araçla Güzelyurt’a taşınan paralar, Lefkoşa- Güzelyurt anayolu üzerinde adeta buharlaşmış ve sözde kar maskeli kişiler bu aracın önünü güpegündüz saat 10.30 sıralarında kesip paraların alıp ortadan kaybolmuş, bir daha bulunamamıştı.
Olayda kullanılan araç ve para taşıma aracı ise soygundan 4 saat sonra Bostancı’da Zakaf bölgesi olarak bilinen eski portakal fabrikasının batı kısmındaki patikada terk edilmiş olarak bulunmuştu. Soyguncular her 2 aracı da yakmaya çalışmış ancak başaramamıştı.
Soygun meselesiyle bağlantılı olarak gösterilen bugüne değin yalnızca, bir kişi hakkında, ekin ve büyümekte olan bitkileri ateşe vermek suçundan tanzim edilen suç dosyası, mahkemede neticelenerek, hapis cezasına çarptırıldı.
Soygunla bağlantılı olarak tutulan bu yangın olayından methaldar olan şahıs ise yakalanıp tutuklanıp yargılanmasının ardından yalnızca kasti yangın çıkarma suçlamasıyla hapis yattı, soygun suçuyla bağlantılı herhangi bir yargılama bugüne değin yapılmadı.
Polis Genel Müdürlüğü’nden soygunun akıbeti ile ilgili bilgi talep ettik fakat PGM resmi yanıtında, kasti yangın bilgisi verdi.
Kasti yangından söz edilen yanıtta kasti çıkarılan yangın ile ilgili hüküm giyilmesi bilgisi veriliyor.
Kasti çıkarılan yangın, banka soygunuyla bağlantılı tutuluyor ise, “nasıl olur da yargılanan ve hüküm giyen şahıs sadece yangın çıkarma suçundan yargılanıyor” sorusu yanıtlanamıyor. 
Bilindiği gibi güpegündüz saat 10.30’da “araçtaki paralar karşıdan gelen kimliği meçhul 2 kişinin bulunduğu araç tarafından kesilmiş, kar maskeli soyguncular, araçlarından inerek silah tehdidiyle banka personelini araçtan indirmiş ve soygunculardan birinin 3 milyon TL’nin bulunduğu belirtilen banka aracını, diğeri de kendi araçlarını sürerek kayıplara karışmıştı.
O dönem savunma avukatı Menteş Aziz, mahkemede, anayol üzerinde parayı çaldıran “Bankanın odacı görevlisi Hasan Ceyhan’ın Güzelyurt Polis Müdürü’nün akrabası” olduğuna dikkat çekmişti.
NAKİL GÜNÜ VE SAATİNİ BANKADA SADECE 3 KİŞİ BİLİYORDU
Kooperatif Merkez Bankası Güzelyurt Şubesi Müdür Vekili olan Dilek Yusufoğlu mahkemede, Lefkoşa’dan paranın ne zaman ve ne kadar tahsis edileceğini kendisi dışında 3 kişinin bildiğini vurgulayarak, 3 milyon TL’nin odacılar tarafından KKTC Merkez Bankası’ndan alındığını anlatmıştı.
Polis daha sonra paranın bir kısmını bulduğunu açıklamış ve fakat savunma Avukatı, Merkez Bankası’ndan alınan ancak soygun sonrasında bulunan paranın 770 bin 500 TL’sinin sarılı oluğu binliklerin üzerinde Merkez Bankası yerine Kooperatif Bankası’na ait ‘bantların’ bulunmasının dikkat çekici olduğuna vurgu yapmıştı.
Avukat, soygun meselesini ‘bankanın içerisinden birilerinin planladığını’ iddia ederek, bu nedenle, bankanın bir iştiraki olan Şeker Sigorta’nın, sigortalı olan bu parayı karşılamadığını belirtmişti.
Gündüz vakti anayolda yaşanan ülkenin en büyük banka soygunu olayının sözde faillerinin yurtdışına gündüz vakti kaçmayı nasıl başarabildikleri bilinmiyor.
Lefkoşa- Güzelyurt anayolu üzerinde 24 Temmuz 2024 tarihinde meydana gelen 3 Milyon TL’lik Kooperatif Merkez Bankası silahlı soygunu hakkında Polis Genel Müdürlüğü’nden bilgi talep ettik.
Bunun üzerine Polis Genel Müdürlüğü yazılı ve resmi yanıtında şöyle diyor:
“Mesele hakkında başlatılan soruşturma kapsamında, bir kişi hakkında ekin ve büyümekte olan bitkileri ateşe vermek suçundan tanzim edilen suç dosyası, mahkemede neticelenerek, hapis cezasına çarptırılmıştır.
Yine meseleyle ilgili tespit edilen ve hakkında soruşturma yapılan iki kişinin yargılanmaları ise halen yurtdışında olmaları nedeniyle henüz gerçekleştirilememiştir. Konu meseleye methaldar üç kişi dışında başka herhangi bir sanık bulunmamaktadır.
Söz konusu meseleyle bağlantılı olarak ise, hırsızlık mal kabulü suçundan iki kişi aleyhinde ayrı ayrı olarak tanzim edilen suç dosyaları, mahkemede neticelenerek, hapis cezasına çarptırılmışlardır.
“Yine meseleyle ilgili tespit edilen ve hakkında soruşturma yapılan iki kişinin yargılanmaları ise halen yurtdışında olmaları nedeniyle henüz gerçekleştirilememiştir”