Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de enerji tüketiminin gün geçtikçe arttığını belirten Ersoy, bunun başlıca sebepleri arasında nüfus artışı ve bireysel enerji ihtiyaçlarının artması olduğunu kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Ersoy, enerji tüketimindeki artışın, enerji üretiminin ve dolayısı ile ilgili yatırımların de artırılmasını gerektirdiğini aktardı.
Enerji tüketiminin azaltılmasının en etkin yolunun enerji tasarrufu olduğunu işaret eden Ersoy, bu sebeple halkın bu konuda bilinçlenmesinin önemli olduğunu belirtti.
Ersoy, aydınlatmada enerji tasarrufu yapılabilecek alanlar hakkında bilgi vererek, “Gün ışığından mümkün olduğunca yararlanılmalıdır. Geleneksel akkor ampuller, kompakt floresan veya led gibi enerji verimli ampullerle değiştirilmelidir. Böylelikle, yüzde 80’lere varan enerji tasarrufu sağlanabilmektedir. Sensörlü aydınlatmalar da enerji tasarrufu sağlamaktadır” dedi.
Evlerde kullanılan enerjinin önemli bir kısmının elektrikli ev aletleri tarafından tüketildiğini hatırlatan Ersoy, “Bu sebeple, enerji verimliliği sağlayan (A/A+/A++ sınıfı) elektronik aletler kullanılmalıdır. Yüksek verimli ve düşük verimli aletler arasında yüzde 60’ın üzerinde enerji tüketimi farkı oluşabilmektedir” ifadesini kullandı.
Yrd. Doç. Dr. Ersoy, buzdolabı, derin dondurucu ve fırın gibi ev aletlerinin kapılarını sıkça açmanın enerji tüketimini arttırdığı bilgisini vererek, çamaşır ve bulaşık makinelerinin tam doldurulması ve mümkün olduğunca ekonomik devirli ve düşük sıcaklık programlarının tercih edilmesi gerektiğini vurguladı.
Kullanımına ihtiyaç duyulmayan bilgisayarların ve fişlerin kapatılmasının da bir alışkanlık olması gerektiğine dikkat çeken Ersoy, klimaların gerektiğinden düşük veya yüksek sıcaklıklar yerine, konfor sıcaklığına ayarlanarak, kendi kontrol sistemi ile ortam havasını istenen sıcaklığa getirmesini beklemenin enerji tüketimini azaltacağını söyledi.
