Yılın değişken zamanları, mevsim geçişleri. Alerjisi olanların hali başka, bünyesi zayıf olanların hali başka. Yazın cıbıl cıbıl gezmeye, kışın kazaklara boğulmaya alışkın bünyeler de, güneşin açıp kaçtığı, kaybolup birden cayırdadığı geçiş dönemlerinde bocalayabiliyor. Kaçış yok, hepimiz eninde sonunda sınıftaki, iş yerindeki, evdeki O Hasta İnsan oluyoruz. Kimsenin hasta olmaya vakti ve sabrı olmadığı bu zamanda, sizlere hepsi ortodoks ve doktor onaylı olmasa da kişisel olarak faydasını gördüğümüz birtakım öneriler listeledik. O zaman başlayalım: Soğuk algınlığı nasıl hızlıca atlatılır?
1. Dengeli beslenmek
İş işten geçtikten sonra mandalinaları ikişer üçer tüketerek bünyeyi coşturamayız. C vitamini ihtiyaç fazlasıyken ne hayat kurtarıyor, ne de daha fazla işe yarıyor. Turunçları elbette eksik etmeden; sebzenin, meyvenin, proteinin ne eksik ne fazla olduğu bir beslenmeye yönelmek daha iyi. Basit karbonhidratlara yönelmek de hasta vücut için daha faydalı olabilir, bu süre boyunca muz, pirinç, elma gibi sade oluşumlara yönelmeli.
Çorba içmek lazım, kolektif hafızada bir sembol mü yoksa bu işin bir kerameti gerçekten var mı bilinmez ama ister etçil ister vejetaryen, herkes çorbada bir çeşit güç bulabiliyor.
Sıcacık bir duş
Ilık, sıcak bir duş solunumu rahatlatıyor, kaslarınızın yüzünü güldürüyor, uykuyu çağırıyor. Bu da bizi bir sonraki maddeye daha kolay ilerletiyor.
3. Uzun ve güzel bir uyku çekmek
Erken yatıp makul bir saatte kalkmak en güzel gripsavar. Uykuya sağlıklı bir saatte yatıyorsanız bu geceyarısından sonra uyuyacağınız uykudan daha besleyici ve toparlayıcıdır, erken yatın, vücudunuz size ertesi sabah size daha az acı çektirerek teşekkür edecek.
4. Pastili boş verip ılık çaya yönelmek
Pastil almayın, birkaç dakikalık bir rahatlama sizi iyileştirmez, keza pastile para harcamak da. Onun yerine bitki çaylarına yönelin, özellikle ıhlamur, adaçayı, papatya, rezene ve tekrar rezene size hem fiziksel hem psikolojik olarak iyi hissettirebilir. Sağlıklıyken içmemeyi tercih edebileceğiniz çoğu bitki çayı hastayken değerleniyor, fakat yine çok kaçırmamak lazım, yoksa faydadan çok zararı dokunabiliyor.
5. Sprey endüstrisinden faydalanmak
Burun spreyi zaten kenarda köşede olabilir, oral sprey için, günde bir iki defa kullanmanın boğazdaki acıyı rahatlattığına ve uzun vadede şişliğe yardımcı olduğuna inandığımız spreyler: Majezik veya Kloroben. İkisi de reçetesiz edinilebilir, tabii abartmamak, eczacıya/doktorunuza bir danışmak lazım, gerçi hasta olmaya vakit olmadığı gibi, doktora gitmeye de olmuyor çoğu zaman.
6. Vücudu esnetmek
Uyuyun, yatın, dinlenin fakat her durumda, esnemek bir huzur kaynağı olabiliyor, ister hep yatmış ister hep yorulmuş olun. Yavaşça, başınızdan ayaklarınıza yapabileceğiniz esneme hareketleri sayesinde bir şekilde sakinleyebilir, nefes alıp verişinizin farkına varıp, vücudunuzla iletişebilirsiniz. Doğrudan virüsü yok etmese de vücudu ve zihni biraz daha sağlıklı hissettirebiliyor bu tür ikincil destekler.
7. Hava almak, kapalı ve kalabalık alanlardan kaçınmak
Hava sirkülasyonu çok önemli. Odanızı havalandırın, özellikle de uyandıktan sonra. Üşüyorsanız havalandırırken odada bulunmayın. Kapalı, kalabalık alanlardan mümkün olduğunca uzak durun ki bünyeniz zaten uğraştığı virüsten başka bir derde takılmasın.
8. Ayağı sıcak, başı ılık tutmak
Kat kat çorap giymek, vücudu sarmak, özellikle boyun ve ayakları iyi korumak sizi daha çabuk iyileştirecek, hastalıkla daha kolay baş etmenizi sağlayacaktır.
9. Düzenli beslenmek
Sadece dengeli beslenmek yetmez, normalde kahvaltı etmiyorsanız edin, arada meyve yiyin, bir tür iyileşme rutini oturtun, vücudu çok yormadan fakat besinsiz de bırakmadan iyileştirebilirsiniz. Faydalı enerjiden günün çoğunda yoksun kalan bir bağışıklık sistemiyle soğuk algınlığı nasıl atlatılır ki?