KIBRIS’TA OLASI BİR SİYASİ ÇÖZÜMDE EGEMEN EŞİTLİK VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜ ESASTIR
Birleşmiş Milletler (BM), Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart’ı kabulünden sonra basına yaptığı açıklamada, Türkiye ve Yunanistan’da seçimler olduğuna işaret eden KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar:
“Seçimden sonra bir görüşme sürecine girilir mi girilmez mi gibi bir takım arayışlar söz konusu. Biz esas itibarıyla pozisyonumuzu 2 yıl önce (27-29 Nisan 2021 5+BM Cenevre Konferansı) Cenevre’de ifade ettik. Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteklediği yeni vizyon ve anlayışımız dünyanın çeşitli platformlarında hem kendi temsilciliklerimiz hem de Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçileri tarafından ifade ediliyor. Bu bir egemenlik meselesidir. Kıbrıs’taki varlığımızın sürdürülebilmesi için Kıbrıs’ta barışın, huzurun ve güvenliğin devam edebilmesi için mutlak surette iki eşit tarafın yan yana ve sürdürülebilir bir anlaşmaya gitmesi lazım..
.. Bunun için de ‘Egemen Eşitlik ve Eşit Ulusal Statü’ esastır. Egemen Eşitliğimiz ve Eşit Uluslararası Statümüz Tanınmadan, Tekrar Teyit Edilmeden Resmi Müzakere Sürecine Girmemiz Söz Konusu Değildir” dedi..
..Colin Stewart’a ; her zaman temastan, diyalogdan ve iletişimden yana olduğunu, her iki halkın faydasına olabilecek önerilere sıcak baktığını aktardığını söyleyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar; teknik komitelerin yanı sıra kendi önerileriyle 6 Şubat’tan sonra depreme yönelik ortak toplantı yapılmasından memnuniyet duyduğunu kaydetti..
..Stewart’ın, Rum liderle dünkü görüşmesinde dile getirilen “Avrupa Birliği’nin (AB) müzakere sürecine dahil olması” konusuna da değinen ve bunu onaylamayacaklarını Stewart’a da ilettiğini kaydeden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, Cenevre’de de benzer baskılar gördüklerini belirtti..
..AB’nin Kıbrıs konusunda taraf olduğunu, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan AB’nin parçası olduğu için onların görüşlerinin ağırlık kazandığını, bu rahatsızlığı dile getirdiklerini kaydeden sayın Ersin Tatar “Sayın Stewart, iki tarafın rızası olmadan böyle bir gelişme olamayacağını dün (önceki gün) de basına ifade etmişti.” Dedi.
Şu çok açık ve net bir gerçektir ki; BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart “Türkiye’deki ve Yunanistan’daki seçimlerin ardından Kıbrıs’ta çözüm için çok önemli bir fırsatın doğduğunu ve de belki de bu fırsatın son fırsat olduğunu” dile getirecek kadar kendinden geçmiş!.
Bu noktada sormak lazım; BM’nin temsilcilerinin görevi Türk tarafına baskı yapmak ve de sözüm ona aramızdaki Federasyoncuları harekete geçirmek mi?..
Kaldı ki, Federasyon gibi siyasi bir çözüm için taraflar arasında onlarca yıl görüşmeler yapılmış ve de olumlu sonuç alınamamıştır. Kıbrıs Türk halkının bir 50 yıl daha Federasyon görüşme sürecine oturma niyeti yoktur. Gelinen noktada BM’nin de, AB’nin de Rum-Yunan ikilisinin de hedefleri yıllarca devam eden ve sonuç alınamayan federasyon görüşme sürecini başlatmak, Kıbrıs Türk halkının anavatanımız Türkiye’nin desteğinde iki yıldan beri yürüttüğü “Bağımsız ve egemen iki devletli siyasi çözüm” siyasetinin kökleşmesini önlemek ve de hala daha Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde var olan ‘sözde’ Federasyonculara destek vererek güçlendirmektir.
Yine 17 Mayıs 2023 tarihli yerel yazılı basınımız yansıyan haberlere göre GKRY lideri Nikos Hristodulidis, Kıbrıs Rum tarafının, bazı inisiyatiflerin alınmasıyla, uzlaşılmış çerçeve, Uluslararası ve Avrupa Hukuku çerçevesinde gerçek barış ve güvenlik için müzakerelerin yeniden başlamasını istediğini söyledi.
EOKA’cıların anma töreninde konuşan Hristodulidis, Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs’ın kurtuluşu ve yeniden birleşmesi, ayni zamanda halkının bir arada yaşaması için mücadele ettiğini kaydetti.
Ayrıca, görüşme sürecine damgasını vuran dönemleri hatırlamak ve onurlandırmakla yükümlü olduklarını belirten GKRY Lideri Nikos Hristodulidis, ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak seçildiği günden beri ısrarla ve inatla 07 Temmuz 2017’de Crans Montana’da kaldığı yerden devam edilmesi yönünde ısrarcı olmaya devam ederken öncelikli hedefleri “Garanti Anlaşmalarının İptal Edileceği, Türk Askeri Adadan Gideceği, Kıbrıs Türk Halkının ‘Azınlık’ Hakları ile ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyetine Yama Olacağı Bir Siyasi Çözümdür.”
Günümüzde GKRY lideri Hristodulidis, dün olduğu gibi bu gün de Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitlik ve egemenlik haklarını görmezden gelmeye devam ediyor.
Biz de Kıbrıs Türk halkı olarak Rum-Yunan ikilisinin olası bir siyasi çözümle birlikte Enosis’e giden yolu açma hedeflerine ve tuzağına düşmeyeceğiz ve de Federasyon görüşme sürecine asla ve asla devam etmeyeceğiz. Kıbrıs Türk halkı olarak anavatanımız Türkiye’nin desteğinde başlayan bağımsız ve egemen iki devletli siyasi çözüm ve de tanınma politikamızdan asla ve asla vazgeçmeyeceğiz ve de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tanınması yolunda adımlar atmaya devam edeceğiz.
Sonuç olarak; Kıbrıs Türk halkı; 27-29 Nisan 2021 tarihleri arasında yer alan 5+BM Cenevre Konferansında KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’ın anavatanımız Türkiye’nin desteğinde gündeme getirdiği bağımsız ve egemen iki devletli siyasi çözüm ve de tanınma politikasını ileri taşımak azminde ve kararındadır.
Kıbrıs Türk halkı asla ve asla federasyon görüşme sürecine yeniden başlamayacaktır. Kıbrıs Türk Halkı asla ve asla böyle bir tuzağa düşmeyecektir. Kıbrıs Türk Halkı iki devletli çözüm ve tanınma politikasından geri adım atmayacaktır.
Gelinen noktada anavatanımız Türkiye’nin “İki Devletli Çözüm/Tanınma siyaseti aynen devam etmektedir ve de devam edecektir..
“Çok Önemli Bir Fırsat Doğmuş” başlıklı makalesinde sayın Sabahattin İsmail’in dediği gibi; BM ve Temsilcisi Colin Stewart, eğer tarihi bir çözüm fırsatı görüyorsa, yapması gereken Rum Yönetimine iki devletli çözüm önerimizi görüşmeyi tavsiye etmektir..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’ın dediği gibi, Kıbrıs’ta siyasi çözüm için “Egemen Eşitlik ve Eşit Uluslararası Statü Esastır.
Kıbrıs Türk halkına düşen görev, anavatanımız Türkiye’nin desteğinde bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..