Değerli okurlarım ülkemiz ,KKTC’de ölmek o kadar ucuzlamış ki isterseniz insan hayatının değersizliğini verilerle ortaya koyalım.
1994 yılına kadar elektrik ihtiyacının az bir kısmı 1970’lerden kalma, ilkel, motorinle çalışan gaz türbini santrallerden üretilirken, enerji ihtiyacının büyük bir kısmı Güney Kıbrıs’tan karşılanmaktaydı.
1990 yılında Türkiye’nin desteği ile elektrik üretimi için ciddi anlamda adım atıldı ve tamamı Türkiye tarafından karşılanan 125 milyon $’lık yatırımla günün şartlarına göre Buhar Türbini Santralı Teknecik bölgesinde kurulmaya başlandı. Tamamlanan ilk ünite 1995 yılında diğeri ise 1996 yıllarında devreye girdi. Santral, iki üniteden oluşmaktadır ve her ünite 60 Megawatt (MW) olup toplam 120 Megawatt gücündedir..
2000’li yılların başlarına gelindiğinde sürekli artan elektrik talebi Teknecik’teki iki ünite tarafından tek başına karşılanamaz oldu ve Kiralama ve Hizmet Alımı modeliyle yeni bir santral gündeme geldi. Devlet kontrolünde özel yatırımla Kalecik bölgesinde, Kalecik Elektrik Santralı 2003 yılında 2 ünite ve toplam 35 Megawatt güçle üretime başladı. Bu üretim kapasitesi de bir süre tüketim ihtiyacını gidermede sorunları kısmen çözdü. Ancak, yine yeterli olmadı..
Kalecik’te 2005’te iki, 2006’da ise bir olmak üzere 17.5 Megawatt’lık yeni üniteler devreye alındı. Üretimdeki bu yatırımlara paralel olarak iletimde de önemli yatırımlar devam etmesine rağmen özellikle Kalecik Santrali . 2009 yılında artan talebin karşılanması için Kalecik II sözleşmesi imzalandı ve bu sözleşme ile Kalecik Santralı’na ilave güç artırımı ile 2024 yılına kadar enerji alım garantisi sağlandı. Bu doğrultuda 2009 yılında 17.5 Megawatt’lık bir dizel makine, 2013 yılında da 17.5 Megawatt bir dizel makine ve 8 Megawatt’lık atık ısı buhar kazanları ve buhar türbini ilave edildi. AKSA firmasının taahhüt ettiği enerji miktarını kesintisiz olarak sağlayabilmesine yönelik 2014 yılında 17.5 MW’lık yedek ünitesi devreye alındı. Şu an itibarı ile Kalecik Elektrik Santralı toplam kurulu gücü 8×17.5 Megawatt dizel ve 8 Megawatt buhar türbini olmak üzere toplam; 148 Megawatt’dır.
KKTC nin toplam santral kurulu gücü şu anda 409 Megawatt’dır.
Kıymetli okuyucularım yukarıda kısa örneklerle verilen ülkemizde mevcut elektrik santral sayısı yirmi civarındadır. Toplam 409 megawat güce sahip bu santrallerde filitreleme sistemi olmaması ve ucuz yakıt kullanılması nedeniyle bırakın insanlarımızın zehirlenip kanser olmasını doğadaki bütün bitkilerde bu ölüm makinelerinin soluduğu karbondioksit gazlardan dolayı ölümle pençeleşmektedirler.
ÖLÜM NEDENİ.2 TRAFİK TERÖRÜ:
Yılladır ülkemizin en ciddi sorunlarından olan trafik kazalarında ortaya çıkan tablo çok acı... Kuzey Kıbrıs’ta son 16 yıl içinde, meydana gelen binlerce trafik kazasında kayıplarımız çok büyük
Trafikte 16 yılda 722 kişi öldü
Ülkemizde son 16 yılda meydana gelen 603 ölümlü kazada 722 kişi trafik kurbanı oldu.
1 Ocak 2001’den 31 Aralık 2015’e kadar meydana gelen toplam 53 bin 316 trafik kazasında 12 bin 658 kişi de yaralandı.
2001’de 60, 2002’de 41, 2003’te 53, 2004’te 76, 2005’de 64, 2006’da 48, 2007’de 47, 2008’de 48, 2009’da 44, 2010’da 42, 2011’de 41, 2012’de 24, 2013’te 49, 2014’te 29, 2015’te 28, 2016 yılında ise 28 kişi kazalarda yaşamını yitirdi.
ÖLÜM NEDENİ .3. KANSER HASTALIKLARI:
“Kanser, dünyada sıklığı giderek artan ve ölüm sebepleri arasında kalp-damar hastalıklarını yakalayan, bir grup hastalığın adıdır..
Sağlık Bakanlığı’ndan edinilen resmi veriler ülkedeki kanser gerçeğini bir kez daha yüzümüze haykırmıştır.
2015 yılı için Kuzey Kıbrıs’ta 558 kanser vakası olduğu tespitini yapan bakanlık, kanser hastası sayısının
2013'te 506,
2014'ün Ocak-Ağustos ayları arasında ise 225 olduğunu göstermektedir.
Ülkemizde, sıklıkla görülen kanser türlerinin akciğer, meme, prostat ve kolon(bağırsak) olduğu gerçeğiyle karşı, karşıyayız.
Değerli okurlarım : Yukarıda son üç yılın devlette kaydı olan kanser hastalarımızın sayısı, ne yazık ki gerçek rakamları yansıtmamaktadır.
Çünkü devlet hastaneleri dışında ÖZEL tedavi merkezlerine başvuran hasta sayısı verilen rakamların en az iki katı olduğu toplumumuzda yaygın bir kanaattir.
Özellikle AKCİĞER KANSERİNDE en önemli etken ELEKTRİK SANTRALLERİ ve ARAÇLARDAN ÇIKAN ZEHİRLİ GAZLAR olduğunu kim inkar ederse yalan söylüyordur…
Sonuç itibarı ile yukarıda vermiş olduğumuz sadece üç örnekte bile ülke insanımızın HAYATININ NE KADAR UCUZ OLDUĞUNUN DA BİR ACI GERÇEĞİDİR…
MESAJ KUTUSU
Sayın.Ömer Tatlı ,İskele merkezli yatırımlarınıza hız kesmeden devam ettiğiniz görülmektedir. Ticaret alanındaki başarılarınızı siyasete hangi parti ile taşıyacağınız,az çok belli olmuştur. Günü geldiğinde onuda siz açıklayın.
Sayın Mahmut Özçınar, Güzelyurt belediyesi olarak alt yapı yatırımları konusunda projelerinizi hayata geçirebiliyormusunuz?. Ülkemizin narenciye cenneti bölgede en büyük sorun gençlerin işsizliğidir ne dersiniz?.
Sayın Kadri Bürüncük, Bilgi teknolojileri ve haberleşme kurumu başkanı olarak ülkemizde mevcut baz istasyonları konusunda güncel ölçümler gerçekleştirdinizmi?. Vatandaşlar bu hususta çok tedirginlik duyuyorlar bilginiz olsun.
Sayın Latif Akça , Yerel yönetimler için hedeflediğiniz çalışma proğramınız nasıl işlemektedir. Her gün üç ev ziyaretlerinizin devam ettiği söylenmektedir. Yaklaşık bir yıldır epey mesafe almış olmalısınız.
Sayın Şerife Ünverdi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığınız döneminde bir çok başarıya imza atmıştınız. Ülkenin dört bir yanında, bugün bile bunları unutmayan çok insan olduğunu biliyormuydunuz?.
Sayın Aydın Akkurt, Basın dünyasının etkili isimlerinden biri olarak yakın zaman içerisinde bazı sürprizlere imza atmaya hazırlanıyormuşsunuz. Özellikle Çıkarma Plajı nın peşkeş çekilmesinin engellenmesinde en önemli etmen sanırım siz oldunuz.
Sayın Ümit Bahşi , Ülkemizde Rüşvetin varlığı hususunda en açık duruşu siz sergiliyorsunuz. Korkusuz ve çıkarsız gazetecilik bu olsa gerek.
Sayın Yeşim Beyaz İlkan , Çok yönlü bir eğitimci olarak ülkemizde sanat ve kültür aktivitelerine verilen değeri yeterli buluyormusunuz?. Biliyoruz ki kültür , sanatlarına yeterli değeri vermeyen toplumlar geri kalmaya mahkumdurlar.
Sayın Hasan Demirtaş , Sosyal medyadaki paylaşımlarınızda toplumsal konulara değinmeniz takdir edilmektedir. Tecrübeli bir sivil toplum yöneticisinede sanırım bu yakışır.
Sayın Beyazit Güraslan , Bir koltukta bir çok karpuz misali bir çok şeyi bir arada götürüyorsunuz. Sanırım bu başarılarınız asıl mimarı kıymetli eşiniz Seher hanım olsa gerek...