İNSANLIK TARİHİNİN KARA LEKESİ HOCALI KATLİAMI
“Memorial” İnsanlık Hakları Savunma Merkezi, İnsan Hakları İzleme Örgütü, TheNew York Times Gazetesi ve Time Dergisine göre katliam, Ermenistan’ın ve 366. Motorize Piyade Alayı’nın desteğindeki Ermeni Güçleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Karabağ Savaşında Ermeni Kuvvetlere komutanlık yapmış eski Ermenistan Cumhurbaşkanı SerjSarkisyan ve MarkarMelkonyan’ın, aktardığına göre kardeşi Monte Melkonyan, katliamın Ermeni güçleri tarafından yapılan bir intikam olduğunu açıklamıştır.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katliamını Dağlık Karabağ’ın işgalinden bu yana gerçekleşen en kapsamlı sivil katliamı olarak nitelendirmiştir. Azerbaycan’ın resmi açıklamasına göre saldırıda 106’sı kadın, 63’ü çocuk, 70’şi yaşlı olmak üzere toplam 613 Azeri ölmüştür.
26 Şubat 1992 tarihinde sadece işgal ile yetinmeyen Ermeniler, sivilleri toplu şekilde katlederek, esirlere acımasızca işkence yaparak 20. Yüz yılın en kanlı katliamlarından birini gerçekleştirdi.
İnsanlık tarihine kara bir leke olarak yazılan bu katliam, hiçbir zaman unutulmayacak olsa da işgal altındaki topraklarının kurtarılması Azerbaycanlıların kalbine su serpti. Azerbaycanlıların şimdi tek istediği, Hocalı Katliamının faillerinin yargı önüne çıkarılması ve adaletin yerini bulmasıdır.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Azerbaycan’a karşı toprak iddiasında bulunmaya ve silahlı saldırıya geçen Ermeniler, 1991’in son günlerinde ablukaya aldıkları, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı’yı işgal için harekete geçti.
Aylarca süren saldırılarını 25 şubat 1922’de yoğunlaştıran Ermeniler, gece Sovyet Rus ordusunun o zaman Hankendi’de bulunan 366. Motorize Alayının da yardımıyla üç koldan saldırdı.Sadece işgalle yetinmeyen Ermeniler, sivilleri toplu şekilde katlederek, esirlere acımasızca işkence yaparak 20. Yüzyılın en kanlı katliamlarından birini gerçekleştirdi.
Daha önce 7000 kişinin yaşadığı Hocalı’da savunmasız durumdaki 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu. Ermeni güçleri 1275 kişi esir aldı, bunların 150’sinden hala haber alınamadı..
..katliamda 8 aile tamamen yok edildi, 25 çocuk her iki ebeveynini, 130 çocuk ise ebeveyinlerindenbirini kaybetti. Katledilenlerin Adli Tıp muayeneleri ve şahit ifadeleri, Hocalı sakinlerinin kafa derilerinin soyulması, kulak, burun ve cinsel organlarının kesilmesi, gözlerinin çıkartılması gibi kadın, yaşlı ve çocuk ayırımı yapılmaksızın akıl almaz işkencelere maruz kaldığını açıkça kanıtlıyor..
..Katliamın kurbanları arasında boynu vurularak, yakılarak katledilenlerin yanı sıra karnı süngülenen hamile kadınlar da vardı. O dönemde çekilen görüntüler ve fotoğraflar, katliamın büyüklüğünü ortaya koyuyor.
Azerbaycan’a göre; Hocalı’da yaşananlar 1949 Cenevre Sözleşmelerinin Birleşmiş Milletlerin (BM) Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, İşkence ve diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya karşı sözleşme, Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi çok sayıda sözleşmenin ciddi ihlali anlamına geliyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 22 Nisan 2010 tarihli kararında Hocalı’da yaşananlar, savaş suçları veya insanlık aleyhine suçlarla eş değer eylemler olarak görüldü.
Bugüne kadar 18 ülkenin Parlamentosu ve ABD’nin 24 Eyaletinin Meclisi, Hocalı’da yaşananları kınayan ve soykırım olarak gören kararları kabul etti. Hocalı’da yaşananları dünyaya duyurmaya devam eden Azerbaycan, uluslararası toplumdan suçluların cezalandırılmasını istiyor..
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaş sırasında Ermeni güçlerinin, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece , Dağlık Karabağ’ın Hocalı kasabasına girerek sivilleri hedef aldığı saldırıda, resmi rakamlara göre 63’ü çocuk, 106’sı kadın, 70’i yaşlı olmak üzere 613 Azeri hayatını kaybetti.
Yapılan otopsi ve incelemelerde cesetlerin bir çoğunun insanlık dışı muameleye maruz kaldığı işkence görerek öldürüldüğü anlaşıldı. Aralarında Ermeni gazetecilerin de bulunduğu yabancı basın mensupları, katledilen Azerilerin kafa derilerinin yüzüldüğünü, gözlerinin oyulduğunu ve bir çoğunun başının kesildiğini aktardı.
Ermeni güçlerinin 1991’in sonlarına doğru ablukaya aldığı Dağlık Karabağ’ın Hocalı Bölgesi, 936 km karelik alana sahip, 2605 ailenin, toplam 7000 kişinin yaşadığı bir kasabaydı. Aralık 1991’de Karabağ’ın başkenti olarak kabul edilen Hankendi şehrini ele geçiren Ermenilerin bir sonraki hedefi Hocalı oldu. Bölgenin etrafındaki bütün köy ve yollarını kapatan Ermeniler, kasabanın diğer illerle kara yolu bağlantısını kesti..
..Hocalı’nın diğer bölgelerle tek bağlantısı olan Hava ulaşımı ise 28 Ocak 1992’de Şuşa Ağdam Seferini yapan Helikopterin Ermeniler tarafından düşürülmesiyle ortadan kalktı. Bu olayda çoğunluğun kadın ve çocuklardan oluşan 44 sivil hayatını kaybetti. 1992 yılının başlarından itibaren Hocalı’nın savunması sadece hafif silahlara sahip yerel savunma güçleri ve az sayıdaki milli ordu askerinden ibaret kaldı.
25 Şubat 1992’den itibaren Hocalı’ya üç koldan Ermeniler, Sovyet Kızıl ordusunun 366’ncı Motorize Alayı’nın bütün araçlarını kullanarak şehri iki saat boyunca top ve tank ateşine tuttu. Saldırıdan bir gün sonra ise “Hocalı Katliamı” vuku buldu.
Resmi verilere ve uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına göre; Ermeni güçlerinin Sovyet Rus ordusunun da desteğini alarak düzenlediği saldırıda, 613 Azeri katledildi. 500’e yakın sivil ağır yaralanırken 1250’den fazla kişi de esir alındı. Aralarında 68 kadın ve 28 çocuğun da bulunduğu 150 esirden bir daha hiçbir haber alınamadı.Ermeni makamları da esirlerin akıbetiyle ilgili bugüne kadar herhangi bir açıklama yapmadı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) hadiseyi, Dağlık Karabağ Savaşı sırasında işlenen “katliam” olarak kayıtlara geçirdi. BM, henüz resmi bir karar almış değil, Azeri kaynaklar, Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’nin bağlayıcı herhangibir karar almasını engellediğini belirtiyor. Ancak, 1993 yılında BM Genel Kurulu, Ermenistan’ı kınadı. BM Güvenlik Konseyi 822 sayılı kararla, Ermenistan’dan işgal ettiği Azerbaycan topraklarını terk etmesini istedi..
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üyeleri, “Ermeniler Tüm Hocalı Sakinlerini Katletti” ifadesinin yer aldığı bir bildirgeye imza attı. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Minsk Grubu, 1996 yılında Erivan’ı kınayarak, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini talep etti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) 22 Nisan 2010 tarihli kararında Hocalı’da yaşananlar, savaş suçları veya insanlık aleyhine suçlarla eşdeğer eylemler olarak görüldü. Ancak henüz resmi bir karar alınmış değil!..
26 Şubat 2024 tarihli yerel yazılı basınımızda konu ile ilgili yer alan açıklamasında bağımsız Azerbaycan’ın tarih boyunca büyük mücadeleler verdiğini anımsatan KKTC Meclis Başkanı sayın Zorlu Töre, bundan tam 106 yıl önce Kafkas İslam Ordusu’nun Nuri Killigil Paşa’nın komutasında Bakü’ye girerek Azerbaycan’a bağımsızlığını kazandırdığını dile getirdi.
Türk ordusunun çekilmesinin ardından Azerbaycan’ın emperyalist güç Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin kontrolü altına girdiğini belirten sayın Zorlu Töre, “Azerbaycan’lı soydaşlarımız bağımsızlıklarını kazanana kadar Türk kimliklerinden taviz vermemişlerdir” dedi.
Sayın Zorlu Töre, “Azerbaycan Türkünün kalbinde tazeliğini koruyan ve tarihe “Kanlı Ocak” adıyla geçen katliam 70 yıl süren Sovyet esaretinden sonra bağımsızlığın kazanılmasında önemli dönüm noktası olmuştur ve o gece 130 sivil hayatını kaybetmiştir” ifadelerini kullandı..
Sayın Zorlu Töre, Azerbaycan Türklerinin maruz kaldığı soykırım girişimlerinin bir benzerini de 26 Şubat 1992 tarihinde Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşandığını ve 630 masum sivilin katledildiğini dile getirdi..
..Modern dünyanın bugün de Gazze’de yaşanan benzer katliama sessiz kaldığını belirten KKTC Meclis Başkanı Zorlu Töre, Kıbrıs Türk Halkı’nın da benzer acılar çektiğini kaydetti. Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünün Kıbrıs Türk halkı için hayati önem taşıdığını vurgulayan KKTC Meclis Başkanı sayın Zorlu Töre, bu noktadan adım atmalarının mümkün olmadığını yineledi.
Sonuç olarak; İnsan Hakları İzleme Örgütü; olayı Dağlık Karabağ Savaşı içerisinde yapılan en büyük katliam olarak nitelemiştir.
Azerbaycan Parlamentosu 1994’te Hocalı’da yaşanan katliamı “Soykırım” olarak ilan etti.
Meksika Cumhuriyet Senatosu, 2011 yılında Hocalı olaylarını soykırım olarak tanımıştır.
İnsanlık tarihine kara bir leke olarak yazılan bu katliam, hiçbir zaman unutulmayacak olsa da işgal altındaki toprakların kurtarılması yanında Azerbaycanlıların şimdi tek isteği, Hocalı Katliamının faillerinin yargı önüne çıkartılması ve adaletin yerini bulmasıdır..