İSMET İNÖNÜ’YÜ ÖLÜMÜNÜN 48. YIL DÖNÜMÜNDE SAYGIYLA ANARKEN
24 Eylül 1884’te İzmir’de doğan Mustafa İsmet İnönü, ilk öğrenimini Foça ve Sivas’ta mahalle mektebinde tamamladıktan sonra Sivas Askeri Rüştiyesinden birincilikle mezun oldu. 1903’te Topçu Harbiyesi’nden Teğmen rütbesiyle yine birincilikle mezun olan ve de 1906’da Akademi’den de birincilikle mezun olan Mustafa İsmet, “Altın Maarif” madalyasıyla ödüllendirilmesinin ardından Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle ilk görev yeri olan Edirne’ye atandı. Bu görevi sırasında İttihat ve Terakki Cemiyetine giren Mustafa İsmet 1908’de Kolağası oldu. 31 Mart olayı (13 Nisan 1909) olarak bilinen ayaklanmayı Selanik’ten gelerek bastıran Hareket Ordusu’nda Kurmay Yzb. olarak görev aldı.
İttihat ve Terakki faaliyetleri sırasında yolu Selanik’e düşen M. İsmet, burada Mustafa Kemal’le tanışma fırsatı bulurken bu karşılaşma, uzun yıllar sürecek “Dava ve silah arkadaşlığının” da temellerini atacaktı. 1910-1913 yıllarında Yemen İsyanının bastırılması harekatına katılan M. İsmet, hudut problemleri ve asilerle yapılan anlaşmalarda başarılı hizmetleri ve mesleki özellikleriyle dikkat çekecekti.
I.Dünya Savaşı günlerinde Kafkas Cephesinde Kolordu Komutanı olarak Mustafa Kemal Atatürk’le çalışırken, dostlukları ve devletin geleceği hakkında ortak fikirleri de gelişti. Suriye Cephesinde savaşan M. İsmet, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına giden yolda Mustafa Kemal’in en güvendiği isimlerden oldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasındaki düzenli ordu ile Çerkez Ethem ayaklanmasının ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynadı..
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda 23 Nisan 1920’de açılan TBMM’ne Edirne Milletvekili olarak girmesinin hemen ardından 3 Mayıs’ta İcra Vekilleri Heyeti’nde Genel Kurmay Başkanı oldu. Alb. Mustafa İsmet bu görevler uhdesinde kalmak üzere Garp (Batı) Cephesi Komutanlığı görevine atandı.
10 Ocak-11 Ocak 1921’de I. ve 23 Mart-1 Nisan 1921’de II. İnönü zaferlerini kazanması ve Türkiye’nin kaderini belirleyen bu önemli zaferin ardından Miralay İsmet Bey’e çektiği telgrafta Atatürk: “Bütün dünya tarihinde , sizin İnönü Meydan Savaşlarında yüklendiğiniz görev ölçüsünde ağır bir görev yüklenmiş komutanlar pek azdır. Ulusumuzun bağımsızlık ve varlığı, çok üstün yönetiminiz altında şerefle görevlerini yapan komuta ve silah arkadaşlarınızın duyarlığına ve yurtseverliğine büyük bir güvene dayanıyordu. Atatürk’ün “Siz savaş alanında sadece düşmanı değil, aslında milletin makus talihini de yendiniz” ifadesi İsmet Paşa için bir gurur kaynağı olacaktı..
30 Ağustos 1922 Türk ordusunun 9 Eylül 1922’de İzmir’e Yunan askerini denize dökmesinin ardından Mudanya Ateş-kes toplantısı düzenlenecekti.. Mudanya Ateşkes toplantısında TBMM’ni temsil eden ve görüşmeler sırasında Türkiye’nin çıkarlarını titizlikle savunan İsmet Paşa konferansta “Efendiler çok ızdırap çektik, çok kan akıttık, bütün medeni milletler gibi hürriyet ve bağımsızlık istiyoruz” dedi. 11 Ekim 1922 tarihinde gerçekleşen Mudanya Antlaşmasının imzalanmasının ardından Yunan askeri kuvvetleri Meriç Nehrinin Batısına çekilirken 15 Kasım 1922’de Refet Paşa Trakya’yı teslim alacaktı..
11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Antlaşması İsmet İnönü’nün ilk diplomatik zaferidir. İnönü’nün Mudanya’daki başarısını yakından izleyen Mustafa Kemal Paşa, bir yıl sonra 1923’te kendisini Dışişleri Bakanı ve Baş Temsilci olarak Lozan Barış Antlaşmasına gönderecekti. İsmet İnönü, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının ve egemenliğinin tanınmasını sağlayan, “Türkiye’nin Tapu Senedi” olarak gösterilen 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşmasını imzalamasının ardından milli sınırlar çizildikten sonra 29 Ekim 1923 tarihinde çağdaş demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti oy birliği ile ilan ediliyordu..
26.12.2015 tarihli “İsmet İnönü’yü saygıyla Anıyoruz” başlıklı makalesinde Bir öğretmenim anlatmıştı diyen Bahattin Gemici: “Bir gün İsmet Paşa, Atatürk’e; “Paşam sizin değeriniz bir, benim değerim ise sizin yanınızda sıfırdır. Ama ikimiz bir araya gelirsek on ederiz” demiş. Ne güzel.. Atatürk ve İsmet İnönü bir birini tamamlayan iki büyük insanımızdır. Kendilerine çok şeyler borçluyuz. İkisi de ışıklar içinde yatsın. Kaynak : http//muhabirce.de/konuk-yazar72015-12-26/bgemici-ismet-inonuyu-saygiyla-aniyoruz.
İsmet İnönü, vatan savunmasında mükemmel bir asker, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda, 1923 Lozan Antlaşması kahramanı, bir diplomat, bir dava adamı, tarihi görevleri ifa eden İsmet İnönü 25 Aralık 1973 tarihinde hakkın rahmetine kavuştuğu günde Maltepe Camisi’nde kılınan namazdan sonra cenazesi bir top arabasına konulmuş, düzenlenen devlet törenine çok sayıda yabancı temsilci, devlet adamı, diplomat ve asker katılmıştı. O günde on binlerce insan kaldırımları doldurmuş, İsmet Paşa’yı hüzün içinde son yolculuğuna uğurluyordu; içlerinde yürekten ağlayanlar vardı..
İsmet İnönü, ölümüne dek Türkiye için çok işler yaptı. Bütün tuzaklara rağmen Anavatanımız Türkiye’yi 2. Dünya Savaşına sokmadı.. İsmet İnönü demokrasi adına iktidarı kaybetmek pahasına çok partili hayata geçişi sağladı, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu oldu, irticaya ve yolsuzluğa karşı çıktı. “Bir ülkede namuslular da, en az namussuzlar kadar cesur olmak zorundadırlar” dedi.
Kıbrıs Türk ve Rum halklarının siyasi eşitliğine dayalı olarak 16 Ağustos 1960 Antlaşmaları ile ilan edilen Kıbrıs Cumhuriyeti , Rum-Yunan ikilisinin Enosis’i gerçekleştirme adına 21 Aralık 1963 Kanlı-Noel saldırılarının ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda T.C Başbakanı İsmet İnönü’nün unutulmaz hizmetleri olmuştur..
25 Aralık 1963’te Türk Savaş Uçaklarının Lefkoşa semalarında Rumlara ihtar uçuşunu sağlamasının ardından tam teşekküllü binlerce Rum-Yunan askerinin Ağustos 1964’te Erenköy bölgesine gerçekleştirdikleri silahlı saldırıların ardından 8-9 Ağustos 1964’te bölgeyi Türk Savaş Uçaklarının bombalamasının emrini verdi..
Atatürk’ün silah arkadaşı, Türk Kurtuluş Savaşının büyük komutanı ve kahramanı, Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı, ilk Başbakanı, değerli siyasetçi, saygın devlet adamı, Mudanya Konferansı ve Lozan Fatihi, Atatürk’ün silah ve dava arkadaşı İsmet İnönü’yü aramızdan ayrılışının 48. Yıl dönümünde rahmet, saygı ve minnetle anıyoruz..