Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, önceki akşamki televizyon mesajında “Kıbrıs sorununun tek çözüm yolunun iki bölgeli iki toplumlu Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği şekliyle siyasi eşitliği olan, tek egemenliği, tek uluslararası temsiliyeti ve ortak vatandaşlığı olan, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü garanti edilmiş federasyon olduğunu” iddia etti.
Hristodulidis, gayriresmi görüşmeye katılmaktaki hedefinin “Kıbrıs sorununun çözümü için uzlaşılmış çerçevede ve 2017 yazında koptuğu yerden yenden başlayacak müzakereleri yeniden başlatma yolunu açacak özlü bir görüşme yapmak” olduğunu söyledi. Hristodulidis, “Müzakere kazanımları pusulası ile öze girmek ve süreci aktif tutacak bir sonuç almak için yapıcı olmaya hazır ve hazırlıklı olduklarını” sözlerine ekledi.
Hristodulidis, Kıbrıs sorunundaki diyaloğun yeniden başlamasına yönelik önkoşulların yaratılması için her olasılığı değerlendireceğini vurguladı.
Kıbrıs sorunundaki diyaloğun yeniden başlamasına yönelik önkoşulların yaratılması için her olasılığı değerlendireceğini vurguladı.
Hristodulidis, Cenevre zirvesinin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakerelerin yeniden başlatılması girişiminin devamını işaret etmesini beklediklerini dile getirdi. Hristodulidis, bugünkü "kabul edilemez" durumun sona erdirecek ve Kıbrıs'ın tüm yasal sakinlerine güvenlik ve refah içinde yaşama olanağı sunacak modern, birleşik bir Avrupa devletine dönüşmesini sağlayacak bir çözümün başarılmasını istediklerini de söyledi.
“Fileleftheros” internet sayfasına göre Eylence’de dün sabah bir anma törenine katılan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, beklentileri ve hedefleri çok iyi bilerek Cenevre’ye hareket edeceğini belirtti.
Kıbrıs sorunundaki diyaloğun yeniden başlamasına yönelik önkoşulların yaratılması için her olasılığı değerlendireceğini söyleyen Hristodulidis, Kıbrıs Rum tarafının, beklentilerini sınırladığını savunduğu diğer tarafın tutumuna karşın her türlü imkânı değerlendireceğini vurguladı.
Hristodulidis açıklamasında ayrıca ülkenin "kurtulması ve yeniden birleşmesi" mücadelesini yoğun bir şekilde sürdüreceklerini kaydederek "orduların, garantörlerin ve müdahale haklarının olmadığı” bir ülkeden de söz etti.