KENTSEL YAPILAŞMA GELECEĞE MESAJ VERİYOR

Abone Ol

            Gazimağusa’ya gidişimizde geçmişte St. Barnabas Manastırı’nın yanından geçer ve Salamis’e giderdik.  Zaten hemen hemen kent genişlemesi gerçekleşmiş durumda.  Yani  uzak yerleşim yerleri yakın oldu.  Gazimağusa’da Karpaz’a doğru yol aldığınızda bir sürü apartman ve villa görsünüz.  Özellikle Salamis’ten sonra yeni oteller göze çarpar.  Gazimağusa-Salamis Bay Otel arası villa ve apartmanlarla doldu.  Yani ara kapandı.
            Hükümetin Karpaz çıkarması iyi niyet ve güzel hedefleri işaret ediyor.  Okullarımız da bu vesile ile yenileniyor veya tamir ediliyor.
            Esasında parmak basmak istediğim husus turizmle ilgilidir.
            Açılımı Monarga Boğazı ile başlar.
            Girne bölgesi üzüm salkımı gibi binalarla doldu taştı.  Oteller de aldı başını gidiyor.  Görülüyor ki, Karpaz bölgesi tam bir turizm cenneti oluyor.  O bölgeleri kendilerine mesken tutan pek çok Rus var.
            İlk çekirdek dediğimiz şey, Kaya Artemis Otel’le başlayan oluşumdur.
            1988 yazında ilk kez Karpaz yöresinin kalkınması ve otel teşvikleri için kollar sıvanmıştı.  Bu amaçla ANAP döneminin Turzim Bakanı rahmetli Mesut Yılmaz Kıbrıs’a gelmiş ve ünlü yatırımcı Selim Edes’e, Kaya Artemis’in yerine otel yapımı için temel atma töreni düzenlenmişti.  O törende bütün zevat oradaydı.
            Selim Edes’i hatırlayacaksınız...
            Bir bankadan kredi çekmek için banka müdürü ile takışınca iş rüşverte gelmişti.  O sürtüşmede banka müdürünün “Bana belgele rüşvet aldığımı” deyince, Selim Edes’in verdiği cevap tarihe geçti.  Selim Edes şöyle demişti o banka müdürüne:
            “Rüşvetin belgesi mi olur a p.....”
            Daha sonraki zamanda Selim Edes’in Kıbrıs’taki projeden vazgeçtiği görüldü.
            Yirmi yıldan fazla geçen zaman zarfında, o bölge genişleyerek turizme kucak açmıştır.  Lefkoşa ve Girne’de şubeleri olan beş yıldızlı oteller yapılmıştır.
            Hani çekirdek dediğimiz şey bu olsa gerek.
            İlk beş yıldızlı otel Karpaz’a yapılınca, elbette ki alt yapısı da yapılacak ve o gelişme sürecinde diğer yatırımcılar turistik tesis yapma şansını elde edecekti.
            Kaya Artemis’in sahibi Kaya Bey’le açılış yemeğinde yan yana düşmüştük.  Esasında ben bu ismi biraz yadırgamıştım.  Eski Yunan mitolojisinin izlerini taşıyan bu tesise neden “Kaya Artemis denmiş?.”
            Turistik tesise güçlü bir kimlik kazandırmak için bu isme başvurduklarını söylemişti Kaya Bey.  Zaman Kaya Bey’i haklı çıkardı.  Çünkü mitolojinin önemli ögeleri ön plana çıkmıştı.  Yani turistlerin tercih merkezi olmuştu.
            Kaya Atemis’i diğer oteller takip etti.  Monarga Boğazı’nın biraz ötesine yerleşen bir tatil köyü vardır. O tatil köyü ve karkası yapılan otel, Kıbrıslı kardeşimiz İsmail Safa’nın eseri. Sanırım şimdilerde oteli bitirmek için uğraşıyor.
            Karpaz çıkarması dedik ya, bir de Karpaz’daki Araştırma İstasyonu’na atıfta bulunalım.
            Verilen bilgiye göre Araştırma İstasyonu, ilk aşamada Kıbrıs Yaban Hayat Araştırma Enstitüsü çatısı altında faaliyet gösteren Deniz Canlıları Merkezi’nde yürütülen deniz kaplubağalarını izleme ve koruma çalışmalarına merkezi destek sağlamak amacıyla kuruldu.
            Esasında kablumbağalar da turizmin bir paprçasıdır.
            Kaplumbağalar için 55-60 farklı ülkeden başvuru varmış bu projede yer almak için.
            Bir de “Karpaz eşekleri” var.  Durmaksızın üreyen ve çoğalan Karpa eşekleri...
            “Karpaz Eşekleri” bizde biraz da ironik bir çağrışım taşır.  Yani Karpazlı birisine gönderme yapılacaksa bu ironik ifadeyi kullanırlar.
            Karpaz eşekleri gerçekten bölge halkının başına bela oldu.  Yalnız o bölgeyi ziyaret eden turistlerin sık sık eşeklerle yollarının kesiştiği görülür.  Kentsel yapılaşma ile gelişen bölge...
            Avrupalı veya Asyalı üyük merkez kentlerinin turistleri için önemli bir unsurdur açık havada özgürce dolaşan eşekler.
            Bütün bu doğallıkları içine alan ve ilkbaharda uzak kentlerden gelen kuşların konakladıkları bir göl var Mehmetik girişinde.
            Kışın o göl suyla dolar ve göçmen kuşlar oraya konarak bölgeye bir zenginlik katar.
            Flamingotan tutun da, ördeklere, leyleklere, rengarenk tüyleri ile çeşitli kuşlara ev sahipliği yapar o Mehmetçik göleti.  Turistik tesis işletenler bu göleti de programlarına koymuştur.
            Zaten kırlangıçlar vefalı bir sevgili gibi her yıl gelirler ve bir evvelki sene yaptıkları yuvalarına girerler.  Havaların ısındığını kırlangıçlardan anlarız.
            Yani kısacası, Karpaz çıkarması boşuna bir çıkarma değildir.