Her gelen iktidarın devlet kurumlarını, kendi akraba ve yeğenlerinin işlemlerini derinden yürütmesi, bizleri bu hale getirdi. Devletin, her iktidarın çiftliği olmasının sebebi, bu yaptıklarını doğru bir şey zannederek yapan seçilmişlerdir.
Bu tip davranışlara bilimde Nepotizm denmektedir. Nedir Nepotizm tam olarak, bir anlayalım: Nepotizm latince 'nepot' kelimesinden türemiştir. Nepot 'yeğen' anlamına gelir işletme jargonundaki kullanılışı ise verasetin yakın akrabaya devri anlamındadır. Zaman zaman torpil ve adam kayırma içinde kullanıldığı görülür.
Bir kamu görevlisinin özel çaba göstererek kendi akrabalarını kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirmesi, bir üst makama terfi ettirmesi, bazı ayrıcalıklardan istifade ettirmesi (lojman, yurt dışı görev vs.), başka bir göreve tayin ettirmesi “nepotizm” olarak adlandırılır. Nepotizm, halk dilinde yaygın olarak “torpil” olarak bilinmektedir.
Nepotizmde, bir kişinin kamu görevlisi olarak istihdam edilmesinde ve yükseltilmesinde liyakat (beceri, kabiliyet, başarı, eğitim düzeyi vs.) ilkeleri dikkate alınmamaktadır.
Bu hastalığın nedenleri: Kamuda işe alınma, işte yükseltilme (terfi), tayin konuları ile ilgili olarak açık ve adil yasal düzenlemelerin bulunmaması,
Kamu görevlisi giriş sınavlarında sınavı yapan kişilerin takdir yetkilerinin çok geniş tutulması,
Kamu görevlisi giriş sınavlarının ilgili kuruluş bünyesindeki kamu görevlilerinden oluşan jüriler tarafından yapılması ve soruların da bu kişiler tarafından belirlenmesi,
Kamu görevlisi giriş sınavlarında merkezi bir test sınavı dışında ayrıca bir de sözlü sınav yapılması. Çıkar çatışması konularının ilgili yasalarda açıkça belirlenmemiş olması.
Gördüğünüz gibi, etik değerlerden söz etmek, saflık olmuştur. Artık bu sistemin kirletenlerin düzeni son bulmalıdır. Düzeni kuranlar daima kendilerine ve çevrelerine çalışmışlardır. Hangi kurumu ele alırsanız alın, bir mafya yöntemi ile yönetiliyor. Kimileri kral, kimileri prenses, kimileri de zümredir. Devlet, bir aile şirketi gibi kullanılmaktadır. Her seçilen iktidar kendi düzenini ve mafya yaklaşımını kurduğu için, siyaset kirlenmiş ve sonuç almak imkansız hale gelmiştir.
Hükümette olan partiler kim ise, onların akrabalarına her türlü imkan ve imtiyaz tanınıyor. Böylece valiler ve zümreler her bölgede oluşuyor. Kirlilik ve iğrençlik, siyasetin içine işlemiş. Kendi ceplerinden kuruş harcamayanlar, devletin milyonlarını nasıl yiyeceklerinin derdine düşmüşlerdir. Zenginleşme, bu ülkede siyasetle oluyor, bu yüzden kimse koltuğunu kaptırmak istemiyor. Halka ise verilen boş vaatlerden ve yalanlardan başka bir şey kalmıyor. Gençler bu ülkede bir gelecek kuracaklarmış, kimsenin umurunda değil. İktidarı değiştirelim derken, gelen gideni aratır oldu, ve değişmeyen tek şey, değişimin KKTC’ ye bir fayda sağlamamasıydı.
Yeni bir takım izinler veriliyor. Kimlere dersiniz? Yeğenlere ve akrabalara elbette. Benzinlik açma izni. Nereye? Hiç kimsenin duymadığı bir yere, gizli gizli, el altından. Bir var, bir daha olsun. Kolay mı oteller yapılacak. Benzinlikler açılarak bunların takibi yapılacak. Üniversiteler kurulacak. Hırsızlara, arsızlara sahip çıkılacak. Halka gelince, erteleme ... bugün git, yarın gel. Böylece düzen, Nepotizm’ den kurtulamıyor.
En azından devlet kurumlarında, Nepotizm’den kurtulmanın bir takım yolları var. Uygulanabirliği de zor değil: Kamu görevlisi giriş sınavlarının, kamu görevlisini istihdam edecek kuruluş dışında bağımsız bir organ tarafından yapılması,
Giriş sınavının test usulü ile yapılması ve sözlü sınavların kaldırılması,
Test usulü ile yapılması uygun olmayan meslekler için sınavlarda jürilerin yetkilerini kötüye kullanmalarını önleyecek tedbirler alınması,
Sözlü sınavının sadece çok gerekli ve zorunlu olan durumlarda yapılmasına izin verilmesi vs...