Başbakan Hüseyin Özgürgün, Türkiye’den gelen içilebilir suyun değerinin hiç bir şekilde ölçülemeyeceğini, içilebilir su için 2.30 TL ücretin hiçbir şekilde konuşulmaması gerektiğinin belirterek, bu konudaki tartışmaların kasıtlı, gereksiz ve yanlış olduğunu söyledi.

Ulusal Birlik Partisi (UBP)-Demokrat Parti (DP) koalisyon hükümetinin önünde iki yıl olduğunu, bu sürede halkın günlük yaşamını kolaylaştıracak adımlar atmayı ve büyük projelerin başlangıcını yapmayı hedeflediklerini belirterek, piyasalara olan birçok mali yükümlülüğü yerine getirdiklerini kaydetti.

Başbakan Özgürgün, Kıbrıs Genç TV’de canlı yayınlanan “Er Meydanı” programında, güncel konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye’den gelen su konusunda yaşanan tartışmalarla ilgili soruları da yanıtlayan Başbakan Hüseyin Özgürgün, suyun KKTC kadar Güney Kıbrıs için de çok gerekli olduğunu, adının da zaten “barış suyu” olduğunu, ülkede yerin dibinden gelen tuzlu su kullanıldığını belirterek, gelen suyun selamlanması gereken bir durum olduğunu kaydetti.

Türkiye’den denizleri aşarak içilebilir su geldiğini ve içilebilir suyun değerinin hiç bir şekilde ölçülemeyeceğini vurgulayan Başbakan Özgürgün, “Bu su, birisi size çölde bir bardak su uzattığı zaman ne ise o kadar nimettir” dedi.

İçilebilir su için 2.30 TL ücretin hiçbir şekilde konuşulmaması gerektiğinin altını çizen Başbakan Özgürgün, bu konudaki tartışmaların kasıtlı, gereksiz ve yanlış olduğunu söyledi.

“TÜRKİYE’YE ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIK EDİLİYOR”

Başbakan Özgürgün, şöyle devam etti:

“Bu adanın içilebilir suyu vardı da arkadaşlar kullanmıyor mu? Veya ucuza aldıkları içilebilir su var da bu su mu pahalı gelmiştir. Öyle bir alternatif yok. Öyle bir alternatif olmadığı gibi içilebilir su yok. Kullanılabilir su bile sınırlı. Yedi gün 24 saat içilebilir sudan bahsediyoruz, bunun fiyatı mı tartışılır artık. Bu kasıtlı, yapılmaması gerekir, çok da üzülüyoruz.  Yedi gün 24 saat akacak içme suyundan bahsediyoruz. Burada artık evlere içme suyu almamaktan, depoları kullanmamaktan bahsediyoruz. Bütün bunları düşündüğümüzde bunun nasıl bir nimet olduğu ortaya çıkar. Bu konuda yapılanları da çok büyük üzüntüyle karşılıyorum. Anavatan Türkiye’ye de çok büyük haksızlık ediliyor. Bu suyu, o maliyetlerle yapabilecek dünyada çok az yardımsever kurum var.”

Türkiye’den gelen suyun içilebilir olduğuna işaret eden Başbakan Özgürgün, “Belediyeler de bunun üzerine payını koyabilir. Maliye Bakanlığı ile görüşülür, Belediyelerin sıkıntıları varsa onlara da bakılır. Biz belediyeleri zora sokmak istemeyiz. Ama bu sudan dolayı hiç kimse sıkıntıya girmeyeceği gibi halkın, çeşmesinden içilebilir su almasını engelleyecek hiçbir şey yoktur. Belediyeler hazırsa, hemen belediye meclisinde kararlarını alarak suyu da alabilirler” dedi.

 

Başbakan Özgürgün, halkın bu suyu hak ettiğini ve alması gerektiğini, halka suyu verecek formülü de belediyelerin üretmesi gerektiğini, bu konuda belediyelere yardımcı olacaklarını belirtti.