Hedef Tanınma
Rumların bu politikalarına, isteklerine tam destek veren BM ve AB, bu sistem ile “Kıbrıs Sorunu”nun çözümlenebileceğine inanmakta ve KKTC Devleti’nin 37 yıllık bağımsız, egemen statüsünü hiçe saymaktadır. Halbuki 37 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devleti, uluslararası hukuk çerçevesi içerisinde tanınma hakkına sahip, kökleşmiş bir devlet olarak egemenlik haklarını kullanarak tanınma istemeye çoktan hak kazanmış bir devlettir. Uluslararası Toplum, KKTC Devleti ve Halkının haklarını gözardı ederek hiç bir zaman gerçekleşmeyecek bir “federal çözüm”de ısrarlı gözükmektedir.
Bu zorlukları aşmak için KKTC Devleti, BM ve AB’nin bu kısır döngü içerisinde kalan ve “federal çözüm” planlarının değişmesini beklemeden tanınma istemelidir. KKTC’nin tanınma istemesi için gerekirse referandum yapılmalı ve KKTC Halkının gücü ile tanınma istemi hemen şimdi gündeme getirilmelidir. KKTC Devleti ve Halkının izleyeceği yol budur.
Bir an için hiçbir zaman gerçekleşmeyecek “federal çözümün” gerçekleştiğini farzedelim. Böyle olduğu takdirde KKTC Halkı 37 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devletini kaybedecek, “federal çözüm” içinde bin bir türlü sorunlarla karşı karşıya bırakılacak, içinden çıkılmaz büyük sorunların içerisinde kaybolup gidecek ve en önemlisi Rum Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tüm ada üzerinde egemenlik kurmasına engel olamayacak. Kıbrıslı Türkler güya kendi kendini yöneten bir “azınlık toplumu” seviyesine indirilecek ve yerel bir yönetime mahkum edilecektir. Tüm bu gerçekler ışığında, KKTC Devleti ve Halkı doğru kararı verecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Hedef tanınma olmalıdır...