İTALYA CUMHURBAŞKANI MATTARELLA NEDEN KUZEYE VARİLLER ARASINDAN BAKTI
Herhalde Hristodulis bizzat kendisi davet etmiştir İtalya Cumhurbaşkanını. Tabii ki bir ülkenin Cumhurbaşkanını davet eden Hristodulidis kendi propagandasını ve siyasetini yapacak.
Misafir İtalya Cumhurbaşkanı Mattarella, kendisini nere götürürlerse gidecek, neyi göstermek istediklerini gösteriyorlarsa görecektir.
Birazcık tuhaf değil mi Mattarella’nın variller arkasından kuzeye bakışı.
Esasında Mattarella’dan şunu beklerdik.
“Bari o nezaketi gösterseydi de kuzeye geçip bizim bir kahvemizi içseydi, Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’la birlikte. “
Empati yapıyorum... Şayet ben Mattarella’nın pozisyonunda olsaydım, haliyle menfi yönden etkilenebilirdim o variller arkasından kuzeye bakışta. Ve kendime sorardım. “Neden bana kuzeydeki yaşanatıyı variller arkasından gösteriyorlar?” diye. Halbuki kuzey Kıbrıs’ta, tıpkı Rumlarda olduğu gibi bütün kurumları ile bir devlet ve bayrak vardır. Kuzeydeki devleti gözleri ile görmesini isteredik. Yalnız variller arkasından kuzeyi görmek yetmez. Bizzat kuzeydeki huzurly hayatı görmek lazım.
Fileleftheros gazetesi Hristodulidis’in sözlerini şöyle veriyor:
“Problem hiçbir zaman Kıbrıslı Rumlarla Türklerin ilişkileri değil, problem Türkiye’dir.”
Çok büyük ayıp etmiyor mu Hristodulidis?
Neden İtalya Cumhurbaşkanına yalan söylüyor?
Sadece o varillerin arkasından bakmak bile, Rumların fanatikliğini ve adayı Yunanistan’a bağlama isteklerini gösteriyor. Bu yalan niye? Türkiye’yi neden suçluyorlar?
Türkiye yaılması gerekeni yaptı.
Onların kafalarındaki şey, Türkiye’nin anlaşmalardan doğan garantörlük haklarına dayanarak Kıbrıs’ın kuzeyine askeri çıkarma yaptığıdır. Bu gerçekleri neden söylemiyorlar İtalya Cumhurbaşkanına?
İtalya Cumhurbaşkanı Mattarella bilmelidir ki, yüzlerce masum Türkü bilinmeyen mekanlarda katlettiler ve meçhul yerlere gömdüler. Tam altmış yıl sonra kayıp şahıslar komitesi tarafından aranınca o kayıplar, kemik yığını halinde belirlendiler ve küçücük sandukalarda Türklere verdiler. Şayet İtalya Cumhurbaşkanı kendini bizim yerimize koyarak empati yaparsa, bizi çok iyi anlayacaktır. Bunda Türkiye’nin hangi suçu varmış ki...
15 Temmuz 1974’te Makarios’a karşı düzenlenen darbe esnasında, tam beş gün, ikiye bölünen Rumlar birbirlerini vurdular ve insanları büyük çukurlara gömdüler. Gidişat oydu ki Rumlar, bu sikasttan sonra silahlarını masum Türklere çevireceklerdi, tıpkı Girit misali.
Türkiye kendi soydaşlarını kurtarmak ve korumak için Kıbrıs’a askeri çıkarma yapmış ve Kıbrıs’ı kuzey ve güney olarak bölmüştür. Yani tam on bir yıllık getto hayatımız sona ermiştir.
Hristofidis söylemedi mi Mattarella’ya Denktaş’la Kleridis’in Viyana’da nüfus mübadele anlaşması yaptığını? O anlaşma gereğince güneydeki Türkler kuzeye, kuzeydeki Rumlar da güneye geçmişlerdi. Esir trampası da öyle yapıldı. Kuzeydeki Rum mallarını Türklerin, güneydeki Türk mallarını da Rumların kullanımına terkedildiği bu süreç içinde gelişti Kıbrıs’ın şekillenmesi.
Sayın Mattarella bunları biliyor mu? Bilmiyor ve dıştan gelen siyasilere yalan yanlış bilgilerle beyinlerini yıkıyorlar.
Türklerle Rumların gül gibi geçindikleri ve problemin Türkiye olduğunu söylemek de çok ayıp ve onursuzluktur.
Bütün mesele yabancı diplomat ve devlet adamlarını devreye sokarak Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü ortadan kaldırmak ve dünya kamuoyu yaratmaktır. Hiçbir Türkün Rumlarla içiçe yaşayamayacağını onlar da biliyorlar. Yaklaşık onbeş gün önce Rum tarafına geçen Türkleri nasıl Trodos’ta darbettiklerini de bilmiyor Mattarella.
Bunlar gerçeklerdir. Hem de katıksız gerçekler. Rumlar egemenliğimizi tanımadıklarındandır ki, bu durumlar oluyor.
Rumlar 60 yıldan beri yarım Kıbrıs’la atıp tutyorlar ve İtalya Cumhurbaşkanı gibi nice değerli diplomatları yalan yanlış bilgilerle aldatıyorlar.
Zaten İtalya Cumhurbaşkanı biliyor Rumların Annan Planına hayır demelerine rağmen Avrupa Birliğine alınmalarını. Türklerse, Annan Planına Evet demelerine karşın cezalandırıldılar ve tek bir ambargo kalkmadı.
Elbet Bay Mattarella sakin kafayla bu durumu muhakeme edecek ve kimin haklı kimin haksız olduuğunu kavrayacaktır.
Bay Mattarella’ya yine de saygılarımızı sunuyoruz.