Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti ilan ettiği 29 Ekim 1923 günü Kıbrıs’ta büyük bir şenlik başlamış ve yer yerinden oynamıştı. Hiç kimsenin İngiliz Sömürge Yönetimine aldırdığı yoktu. O günde Kıbrıs Türk halkı ölümü dahi göze almıştı.. Evler, okullar ve camiler ilk kez korkusuzca Türk bayrakları ve Atatürk resimleriyle donatılmıştı. Zengin , fakir demeden halkımız kurban kesmiş ve sabahlara kadar süren eğlenceler düzenlenmişti…
Kıbrıs Türk halkının o gündeki heyecanını ve hareketini gören İngiliz Sömürge Yönetimi Türk okulları üzerindeki baskılarını artırmış; ders saatlerinde öğrencilere Atatürk’ten bahsedilmesini, kara tahta üzerine Atatürk resmi çizilmesini yasaklamaya çalışmış ancak, öğretmenler görevlerinden atılma veya sürgün edilmeyi dahi göze alarak bu yasaklara uymamışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan edildiği günlerde, Kıbrıs’ta “Sömürge İdaresi” kanunlarına göre öğretmenlik yapanların oldukça ilginç anıları vardır. 29 Ekim 1923 tarihinde henüz 20 yaşında genç bir öğretmen olan Hıfsiye Ziya Hacıbulgur (1903 doğumlu) ile o günlerde öğretmenliğe yeni başlayan kız kardeşi Kadriye Hacıbulgur (1905 doğumlu) heyecanlı günleri yaşamış ve öğrencilere Atatürk’ün öğretilmesinde büyük çaba harcamış ilginç anıları olan kişilerdir. Öğretmen Hacıbulgur kardeşler Cumhuriyet’in ilan edildiği anılarını şöyle anlatıyorlar:
“29 Ekim 1923 akşamı geç saatlerde evimizin kapısı çalınmış ve babamıza bir telgraf verilmişti. Telgrafta, Atatürk’ün Cumhuriyeti ilan ettiği belirtiliyordu. Sevinçten sabaha kadar uyuyamadık ve ertesi gün okulda yapacaklarımızı planladık. Okula gidince, ilk işimiz öğrencilerimize müjdeyi vermek oldu. Bu günden itibaren derslere başlamazdan önce, Atatürk resminin öğrenciler tarafından tahtaya çizilmesi ve hep beraber “Yaşasın Gazi Mustafa Kemal” sözünü söylemek prensibimiz olmuştu.
İngiliz yetkililer yaptıklarımızı haber alınca sık sık okullara giderek ders saatlerinde sınıflara baskın düzenlerlerdi. Atatürk’ün resmini gördükleri zaman bizi sürgün tehditleriyle korkutmaya çalışırlardı. Fakat, biz bu tehditlerden korkmadık ve her gün gizlice Atatürk resimlerinin çizilmesine şiirler okumaya devam ettik.
Atatürk’ün zafer kazandığı günler olsun, Cumhuriyet’i ilan ettiği ve daha sonraki devrim hareketlerinde öğretmen olarak bizler üzerimize düşen görevleri korkusuzca yerine getirirken, öğrencilerimiz de daima anavatanlarına ve atalarına karşı büyük heyecan duymuşlar, anlattıklarımızı ilgiyle izlemişlerdir. Sık sık sordukları bir soru da “Atatürk buraya da gelecek mi? sorusuydu. Ve biz de cevaplandırıyorduk; “Atatürk’ü görmesek de sesini duymasak da o her zaman kalbimizde olacaktır”. Kaynak: Reşat Akar, Atatürkçü Kıbrıs Türkleri , s.17-18, Veb Ofset İleri Matbaacılık, İstanbul , Mayıs 1981
19 Nisan 1925’de Ankara’da 29 Ekim gününün Milli Bayram ilan edilmesi ve bu tarihten iki ay sonra da Lefkoşa’da Türk Konsolosluğu’nun açılması, Kıbrıs Türklerinin bu bayrama vermiş oldukları önemi bir o kadar daha artırmıştı. Cumhuriyet Bayramı’nın parlak bir şekilde kutlanması için çalışmalar çok önceden başlamıştı. Söz gazetesi de halkı uyarmak amacıyla 17.10.1925 tarihli sayısında Cumhuriyet Bayramı’nın yaklaştığını belirtmiş ve okurlarına şöyle seslenmişti:
“…Ekim ayının 29. Perşembe günü Türkiye Cumhuriyeti’nin tesis ve ilan edildiği milli bir günümüzdür. Türkiye Cumhuriyeti yalnız Anavatan’ı kurmakla iktifa etmeyip, ciddi ve kat’i hamleleriyle, hepimize hürriyet-i vicdan ve tefekkürü temin eylemiştir. Muhterem Gazi’nin işaret ettikleri tarikat-ı medeniyeye intisap etmek ve O’nun açtığı nurlu ve feyizli (yararlı) yolda yürümek her Türk’ün milli vazifesidir. Binaenaleyh o günün şerefine Kıbrıs’ta bütün müesseselerimizi tezyin edilmeli (süslenmeli) ve hepimiz milletimizin açtığı medeniyet yolunda millettaşlarımıza ayak uydurmaya çalışmalıyız…”
Gazetenin ayni sayısında “Resm-i Kabul” başlığı altında da şu haber vardı:
“İstihbaratımıza göre , Türkiye Şehbenderliğinde (Konsoloslukta) 29 Teşrin-i Evvel’de (Ekim ayında) Türk bayrağı keşide edilecek (Bayrak çekilecek) ve resm-i kabul icra olunacaktır. Bu günde tebrik görevini ifa için Şehbenderhane’yi (Konsolosluğu) ziyaret edecek olan herkes kabul olunacaktır” . Kaynak: Reşat Akar, Atatürkçü Kıbrıs Türkleri , s.23-24 Veb Ofset İleri Matbaacılık, İstanbul , Mayıs 1981
Mehmet Remzi Okan Bey tarafından çıkarılan Söz gazetesi, her zaman Cumhuriyet Bayramı’nın yaklaştığı günlerde yazılar yayınlayarak halkın bilgisini artırmaya gayret ederken, toplumun aydın kesimleri de toplantılar düzenleyerek , konuşma yaparlar ve Anavatan’a bağlılık duygularını dile getirirlerdi. DEVAM EDECEK…