KIBRIS DAVASINI BİLMEYEN DİPLOMAT KIBRIS’TA GÖREV YAPAMAZ

Abone Ol

            Bugüne kadar ne kadar diplomat Kıbrıs’ta görev yaptı?  Sadece İngiltere değil, pek çok ülkenin diplomatı Kıbrıs davasını yaşayarak her ülkeden geldi geçti.
            Özellikle İngiltere Kıbrıs anlaşmarı gereğince bir garantör ülkedir.  Yani hem Rumlarla, hem de Türklerle bu davayı takip ediyor Kıbrıs’ta görev yapan diplomatlar.  Lakin gelin görün ki, Kıbrıs davasının zerresine hakim olamayan diplomatlar, maalesef Rum ağzıyla Kıbrıs’taki görevlerini yapma gayreti içine giriyorlar.
            İngiltere’nin Kıbrıs Komiseri İrfan Sıddık’ın Türkler aleyhine söylediği kabul edilmez sözler, galiba şimdiye kadar gelmiş geçmiş İngiliz Yüksek Komiserleri içinde en bilgisizidir.
            Sıddık’ın şu sözleri, İngiltere hükümetinin bilgisinde mi?  Onu sorgulamak lazım.  Sıddık’ın “Kıbrıslı Türkler KKTC’den direk uçuş yapamazlar, Türkiye  İkinci Harekatı toprak elde etmek için yaptı,  Türklerin egemenlik isteği kabul edilemez” sözleri gerçekten Kıbrıs sorununu ve Rumların Türklere yaptığı mezalimleri bilmediğini gösteriyor.
O zaman bay Sıddık Rum ağzıyla politika yapmaya kalkınca, haklı olarak KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun tepkisine hedef oldu.  Bakınız Ertoğruloğlu İngiliz Yüksek Komiseri İrfan Sıddık hakkında Cyprus Today gazetesine verdiği demeçte ne demiş.
“Rumların sözcülüğünü yapan, bunu yaparken de beklenildiği gibi haddini aşan, hatta küstahlaşan İngiliz Yüksek Komiseri İrfan Sıddık, bu adada görev yapmayı hak etmeyen birisidir.”
Bir ülkenin Dışişleri Bakanının başka bir ülkenin diplomatı için “küstah” demesi çopk önemlidir.  Hatta İngiltere Dışişleri Bakanının İrfan Sıddık’ın haddini aşan sözlerini ve bizim Dışişleri Bakanımızın sözlerini iyi değerlendirmesi lazım.
Hatta İrfan Sıddık’ı, çizmeyi aşması nedeniyle görevden alması lazım.
Bu durum bana geçmiş İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw’un sözlerini hatırlattı.  Jack Straw ne demişti o zaman?
“Artık Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti tanınmalıdır.”
Bu sözler boşuna söylenen sözler değildir.  Kıbrıs sorununa detaylı bir şekilde vakıf olan Jack Straw, bir dönem İngiltere’nin Dışişleri Bakanlığını yapmış birisidir.
Bir diplopmat veya bir siyasetçi, mutlaka ağzından çıkan sözleri kulağı duymaldır.
Bay Sıddık biliyor mu Rumların eski Dışişleri Bakanı Bayan Markulli’nin Türkler’den katliamlar yüzünden vicdan azabı çekerek, özür dilediğini?  Bilmiyor.  Çünkü Bay Sıddık’ın beyni Rum propagandası ile yıkanmıştır.
Burada bir gerçeğe parmak basmak istiyorum...
21 Aralık 1963 olaylarından sonra Türklerin gettolara kapatıldığı o zor günlerde BM Güvenlik Konseyi Kıbrıs’a Barış Gücü altında bir kuvvet göndermiştir.  Ve bu güç, tam altmış seneden beri görev yapmaktadır.  20 Temmuz 1974 Harekatından sonra da iki topraklı bir ada meydana çıktı.  Bu Harekât da, Rumların adayı ilhak etmek istemesi yüzünden ve adadaki soydaşlarının can güvenliği yüzünden yapmıştır Türkiye.  Daha da açalım...  Bu Harekat, Türkiye’nın etkin ve filli garantörlüğünden kaynaklanmaktadır.  Bay Sıddık bunu da öğrensin ve bilinçsizce atıp tutmasın.
Hiç gördünüz mü bir Barış Gücü ailesinin veya dilomatının Kuzey Kıbrıs’ta ev kiralayıp kuzeyde yaşadıklarını?  Görmediniz, çünkü altmış yıldan beri onlar, Rumlarla içiçe yaşamayı tercih etmişler, onlarla düşüp kalkmışlar, aynı tabaktan yemek yemişler.  Lakin Kıbrıs’ın acımasız sıcakları başlayınca, tümü de bizim kuzeydeki sıcacık kumsallarımızda ve denizlerimizde soluğu alırlar.  Çünkü gerek Barış gücünün, gerekse diplomatların serbestçe adanın her tarafını dolaşma özgürlükleri vardır.
Doğruya doğru, Tahsin Ertoğruloğlu az bile söyledi Sıddık efendiye.
Şayet İngiltere tarafsızlığını ortaya koymak niyetindeyse, Kıbrıs sorununu bilmeyen, tarafsızlığını koruyamayan ve “küstahlık” sözüne mazhar olan İrfan Sıddık’ı derhal görevden alır ve İngiltere’yi küçük düşürecek bu diplomatın saçmalıklarına derhal son verirse, doğru bir iş yapmış olacak.
Esasında bir diplomat “Küstahlıkla” eleştiriliyorsa ve şerefi varsa, derhal bu görevinden alınmasını istemesi lazım bakanlığından.
Kısacası İngiltere’nin bu durumu enine boyuna iyice analiz ederek araştıracağına inanmak istiyorum.  Yani haddini bilmez diplomatlarla yola çıkmanın ne denli küçük düşürücü olduğunu da...