Abbas: Barışa giden yol Filistin'den başlar ve Filistin'le biter

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, "Barış ve güvenliğe giden yol Filistin'den başlar ve Filistin'le biter. İsrail'in barbar saldırısına karşı mücadelemiz tüm dünya kıtalarında adaletsizliğe karşı duran insanları da harekete geçirmiştir. İnsanlar yüksek sesle İsrail'i ve yıkım güçlerini kınamaktadırlar" dedi

TBMM Genel Kurulu, Filistin Konulu Olağanüstü Oturum için Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın locadan izlediği Genel Kurul'da AK Parti Grup sıralarında İran'ın başkenti Tahran'da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin fotoğrafı yer aldı.

Başkanlık divanı ve milletvekillerinin oturduğu sıralara Filistin ve Türk bayraklarının yer aldığı atkılar bırakıldı.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Genel Kurul’a hitabında şunları kaydetti;

Bu Meclis çatısı altında toplanan tüm milletvekillerini halkımızın adil davasını savunduğunuz için selamlıyorum. Biliyorum ki, bu konu bütün ilginizin odağında yer almaktadır ve bu mecliste bununla ilgili tartışmalar yürütmüş bulunmaktasınız. Filistin halkına karşı işlenen tarihi adaletsizliğe, katliamlarına, savaş suçlarına ve soykırıma karşı sizler Filistinlilerin yanında yer almaktasınız. Allah aşkına soruyorum her gün İsrail işgal devletinin Gazze'de bulunan özellikle de bir kaç gün önce yüzden fazla şehidin verildiği okul katliamı da olmak üzere her gün sığınma kamplarına gerçekleştirilen katliamlara uluslararası toplum nasıl sessiz kalabiliyor.

"TOPRAKLARIMIZDAN AYRILMAYACAĞIZ"

İsrail'in Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'te yürüttüğü soykırımın asıl amacı vatan topraklarımızdan Filistin varlığını söküp atmak ve Filistinlileri bir kez daha tehir ettirmektir. 1948'de ve 1967'de olduğu gibi aynı trajediyi tekrar yaşatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu asla gerçekleşmeyecektir. Halkımız toprağına, kutsallarına, vatanına bağlıdır ve ne pahasına olursa olsun oradaki gaspçıları, işgalcileri oradan defedecektir. 7 Ekim'den bugüne 40 bin Filistinli kadın, çocuk şehit edildi. On bin kayıp var, 80 bin yaralı var. Batı Şeria'da da 10 bin şehit var.

Ancak buna rağmen bizler dik durmaya devam edeceğiz ve topraklarımızdan ayrılmayacağız. Bu bağlamda Mısır ve Ürdün'ün tutumlarını takdirle karşılıyoruz. Bu tutumlar bizimle tamamen örtüşmektedir ve tüm platformlarda destekliyoruz. Geçmişte de söyledik yarın da söylemeye devam edeceğiz. Gazze, Filistin Devleti'nin ayrılmaz bir parçasıdır. Gazze'de bir başka devlet kurulamaz ve Gazze'siz bir Filistin devleti de olamaz. Halkımız kırmayacak ve teslim olmayacaktır. Bizler Gazze'yi tekrar imarını gerçekleştireceğiz. Şu an yüzde 70'inden fazlası yıkılsa da yapacağız. Gelecekte başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletimizi inşa etmek için yapacağız. Bu ne pahasına olursa olsun. Ne kadar çok bedel ödersek ödeyelim bunu yapacağız.

"KUDÜS KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR"

Ancak katiller ve savaş suçlularına gelince işledikleri suçlardan dolayı kurtulamayacaklar. Bu işledikleri suçlar da zaman aşımı ile düşmez. Bunlar şüphesiz hesaba çekileceklerdir. Bizler burada uluslararası kuruluşlarla işbirliğine devam edeceğiz. Halkımız 100 yılı aşkın devam eden destansı direnişi ile Filistin'i savunmakla kalmıyor aynı zamanda tüm bölgeye egemen olmak isteyen yayılmacı ve sömürgeci siyonist harekete karşı Arapları ve İslam ümmetini savunmak adına ön saflarda yer almaktadır. Onlara müsaade etmeyeceğiz. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Kudüs bizde de olduğu gibi sizlerin de kalbinde tarih boyunca özel bir yere sahiptir. Kudüs-ü Şerif konusunda hiçbir şekilde ödün vermemiz mümkün değildir. Osmanlılar da bunu söylüyordu bugüne kadar da devam ediyorsunuz söylüyorsunuz.

"BARIŞ VE GÜVENLİĞE GİDEN YOL FİLİSTİN'DEN BAŞLAR VE FİLİSTİN'LE BİTER"

Vereceğimiz bedel ne olursa olsun ne kadar komplo yaparlarsa yapsınlar yani kutsal yerlerin tarihi yapısını değiştirmeye yönelik ne yaparlarsa yapsınlar ki, en sonuncusu iki yıl iki gün önce oldu biliyorsunuz işgal hükümeti kalkıp Mescid-i Aksa'ya girdiler. Orası bizim camimizdir. Oranın kiliseleri bizim kiliselerimizdir. Herkes bunu duysun işitsin Gazze Şeridi Batı Şeria ve Doğu Kudüs bağımsız Filistin devletini oluşturan tek bir meşru hükümet tarafından yönetilen coğrafi bütünün adıdır. Yani uluslararası meşruiyet tarafından belirlenen tek bir meşru hükümetin yönettiği Filistin topraklarıdır. Bu gerçekleşmezse hiçbir şekilde istikrar sükunet kalkınma yapılmaz. Maalesef bu olmazsa olmaz. Ya bize hakkımızı verirsiniz ya da sizler özgürsünüz. Eğer bu yapılmazsa işte bu şiddet sarmalı devam edecektir. Barış ve güvenliğe giden yol Filistin'den başlar ve Filistin'le biter. Bu bağlamda İsrail'in barbar saldırısına karşı mücadelemiz tüm dünya kıtalarında adaletsizliğe karşı duran insanları da harekete geçirmiştir. İnsanlar yüksek sesle İsrail'i ve yıkım güçlerini kınamaktadırlar. Orada işledikleri soykırımları da kınamaktadırlar. Burada metnin dışına çıkarak net bir şey söylemek istiyorum; Bugün Amerika'daki Yahudilerin yaklaşık yüzde 40'ı İsrail'i suçlu görmektedir. Şu an 10 bin kadar kadın ve erkek tutsak İsrail cezaevlerinde bulunmaktadır.

Daha Fazla Haber