Dünyaca ünlü Forbes Dergisi, Fahri Diner’in büyük başarını yazdı. Fahri Diner’den California’nın Yükselen Şarap Yıldızı diye söz edildi.
Kıbrıs adasında doğan Fahri, toprağa olan bağlılığının belki de genlerinde olduğunu düşünüyor. Doğduğu yeri anımsatan huzurlu zeytinlikler ve cennet gibi Akdeniz güneşi ile kutsanmış olan Skipstone, Fahri’ye bu araziyle içgüdüsel bir bağ kurduruyor. Fahri’nin girişimcilik ve risk sermayesi alanındaki yılları, Skipstone gibi bir mülkün potansiyelini öngörme yeteneğini pekiştirdi. Fahri, Skipstone’un misyonuna, Kaliforniya’nın en saygın şarap bağlarıyla kalite ve sanat açısından yarışacak şaraplar üretme amacına, büyük bir tutku ile inanıyor.
Hayatın hızlı ve zarif yönlerine dair gerçek bir uzman olan Constance, lüks ürünlerin pazarlanmasındaki derin bilgisiyle Skipstone’un marka bilinirliğini artırmak için çaba gösteriyor. Almanya, Belçika ve İsviçre’deki Avrupa kökenlerinden gelen koşulsuz kaliteye olan bağlılıkla, Skipstone ile doğal ve uyumlu bir bağlantı kuruyor. Constance, Montreux’deki Centre International de Glion’dan mezun olduktan sonra Cartier, Rolex ve Formula 1’de pazarlama, marka oluşturma ve etkinlik yönetimi alanlarında çalışmalar yürüttü.
Constance ve Fahri’nin dünya genelindeki geniş seyahatleri, yeni ve benzersiz fikirler için ilham kaynağı olarak hizmet ediyor. Onların küresel bakış açısı ve yenilikçi ruhu, Skipstone’un her girişiminin temelini oluşturuyor.
Diner’in yol ayırımı şu cümleler ile anlatıldı;
Fahri Diner, her zaman büyük hayaller kurmaktan ve zorluklarla yüzleşmekten çekinmeyen bir insandır, bu hayallerini gerçekleştirmek için gerekli bağlantılara ve servete sahip olmasa bile. Yunanistan’ın doğusunda yer alan ada ülkesi Kıbrıs’ta, zeytinyağı yapmayı seven bir çiftçi ailesinin yanında büyüdü.
Bir akademik burs sayesinde Florida Tech’te elektrik mühendisliği okumak için Amerika Birleşik Devletleri’ne geldi ve daha sonra 3,25 milyar dolara satılacak olan fiber optik şirketi Qtera’nın kurucusu oldu. Fahri, Qtera’dan sonra başka iş girişimlerinde bulunsa da, ailesinde derin köklere sahip olan bir diğer tutkusunun peşine düştü ve yüksek kaliteli ürünler üretmek için küçük ölçekli tarıma geri dönmek istedi; tıpkı ailesinin yaptığı zeytinyağı gibi.