KIBRIS TÜRK HALKININ ANAVATAN VE ATATÜRK SEVGİSİ (4)

Abone Ol

 

 

Kıbrıs Türk halkı İngiliz Sömürge Yönetimi döneminde dahi,   Atatürk İlke ve Devrimlerini   her safhasında çok yakından izlemiş, benimsemiş; günü gününe  uygulamış ve  hayata geçirmiştir.  Kıbrıs Türk öğretmeni daima Atatürk İlke ve  İnkılapları doğrultusunda eğitim ve öğretimde bulunmuştur… Harf Devrimi de , Büyük  Atatürk tarafından  ilan edilmesinden sonra  Kıbrıs Türkleri tarafından derhal uygulanmıştır. Yeni Türk Harflerinin   kabulünden sonra adada yayınlanan   Türk gazeteleri de  yeni Türk harfleri ile çıkmak için  faaliyete  girişmişlerdir. 

Söz Gazetesi sahibi Remzi Bey derhal Almanya’ya  bir firmaya  Latince  matbaa harfleri sipariş etmiştir. Bir tesadüf eseri  ayni firmaya  Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti de  siparişte bulunmuştur.  Firma bir yanlışlık eseri   Söz Gazetesinin sipariş tutarını da    Türkiye Cumhuriyetinin yaptığı siparişlerin faturasına eklemiştir.  Bu işlerde görevli  olan Naşit Hakkı Uluğ durumu Mustafa Kemal’e arz etmiş bunun üzerine  Ulu Önder Atatürk “Hay hay, Söz Gazetesinin  siparişi de  bizim tarafımızdan ödensin, Kıbrıs’ta Türk sesi sönmesin” demişlerdir.

Özellikle Mehmet Remzi Okan’ın  Lefkoşa’da yayınlanan  gazetesi Söz’ün yeni  Arap harfleri kullanılması istenen   Türk Alfabesini  devrimden çok kısa  bir süre sonra  kullanmaya başlaması, Atatürk’ün  bilgisine kadar  ulaşmış ve Atatürk “Ankara’da makamına kabul ederek  bir süre bizzat görüştüğü Mehmet Remzi Okan’a , bu sebeple övgüler yağdırmış  ve Kıbrıs’ta Türklüğün  sesi hep yükselmeli!” demiştir.  Kaynak: Oktay Öksüzoğlu, Dünüyle Bugünüyle  Kıbrıs Türkleri, s.265, Hamle Basın Yayın,  İstanbul, 2003

Kıbrıs Türk  halkı , Türklüklerine  ve anavatanlarına olan bağlılık ve en önemlisi bir gün gelip Atatürk’ün kendilerini de  kurtaracağı inancı daima onlara umut vermiştir.  Atatürkçülük, Kıbrıs Türk halkına  ışık tutan , yol gösteren bir ideoloji olarak , doğduğu günden beri Kıbrıs Türk halkı tarafından  benimsenmiş ve gönüllerinde  yer etmiştir.

Atatürk’ün Türkiye’de  yaptığı İnkılapları adım adım izleyen Kıbrıs Türk halkı her vesile ile  Türklüklerini ortaya koyuyor  ve Atatürk’e olan  bağlılıklarını  gösteriyorlardı. 

Atatürk’ün Türkiye’de yaptığı inkılapları adım adım izleyen Kıbrıs Türkleri 1929 yılı Cumhuriyet Bayramında Leymosun  Türk Ocağı  tarafından  Gazi Mustafa  Kemal Paşa  hazretlerine şu telgrafı göndermiştir.

“Reis-i Cumhur Gazi Paşa Hazretlerine , Ankara

Ulu milletimizin , ulu bayramını tebrik ederiz. Leymosun Türk Ocağı 29.10.1929”

Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın telgrafa  verdiği yanıt ise şöyle:

“Leymosun  Türk Ocağı, Kıbrıs

Tebriklerinize teşekkür ederim.

Reis-i Cumhur

Gazi Mustafa Kemal 5.XI.1929” 

Kaynak: Ali Nesim,  Kıbrıs Türklerinde  Atatürk İlke  ve İnkılapları www.atam.gov.tr/dergi/sayi-14/kibris-turklerinde-ataturk-ilke-ve- inkilaplari

Bir kulübün çektiği telgrafa bizzat Atatürk tarafından verilen bu yanıt, kısa dahi olsa, Kıbrıs Türkleri için son derece  anlamlı  ve kendilerine değer  verildiğinin  somut bir ifadesidir..

Türk Kurtuluş  Savaşının  kazanılmasını büyük bir sevinçle  karşılayan Kıbrıs Türk toplumu,   Atatürk’ün gerçekleştirdiği  devrimleri   İngiltere Sömürge Yönetimine rağmen   kendi hayatlarında uygulamaktan geri kalmamışlar.. 

Türkiye Cumhuriyetinin  kuruluşunu yakından takip ederek Atatürk İlke ve Devrimlerini hiçbir zorlama olmadan   benimsemişlerdir.   Türk Kurtuluş Savaşı süresince Kuvvay-ı  Milliye’yi   destelemek için   elinden geleni  yapan  Kıbrıs Türk halkı , Türkiye  Cumhuriyeti’nin  en yakın takipçisi olmuş ve de  Atatürk İlke ve devrimlerinin uygulayıcısı olmuştur..

1948 yılında ilk öğretmen kafilesinin anavatandan Kıbrıs’a  gelişi ve kafilede bulunan Milletvekili Hasene Ilgaz’ın yazdığı “Kıbrıs’tan hatırlar” adlı kitap, Kıbrıs Türkleriyle politik olarak ilgilenmenin başlangıcı olmuştur.

Kafilede bulunan  gazeteci Rakım Çalapala’nın yazdığı şu satırlar   Kıbrıs Türklerinin   o dönemdeki psiko-sosyolojik durumunu ortaya koymaktadır:

“Kıbrıs Türkleri  son derece  kuvvetli milliyetperverlikleri , vatanseverlikleri, inkılapçı  ve mücadeleci ruhlarıyla fert olarak  da kütle  halinde  de örnek insanlardır.  Hepsinde en büyük ızdırabın  Anavatan hasreti olduğunu dinler, onlarla gözyaşı dökersiniz”… DEVAM EDECEK