İSMET İNÖNÜ’YÜ ÖLÜMÜNÜN 50. YIL DÖNÜMÜNDE SAYGI İLE ANIYORUZ
Başbakan Talu’nun önerisiyle Anıtkabir’e gömülmesi kararlaştırılan ve 27 Aralık 1973 sabahı TBMM önünde hazırlanan katafalka konulan İnönü’nün naaşın önünden geçen Ankaralılar, 24 saat süreyle ona saygı ve sevgilerini sundular. 28 Aralık günü Meclis önünde düzenlenen devlet töreninin ardından 16 General ile Harp Okulu öğrencilerinin çektiği top arabasına konan tabutu Maltepe Camii’ne getirildi.
Meclis’ten camiye kadar olan yürüyüşe Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Korutürk, Bakanlar, Milletvekilleri, yerli ve yabancı temsilciler ve büyük bir kalabalık katıldı. Her 5 dakikada bir top atışlarının yapıldığı yürüyüşün ardından Anıtkabir’e getirilen İnönü’nün naaşı, Atatürk’ün mozolesinin tam karşısında toprağa verildi. Üzerine Malatya’dan ve yurdun farklı yerlerinden getirilen toprağın serpildiği mezarın kitabesinde, İnönü Zaferi’nden sonra Mustafa Kemal’in İsmet İnönü’ye gönderdiği kutlama telgrafındaki “Siz Orada Yalnız Düşmanı Değil, Milletin Makus Talihini De Yendiniz” sözleri de kazınmıştır.
24 Eylül 1884 tarihinde İzmir’de, Mehmed Reşid Efendi (1854-1920) ile Cevriye Hanım’ın ikinci oğulları olarak doğan Mustafa İsmet,1903 yılında Mühendishane-i Berri-i Hümayın’dan birincilikle mezun olarak Osmanlı Ordusuna katıldı. I. Dünya Savaşı’nda Kafkasya ve Filistin cephelerinde savaştı. 1920 yılında Anadolu’ya geçti. Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekili (Genel Kurmay Başkanı) olarak I. Ve II. İnönü Muharebelerini kazandı. Büyük Taarruza Batı Cephesi Komutanı sıfatıyla katıldı..
…11 Ekim 1922 Mudanya Mütarekesinde ve 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşmasında Türk Heyetine başkanlık yaptı ve anlaşmaları imzaladı. Türkiye Cumhuriyetinin ilanından sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Başbakanı oldu. 1934’te İnönü Muharebelerindeki başarılarından dolayı ‘İnönü’ soyadını aldı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ölümünden sonra 11 Kasım 1938’de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçildi ve 1950 yılına kadar görev yaptı. 1950-1960 yılları arasında muhalefette yer alan İsmet İnönü , 27 Mayıs Darbesi’nden sonra 1961’de yapılan seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Ancak, oy oranı tek başına iktidar olmaya yetmiyordu. İnönü, böylece Türkiye’nin ilk koalisyon hükümetini Adalet Partisi ile kurdu. 1965 yılında başbakanlığı bırakan İnönü, 1972 yılına kadar ana muhalefet liderliğini sürdürdü.
CHP Kurultayı tarafından kendisine “Milli Şef” ünvanı verilen İsmet İnönü, bir çok defa Başbakanlık görevini üstlenmiştir. 1925-1937 yılları arasında 12 yıllık kesintisiz Başbakanlık süresi olmakla birlikte, toplam 17 yıl 11 ay ile Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en uzun süre Başbakanlık yapmış kişisidir.
Gerilere dönüp bakacak olursak; İlk ve Orta Öğrenimini Sivas’ta tamamlayan İsmet İnönü 1895 yılında Sivas Mülkiye İdadisi’ne kayıt yaptırdı, ancak daha sonra Sivas Askeri Rüştiyesi’ne geçti ve 1896’da mezun oldu. 1897 yılında İstanbul’daki Mühendishane İdadisi’ne giden İsmet İnönü, 14 Şubat 1901’de Mühendihane-i Berr-i Hümayun’a (Topçu Okulu) girdi ve de 1 Eylül 1903 tarihinde Topçu Teğmeni olarak mezun oldu. 26 Eylül 1906 tarihinde Erkan-ı Harbiye Mektebi’ni birincilikle bitirerek Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle Edirne’deki 2. Ordu’nun 8. Topçu Alayı’nda 3. Batarya Bölük Komutanı olarak kurmay stajını yaptı..
..1908 yılında 2.Süvari Fırkasının Kurmayı oldu ve 31 Mart İsyanında Harekat Ordusu Karargahında görev aldı. 1910’da 4. Kolordu Kurmaylığına getirildi ve 1911’de Yemen Kuvayi Mürettebe Komutanlığı Kurmayı oldu. 26 Nisan 1912 tarihinde Binbaşı rütbesine terfi etti ve Yemen Kuva-yi Umumiye Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevine atandı.1912-1913 yılları arasında Harbiye Nezareti’nde Başkomutanlık Karargahı 1. Şubede bulundu ve İkinci Balkan Savaşı’nda Çatalca Ordusu Sağ Cenah Komutanlığı Kurmaylığına getirildi. Savaştan sonra İstanbul Antlaşması’nın bağıtlanmasında Bulgarlar ile müzakere eden heyete askeri danışman olarak katıldı.
1914 yılında Harbiye Nazırlığı ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisliği’ne atanan Enver Paşa’nın başlattığı ordunun yenileştirilmesi hareketinde etkin rol oynadı. 29 Kasım 1914 tarihinde Yarbay rütbesine terfi etti ve 2 Aralık 1914 tarihinde Genel Karargahı 1. Şube Müdürü olarak atandı. 9 Ekim 1915 tarihinde 2. Ordu Kurmay Başkanlığına getirildi ve 14 Aralık 1915 tarihinde Miralay (Albay) rütbesine terfi etti..
I. Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi’nde Kolordu Komutanı olarak, Mustafa Kemal Paşa ile birlikte çalıştı. Bu sırada Mustafa Kemal bu ordunun 16. Kolordu Komutanlığı’na atandı. 1916 yılının yaz aylarında bir süre çarpışmaları yönetti. 2. Ordu Komutan Vekili Mustafa Kemal Paşa’nın önerisiyle, 12 Ocak 1917 tarihinde 4. Kolordu Komutanlığı’na atandı. Bir süre sonra İstanbul’a geri çağrıldı ve Halep’te 7. Ordu’nun oluşturulmasında görev aldı. 1 Mayıs 1917 tarihinde Filistin Cephesi’nde 20. Kolordu Komutanlığı’na, 20 Haziran’da 3. Kolordu Komutanlığı’na atandı. Bu sırada 7. Ordu’nun komutanlığını üstlenen Mustafa Kemal Paşa ile yeniden yakın ilişki içinde oldu.
..Mondoros Mütarekesi’nin imzalanmasından az önce Sina ve Filistin Cephesi’ndeki Yıldırım Orduları Grubu’nun General Edmund Allenby karşısında uğradığı Nablus Bozgunu sırasında yaralanarak İstanbul’a döndü. 24 Ekim 1918 tarihinde Harbiye Nezareti Müsteşarlığı’na atandı. 29 Aralık 1919 tarihinde Paris Barış Konferansı’na hazırlık için kurulan komisyonda askeri müşavir oldu. 4 Ağustos 1919 tarihinde yalnızca sekiz gün için Askeri Şura Muamelat-ı Umumiye Müdürlüğü’ne, bir ara da Jandarma ve Polis örgütünün iyileştirilmesi için kurulan komisyona üye olarak atandı..
..İlk kez 8 Ocak 1920 tarihinde Ankara’ya gitti ve kısa bir süre Mustafa Kemal Paşa ile çalıştı. Yeni kurulan Ali Rıza Paşa hükümetinde Harbiye Nazırı olan Fevzi Paşa’nın çağrısı üzerine Şubat sonlarında İstanbul’a gitti. 9 Nisan 1920 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’nın çağrısı üzerine tekrar Ankara’ya döndü. 23 Nisan 1920 tarihinde açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Edirne Milletvekili olarak katıldı. Alb. İsmet 3 Mayıs 1920’de İcra Vekilleri Heyeti’nde Genel Kurmay Başkanı oldu. Alb. Mustafa İsmet, bu görevler uhdesinde kalmak üzere Garp (Batı) Cephesi Komutanlığı görevine getirildi. Kuruluş aşamasındaki düzenli ordu ile Çerkez Ethem ayaklanmasının ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynadı.
11 Ekim 1922’de Mudanya Ateşkes Toplantısında TBMM’ni temsil etti. Görüşmeler sırasında Türkiye’nin çıkarlarını titizlikle savunan İsmet Paşa, Konferans’ta “Efendiler çok ızdırap çektik, çok kan akıttık, bütün medeni milletler gibi hürriyet ve bağımsızlık istiyoruz” dedi. Neticede İsmet İnönü, 24 Temmuz 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının ve egemenliğinin tanınmasını sağlayan, “Türkiye’nin Tapu Senedi” olarak gösterilen 1923 Lozan Antlaşmasını imzaladı.
İsmet İnönü, vatan savunmasında mükemmel bir asker; Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda eşsiz bir diplomat, bir dava ve inanç adamı; tarihi görevler ifa etmiş bir büyük liderdir. Milli Şef İsmet İnönü’nün 3. Ve son Başbakanlığının (20 Kasım1961-30 Şubat 1965) en önemli gündemlerinden birisi de hiç şüphe yok ki; Kıbrıs sorunu olmuştur. İsmet İnönü’nün Başbakan olduğu II. Koalisyon Hükümeti döneminde ; 22-26 Kasım 1962’de Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak Ankara’yı ziyaret eden Makarios’un 1960 Kıbrıs Anlaşmaları ve anayasası ile Kıbrıs Türk halkına ve Türkiye’ye tanınan hakları ortadan kaldırmak ve Enosis’e giden yolu açmak için anayasada 13 maddelik değişikliğin yapılması yönündeki girişimlerinin İsmet İnönü tarafından reddedilmesinin ardından Makarios Yunan Alayı desteğinde gerçekleşen 21 Aralık 1963 Kanlı Noel silahlı saldırıları ile Enosis’e giden yolu açmak isteyecek ancak TMT’nin liderliğinde Kıbrıs Türk Halkı Rum-Yunan ikilisinin silahlı saldırılarına hele bir dur diyecekti.
O günde ABD Başkanı Johnson İnönü Hükümeti’ne gönderdiği 5 Haziran 1964 tarihli mektubunda Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahale etmesi durumunda Sovyetler Birliği işe karışırsa ABD’nin Türkiye’yi savunamayacağını dile getirmesi bir yana ikincisi, ABD tarafından sağlanan askeri silah ve malzemelerin kullanılmasına onay vermeyecekleri bildiriliyordu.
İşte o günde büyük devlet adamı İsmet İnönü bu süreçte “Yeni Bir Dünya Kurulur. Türkiye De Oradaki Yerini Alır” diyerek tarihi tepkisini çok açık ve net olarak ortaya koyuyordu. İşte yine o günlerde yer alan Rum silahlı saldırıları karşısında zor durumda kalan Erenköy bölgesine, ABD’nin tüm ısrarlı girişimlerine dik duruş sergileyen T.C Başbakanı İsmet İnönü’nün emriyle 8-9 Ağustos 1964’te Türk Savaş Uçakları günlerden beri bütün şiddetiyle devam eden Rum-Yunan silahlı saldırılana dur diyecekti..
..Erenköy silahlı saldırıları ve bombardıman ile ilgili olarak İnönü’nün damadı Metin Toker: İsmet Paşa’nın bombardıman kararı vermesi kolay olmadı ve Türkiye bu işi, itiraf etmeli ki, gayet mahirane yaptı. Başbakan, harekatın bütün dünyada tepkiler yaratacağını biliyordu. Fakat böyle bir darbenin indirilmesine de bilhassa Johnson’un meşhur mektubundan sonra ihtiyaç vardı. Darbe ayni zamanda Atina’nın, “Türkiye Kıbrıs’a Müdahale Ederse Kendisiyle Harp Ederiz” balonunu da söndürecekti
Gerilere dönüp bakacak olursak 21 Aralık 1963 kanlı Noel silahlı saldırılarının ardından ilerleyen günlerde Anavatanımız Türkiye’ye giden heyetin bir an önce anavatanımız Türkiye’nin müdahale etmesini istemesi üzerine İsmet İnönü: “Vatan Savunmasındasınız. Büyük bir maraton yarışındasınız. Sabreden, nefesini tutan kazanacaktır. Vatan Savunmasında Türk’ün Sabrı Tükendiği Yerde Yeniden Başlar. Türk İseniz Dayanacaksınız, Sabredeceksiniz. Rumlar Yunan İse Göreceksiniz Birbirlerine Düşeceklerdir” demişti.
Sonuç olarak; İsmet İnönü’nün Türk İstiklal Savaşı yıllarında Batı Cephesi Komutanı olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı sonrası Başbakan olarak, Cumhurbaşkanı olarak Türklük dünyasına verdiği hizmetler unutulmazdır.
25 Aralık 1973 tarihinde vefat eden İsmet İnönü; vatan, millet ve demokrasi yolunda her zaman saygı, minnet ve şükranla anılacaktır.. Ruhu Şad Olsun..
Kaynak:1- https://tr.wikipedia.org/wiki/İsmet_İnönü
Kaynak:2-. Kaynak: Ahmet C. Gazioğlu, Kıbrıs’ta Soykırım Yılı 1964 ve Enosis’in Ayak Sesleri, s.423, Kıbrıs Araştırma ve Yayın Merkezi, Ekim 2007
Kaynak:3-ntv.com.tr/galeri/turkiye/ismet-inonu-olum-yıl-donumunde-aniliyor.
Kaynak:4-odatv4.com/analiz/ismet-inonu-kibris’tan-gelen-heyete-ne-demisti-07052012-183575