Cumhurbaşkanımız sayın Akıncı, ortaya konulacak anlaşma metni iki ayrı referandumda her iki halka sunulacaktır. Referandumda sunulacak anlaşmanın gerek Türk ve gerekse Rum tarafında yeterli bir süre tartışılması ve gelecek taleplere göre düzeltme yapılabilmesi için yeterli süre verilecektir diyor.
Yapılan açıklamalara bakılacak olursa müzakerelerde ilerlemeler vardır, üzerinde uzlaşılan konular yanında mutabık kalınamayan konular da vardır. Bunları tahmin etmek zor olmasa gerek.
Mülkiyet-Toprak , yönetim-güç paylaşımı , garantiler ve güvenlik konuları her zaman için zor olan konulardır. Söz konusu konularda Türk ve Rum taraflarının kendine göre tezleri vardır, vazgeçilmezleri vardır.
Rum tarafı , bulunacak olan bir siyasi çözümün sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin devamı olacak üniter bir yapıda olmasını istemektedir. Rum tarafı tüm göçmenlerin evlerine dönmelerini istemektedir. Rum tarafı garanti anlaşmalarının iptal edilmeli , Türk askeri ve yerleşikler geri dönmeli diyor.
Türk tarafı ise anavatanımız Türkiyenin etkin ve fiili garantisinin devamını , KKTCnin varlığının kabulünü istiyor. Kıbrıs Türk halkı iki bölgeliliğin sulandırılmasını kabul etmiyor.
Son haftalarda Rum basınında yer alan mülkiyette ilk söz hakkı 1974 öncesi tapu sahibinde olacak denmesi her gün için yüzlerce Rumun KKTCne geçerek eski ev ve/veya tapulu mallarını gezip görmeye ve 40-41 yıldan beridir bu malların sahibi olan Türklere bu ev benimdir, evimden çık, bu evi ben bir başkasına satacağım ve/veya 200 -300 Euro ayda sana kiralayım demeye başladıklarını içeren konular her gün için yerel basınımızda yer almaktadır.
Bu gelişmelerle birlikte Türk ve Rum tarafında huzur denen bir şey kalmadı. Daha şimdiden huzursuzluklar başladıysa gelecekte ne olacaktır! Neler yaşanacaktır, bilemiyoruz!…
Mülkiyet konusunu Türk tarafı global takas ve tazminat yolu ile çözmek isterken Rum tarafı bireysel mülkiyet hakkının tanınmasını istemektedir. Bireysel haklardan yola çıkarak bir noktaya varılamaz . Bu düşünce Kıbrısta varılması istenen siyasi çözüme katkı koymaz ve koymayacaktır… Tabii ki tüm bu konuların ortası yoktur…
41 yıl sonra hiçbir kimsenin KKTCye geçip de eskine mülküme dönmek istiyorum, ben malımı istediğime satar veya kiralarım deme hakkı yoktur. Mülkiyet konusunu çözmek her iki devlete ait bir konudur. Kıbrıs Türk ve Rum halkları bu konuda karşı karşıya getirilmemelidir….
Unutmayalım ki Kıbrıs Türk halkı arasında 1955lerden beri 3 kez göçmen durumuna düşenler vardır. Kıbrıs Türk halkı yeniden göç etmek istemiyor!....
Kıbrıs Türk halkı 1878lerden beridir bu adada var olma adına bedel ödemektedir. 1878den beri yaşanan tüm olumsuzluklarda Rumların Megali-İdeadan kaynaklanan girişimleri vardır. Asırlardan beri Kıbrısta yaşanan tüm olumsuzlukların gerisinde Rumların Enosis istekleri vardır.
Kıbrısta çözüm 1974 Barış Harekatı ile gerçekleşmiştir. Ancak Kıbrısta herkes mutlaka siyasi bir çözüme ulaşılmasını istemektedir. Ancak önemli olan siyasi çözümün nasıl olacağıdır. Nasıl olursa olsun bir anlaşmayı ve siyasi bir çözümü kabul edemeyiz.
Burada önemli olan Kıbrıs Türk halkının geleceğidir, güvencesidir, KKTCnin varlığının devamıdır… Nasıl olursa olsun bir anlaşma demek yanlıştır. Bu büyük bir hatadır.
KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncı , “Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü, eşitliği ve güvenliği literatüründeki üç önemli konudur” dedi.
Kıbrıs Türk halkı olarak sakin olmak durumundayız….. Kıbrıs Türk halkı olarak bu günlere birlik ve beraberlik ruhu içinde geldik. Mukavemetçi Kıbrıs Türk halkı , haklı davasını birlik ve dayanışma ruhu içinde kazanmış , 1974 Barış Harekatının mutluluğunu yaşamış ve self-determinasyon hakkını kullanarak 1983de KKTCni ilan etmiştir.
Kıbrıs Türk halkının günümüzde toplumsal uzlaşmaya ihtiyacı vardır. Kıbrıs Türk halkı Ruma karşı tek ses olabildiği için bugünlere gelebilmiş, varoluş mücadelesini kazanmış ve bu mücadelesini KKTC ile taçlandırmıştır.
Günümüzde Emperyalist Batı Dünyası hep Rum-Yunan ikilisine destek vermektedir. Kıbrıs Türk halkı bir ve beraber olarak hareket etmek durumundadır. Siyasi çözüme ulaşacağız diye çözülmeyelim….. Düşmana fırsat vermeyelim…. Birbirimize kenetlenelim. Kıbrıs Türk halkının aydınlık geleceği için çalışalım ve de KKTCne sahip çıkalım….