İNGİLİZ MİLLETVEKİLİ SAMMY WİLSON DA KKTC’NİN TANINMASINI İSTEDİ

Öyle görülüyor ki, artık KKTC’nin tanınma zamanı geldi.
Özellikle TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler’e “KKTC’yi tanıyın” çağrısı, artık kabul görüyor ve yaygın bir hal alıyor.  KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın dimdik durarak, eğilip bükülmeden “Mutlaka yanyana iki eşit egemen devlet formülünde çözüm” tezi da bize hedefi gösteriyor.
Sammy Wilson’un ayrıca bu talebi, Birleşmiş Milletler’e de var.
Sammy Wilson şöyle diyor:
“Birleşmiş Milletler’in KKTC’yi tanımaması için bir neden yok.”
Gerçek o değil mi?
Zaten Kıbrıs sorununun uzamasına sebep olan BM’nin 4 Mart 1964 kararı değil mi?
1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kurulup, 21 Aralık 1963’te Türkleri dışlayan Rumlar, bütün Kıbrıs’ın kendilerinin olduğunu sanıyorlar.  Hala daha öyledir.  Ama Rumları şımartanların günahları daha çoktur.
Haydi Yunanistan Rumların anavatanlarıdır. Hep aynı saksıya işerler.
Ya Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve İngiltere...
İngiliz parlamenter Sammy Wilson ayrıca İngiltere hükümetini, Kıbrıs sorunun çözümünde aracı olmaya davet ediyor.
            İngiltere hükümetleri bugüne kadar kılını bile kımıldatmadı çözüm için.  Bundan sonra kılını kıpırdatır mı?
            Üzerinde güneş batmayan İmparatorluk alıştı bölüp idare etmeye.  Hep tavşana ka, tazıya da tut emri vermiştir.  Veya suya sabuna dokunmamayı kendilerine marifet saydılar.
            Zaten İngiltere her zaman işini çok iyi bilir.  Londra ve Zürih Anlaşmalarında yine oyunlarını oynadılar ve iki egemen İngili üssünü almaya muvaffak oldular.
            O üsler ki, Amerika’nın Ortadoğu askeri operasyonlarında birer üssü olarak vazife görmüştür.  Sammy Wilson, İngiltere Hükümetinden onu da istiyor.
            İngiltere’nin KKTC’nin tanınması konusunda Amerika’yı ikna etmesini istiyor.
            Artık devran değişmiştir...
            KKTC’nin tanınması konusunda bizimle beraber aynı telden ses veren ünlü siyasiler vardır.  Rusya da artık bizim tanınmamız sinyalini verdi.  Rusya Dışişleri Bakanı Lavroy’un açıklamaları da o yönde değil mi?
            Türkiye bugün Ortadoğu’da denge ülkesi olmuştur.  Hatta bütün dünya ülkeleri Türkiye’ye “büyük Türkiye” gözüyle bakıyorlar.  Türkiye-Rusya yakınlaşması da bazı dengelerin değiştiğinin göstergesidir.
            Bence İngiltere’de yaşayan kardeşlerimize de çok iş düşüyor.  İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı kardeşlerimizin üç beş parlamenter dostu yok mu?  Vardır elbette.  Hatta İngiltere’deki Türk kuruluşları da KKTC’nin tanınması yönünde girişimlerde bulunmaları ve bu konuda bir lobi oluşturmalıdırlar.  Bilemiyorum...  Belkii de o lobi vardır da pek seslerini çıkartamıyorlar.
            İngiliz Milletvekili Sammy Wilson’a bir teşekkür borcumuz vardır, bizim tezimizi savunduğu ve gerçekleri dünya kamuoyuna mesaj verdiği için.
            Şimdi Mr. Sammay Wilson bu konuda konuştu ya... Şimdi Rumlar hop kalkıp hop oturuyorlar.  Mesela KKTC’nin tanınması yanında adeta bu maskaralığa bir son verin de KKTC’ye direk uçuşları gerçekleştirin dercesine KKTC’ye direk uç yaparak kuzeye gelen ABD Cumhuriyetçi Kongere Üyesi Pete Session’un Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Meclis Başkanı Zorlu Töre’yi ziyareti ve  iki halk ifadesini kullanması bazı şeylerin değişmekte olduğunu gösteriyor.
            Hatırlarsınız Annan Planı dönemini... AB yetkilileri Türklere “Annan Planı’na evet deyiniz, artık kuzeye direk uçuşları başlatalım” dememişler miydi?
            Dediler demesine de Rumlar bu plana “hayır” dedikleri halde tek taraflı olarak yarım Kıbrıs’la Rumları AB’ye aldılar.
            Bütün dünya ve birçok dünya siyasileri bu haksızlıkların farkındadırlar.
            Sanki BM kararları Allah’ın çıkardığı kararlarmış ve değişmezmiş gibi ısrarla 4 Mart 1964 kararını değiştirmemekte ısrar ediyorlar.
            Artık dünya değişti.  Ne Türkiye, ne de Kıbrıs Türkü eski yerindedirler.  Gelinen o uzun yolda Kıbrıs Türklerinin tanınmayı hak ettiğini idrak eden yabancı siyasiler onun için gerçeklere dayanarak KKTC’nin tanınmasını istiyorlar.
            Ağzına sağlık Mr. Sammy Wilson...