Güneyde Başkanlık seçim propagandaları öyle gösteriyor ki olabildiğince yoğunlaştı.
Önce Mont Pelerindeki ardından CransMontanadaki açılımlarımızın (bunlara taviz demeyeyim)
boyutu güneyde yeni, yeni keşfedilmeye başlanmış olacak ki önce Rum Müzakereci Mavroyannis “derhal, Başkanlık seçimlerinden önce masaya dönülmeli” mealinde açıklamada bulundu ardından Anastasiadis “işgali sonlandırmak için” masaya dönmeye hazır olduğunu söyledi.
Öyle gösteriyor ki ellerine geçen büyük fırsatı yeni, yeni keşfetmeye başladılar.
Hiçbir tavize girmeden askerin varlığının masaya yatırılması, garantörlüğün tartışmaya açılması ve nihayet masaya harita konulması az bir şey mi?
Ya nüfus konusundaki 4e 1 macerasına ne demeli?
Görüşme sürecinin son aşamasında öyle bir tavır içine girildi ki, her şey dönüşümlü başkanlık konusunda kilitlendi!
Rumlar “al sana dönüşümlü başkanlık” deseydi başımıza gelecek felaket anlatılacak gibi değildi!
Güneyde yaşamakta olan Maronitlerin,Ermenilerin konumuna getirilmiş olacaktık!
Her seferinde ama her seferinde Rumların “bir an önce hepsini elde edelim, hepsine sahip olalım” aceleciliği olmasa, aptalca histeri nöbetine kapılmasalar toplum olarak çoktan yok olurduk!
İki toplumlu iki bölgeli siyasi eşitliğin söz edilemeyeceği bir UniteCyprus !
Tek ve bütün bir Kıbrıs bizleri azınlık konumuna getrimezmi?
Nitekim Anastasiadisin “azınlık çoğunluğu yönetemez “ifadeleri bunun için değil miydi?
Askerin 650 ye düşürülmesi bile olumlu karşılanmadı!
Garantilerin CransMontana dönüşünde hemen kalkması havasına kapıldılar. Yoksa zamana yayılmasına rıza gösterselerdi, garantörlük falan da kalmayacaktı!
Bütün bu yaşananlardan sonra çelişkili söylemler dolaşıyor ortalarda.
Bir gün KKTC ile yolumuza devam ederiz deniliyor, bir gün masaya yeniden dönmeden söz ediliyor.
UBP Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Mehmetçik Festivali’nde yaptığı konuşmayı eleştirerek şöyle diyor “Sayın Akıncı gerçekçi davranmıyor, müzakerelerin sonuçsuz kalmasının ardından yaptığı açıklamadaki sözleriyle Mehmetçik’te yaptığı konuşma birbirini tutmuyor.
Mehmetçik’te ‘iki bölgeli, iki toplumlu federasyona devam edebiliriz, Rumlar buna karar versin, seçimlerde dikkatli olsunlar’ diyor. Sayın Akıncı acaba Anastasiadis’e destek vermeye mi çalışıyor?” diye de soruyor.
Şunu ortaya koymakta sonsuz yarar var, bu gün Rum kesimi dünyanın tanıdığı AB üyesi bir devlet konumundan vaz geçip bunu Kıbrıs Türkleriyle paylaşma yoluna asla girmeyecekleri aşikardır. Ancak Unite olmamız halinde, teslimiyeti kabul etmemiz halinde bizleri eritmek için aralarına alacaklardır.
Ne taviz verirsek verelim bu değişmeyecektir. Yapmamız gereken iki devletin ortaklığı, iç içe değil yan yana bir yaşamın yaratılması. Artık bunun için çalışmaların başlatılması kaçınılmaz olacaktır.