İngiltere, Doğu Akdeniz’de Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’nin (MEB) şaibeli/tartışmalı olduğu görüşünü yineledi. İngiltere’nin Avrupa Bakanı Sir Alan Duncan’ın ardından bu kez Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Harriet Baldwin neredeyse aynı içerikte açıklama yaptı. Rum yönetimi rahatsızlığını “bir bölgenin şaibeli olup olmadığını belirleyecek olan İngiltere değil” sözüyle dile getirdi.

Fileleftheros “Bölgenin Şaibeli Olduğunda Israrlı… Lefkoşa İngiltere’nin Yeni Açıklamasından Rahatsız” başlıklı haberinde Sir Alan’ın geçen hafta Avam Kamarası’nda Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri ile ilgili bir soruyu cevaplarken yaptığı “şaibeli bölge” tanımlamasını bu kez Rum tezlerinin savunucusu olarak tanılan İngiliz milletvekili Theressa Williers’in, sorusuna karşılık Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Baldwin’in yinelediğini yazdı.

Habere göre Williers İngiltere hükümetinin, Rum yönetiminin “hakları ve bu hakların Türkiye tarafından ihlal edilmesiyle ilgili tutumunu” İngiltere Dışişleri Bakanı’na yeniden sordu.

Türk sondaj gemilerinin sözde Rum “MEB’ini işgal ettiğini” iddia eden Williers, Dışişleri Bakanı’nın bu konuda Türk mevkidaşı nezdinde girişimde bulunup bulunmayacağını, İngiltere’nin Rum yönetiminin sözde MEB’i içerisinde sondaj operasyonları yapma yetkisi olup olmadığını ve İngiltere’nin Rum MEB’ini tanıyıp tanımadığını sordu.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Baldwin “tutumumuz değişmedi”, dedi, özetle şöyle devam etti:

“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin uluslararasında tanınan Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde petrol ve gazı değerlendirme hakkını tanıyoruz. Türkiye’nin planlamakta olduğu sondaj konusunda Birleşik Krallık, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi tahtında egemenliği şaibeli hiçbir bölgede sondaj yapılmaması gerektiği tezine sahiptir.

Kıbrıs’ın petrol ve doğal gazının bütün Kıbrıslıların çıkarına geliştirilmesi gerektiği inancımız devam ediyor.”

Rum yönetimi, İngiltere’nin yaklaşımına itirazını “İngiltere’nin tezi ne Uluslararası Hukuk’a ne de 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne uyar” diyerek dile getirdi. Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis Londra’nın, hangi bölgenin şaibeli olduğunu, hangisinin olmadığını belirleme yetkisi bulunup bulunmadığını sordu.

Rum yönetiminin Türkiye’ye, Deniz Hukuku Sözleşmesi tahtında deniz sınırlarını belirlemeyi teklif ettiğini söyleyen Hristodulidis “Bu işlem Deniz Hukuku Sözleşmesi temelinde yapılacaktı. Kıbrıs Cumhuriyeti uluslararası sözleşme maddeleri uyarınca Türkiye haricindeki diğer komşu ülkelerle anlaşmalar imzaladı, bunu da Ankara’nın olumsuz açıklamalarına rağmen yaptı” ifadelerini kullandı.

“LOBBY FOR CYPRUS: DÜŞMANCA EYLEM”

Aynı gazete İngiltere’de yaşayan Rumların Sir Alan Duncan’ın egemenliği şaibeli bölge tanımlamasına tepkilerinin sürdüğüne işaret ederek “Lobby for Cyprus” isimli örgütün Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt’a protesto mektubu gönderdiğini yazdı.

Habere göre mektupta “Türkiye’nin, yasal olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ait olan hidrokarbonlara sahip olma manevi veya hukuki hakkı yoktur” iddiasında bulunuldu.

İngiltere’nin, Federica Mogherini tarafından dile getirilen AB ilke tezini benimsememesinden hayal kırıklığı belirtilen mektupta Sir Alan Duncan’ın, “düşmanca eylem” olarak tanımlanan sözlerinin “Egemen Üs Bölgeleri olarak bilinen Kıbrıs’taki Kraliyet Kolonisi artıklarına karşı eyleme geçilmesi seslerini tetiklediği” uyarısında bulunuldu.