İş olacağa varır!
Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş ı ölümünün 6’cı ölüm yıl dönümünde minnet ve şükranla andık.
Yaşamının son yıllarında oldukça sık sayılabilecek zamanlarda aynı gurubun içinde bir araya gelir sohbetler, şakalar yapardık.
Çok genç yaşlardan tanıma olanağı bulduğum Rauf beyin o mütevazi kişiliği,
nüktedanlığı, hoş görülü yaklaşımları her zaman takdirle izlediğim yapısından etkilenmemek elde değildi.
Yıllar öncesinden aklıma gelen bir anı!
Mevsim kış, büyük avın ilk günleri. O yıllarda av‘abirlikte gittiğim Taner bey(Etkin) le eşlerimiz akraba. Taner “bu Pazar misafirimiz var” dediğinde kim olduğunu anladım.
Pazar sabahı gün doğmadan yanında Denktaş beyle Meriç’e geldiler.
Av bulabileceğimiz yerleri dolaştık. Şansımızdan av namına “tık” yok.
Taner Etkin le “av yoksa güvercin demi yok” dedik, Rauf beyi aldık, nur içinde yatsın rahmetli Mustafa Mustafanın mandırasının olduğu yere gittik.
Başladık atışlara! Bir güvercin, beş güvercin, on güvercin derken Denktaş bey dayanamadı ” yahu vuruyoruz da, bu güvercinler kimin” diye sordu.
“Mustafa Mustafanın” dedik. Mustafa Mustafa Denktaş beyin ahbabı.
Güldü “ Mustafa nın bana nasıl söveceğini duyar gibiyim” dedi.
İnsan elinde olmadan Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş tan sonrası ile mukayeselerde bulunuyor!
Sorarım, onun kadar iz bırakan bir yapıya rastladınız mı?
Bırakın KKTC yi, Türkiye de, ister siyasi çevrelerde, isterse Türkiye nin dört bir köşesinde etkisinde kalmayan oldumu?
Ya dış temaslarda, BM de bıraktığı izler ?
Uzlaşmaz olan tarafın Rum ve Yunanlılar olduğunu içte ve dışta her fırsatta ortaya koyan, hainlik boyutunda içinde yaşadığı toplumda zafiyetler yaratanların Rauf beyi “Mr No” (uzlaşmayan kişi)olarak tanımladığı günleri hatırlayın?
Akla hayale gelmeyecek boyutta uluslar arası sahnelerde onu suçlar mahiyette yapılan girişimleri anımsayın.
Rum ağzıyla ona ağız dolusu küfürler edenleri bir kez daha hatırlayın.
Ölümünün 6 cı yılında onu saygıyla andık, hatıraları önünde bir kez daha duygulandık!
Onun ölüm yıl dönümünü sayfalarına hiç koymayanlar, ya da en ücra köşelerine taşıyanlar, bu gün rahmetlinin tohumlarını attığı siyasi yapı ile koalisyon oluştura bilir miyim beklentisi içindedirler.
Onun bıraktığı mirası hovardaca harcamada gözü kara tavırlar sergileyenler, onun oluşturduklarından destek alarak, onun eserlerini silme,yok etme planlarını uygulamada sinsi, sinsi çaba göstermektedirler!
Bu gün sütten çıkmış ak kaşık kıvamında, pusuya yatmış içine saplandıkları bataklıktan kurtulabilmenin hesabı içindedirler.
“İş olacağa varır” ya da “ su akar yolunu bulur” ifadeleri en çok benimsediğim sözler.