1963 çatışmalarında Rumların Kıbrıslı Türklerin mallarını, mülklerini,evlerini, köylerini, kasabalarını işgal ettiklerini herkes bilmektedir. O dönem yüzlerce Kıbrıslı Türk öldürülmüştü. Geriye kalanlar ise,mallarını mülklerini, kısacası herşeylerini geride brakıp küçük kantonlar içinde mücadeleye devam eden soydaşlarının yanlarına sığınmışlardır. O yıllarda, adanın yüzde 80'inden fazlası Rumların işgali altındaydı. Bu büyük işgali dünyadan saklamak istemişti Rumlar. Ancak tüm saklama gayretlerine rağmen, "Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti Kıbrıslı Türk asilerin saldırılarını bastırmıştır. " yalanlarına rağmen, dünya devletleri onların bu saldırganlığını ve KIbrıslı Türklere karşı uyguladıkları vahşeti öğrenmişlerdi. Tarihin yazdığı olaylar, enin de sonunda ortaya çıkmıştı. 1963 çatışmalarında Rum saldırıları sonucu yüzlerce Kıbrıslı Türk öldürülmüştü. Rumlar, bu gerçeği de saklamak istediler. Ancak dünya devletleri herşeyi öğrenmiş ve sonunda Rumların inkar ettiği bu gerçeği su yüzüne çıkarmışlardı.
Peki daha sonraki yıllarda Rumların 1963 saldırıları, Türk köyleri ve kasabalarının işgali nasıl unutulmuştu. Ya Rumların işlediği cinayetler ? Yüzlerce Kıbrıslı Türkün katledilmesi nasıl unutulmuştu ?... Gerçek şu ki, Bu 1963 Rum saldırıları ve işgali yabancı devletler tarafından hiç bir zaman unutulmadı. Tüm bu gerçekler tarihe yazıldı. Adanın yüzde 80'inden fazlası Rumların konrolü ve işgali altındaydı. Kıbrıslı Türkler ise küçük kantonlar içinde mücadeleye devam ediyorlardı.
Rum radyolarında " Bekledim de Gelmedin " şarkısını yayınlayarak, Türkiye'nin adaya müdahele etme olasılığı ile alay ediyorlardı. Ancak sonunda, Rum lider Samson 'un 1974 yılında Kıbrıs Helen Cumhuriyeti'ni ilan ettiğini belirten açıklamasıyla herşey değişmişti ve 1974'de Türkiye'nin müdahalesi gerçekleşmişti. Kıbrıs adasının 1963 Rum işgalini, ve Türklerin güneydeki evleri, yerleri, malları , mülklerinden nasıl kovulduklarını dünya öğrendi. İşgalci olan Rumlardır. Bu gerçek tarihe yazılmıştır. İşgalci Rumlardır.