Sosyal medyada yayınladığı bir yazı nedeniyle 10 yıl hapis istemiyle yargılanması talep edilen BASIN-SEN Başkanı gazeteci Ali Kişmir’in tahkikat duruşması dün yapıldı.

Mahkeme, 2020 yılında Beyaz Ev Askeri Gazino Müdürü olan Yarbay Cengiz Doğan'ı tanık olarak dinletti. Mahkeme tanıkların dinlenmesine devam etmek üzere 6 Aralık’a ertelendi.

Tanık Yarbay Cengiz Doğan, şahadetinde, Kişmir’in Facebook adlı sosyal medya hesabından ilgili yazıyı yazdığı 2020 yılında, GKK’ya bağlı Beyaz Ev adlı askeri gazinoda Müdür olarak görev yaptığını ve o zaman Binbaşı rütbesinde olduğunu belirtti.

Doğan, yaklaşık 4 yıl önce askeri gazinoda müdür olarak görev yaptığı dönemde “Facebook’ta paylaşılan bir yazı nedeniyle en değerli ve en güvenilir kurumlardan biri olan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın toplum nazarında itibarsızlaştırıldığını, değersizleştirildiğini ve manevi şahsiyatının küçümsenmesinden dolayı şikayetçi olduğunu” mahkemeye aktardı.

Yazıyı, “kadın personelin beni arayarak komutanım Facebook’ta böyle bir yazı var bize ne demek istiyorlar diye ağlayarak ifade etti. Bu vesileyle öğrendim.” diyen tanık Cengiz Doğan, yazıyı sadece Facebook adlı sosyal medya sitesinden okuduğunu, başka bir yer ya da kişiden de kendisine bir bilgi gelmediğini söyledi. Doğan, GKK’nın toplum nazarında en güvenilir kurumlardan biri olduğunu ve bu yazının da GKK’yı itibarsızlaştırdığını, toplum nazarında değersizleştirdiğini söyledi.

Yazıyı okuduktan sonra GKK Komutanına şikayetçi olma konusunda fikir sunduğunu belirten tanık Doğan, kurum adına şikayetçi olduğunu söyledi.

Kişmir’in avukatı Hasan Esendağlı ise, “Yazıdan ne anladınız ve şikayetçi olma isteği duydunuz? sorusunu tanık Doğan’a yöneltti.

Doğan, “Herkesin anladığı şeyi anladım. Beyaz Ev'in genel ev olduğu. Bunu okuyan herkes o şekilde anlar.” şeklinde konuştu.

Esendağlı, “Yazıda adı geçen Beyaz Ev’i bir kenara bırakırsanız herkesin anladığı şey dediğiniz, bu yazı neyle ilgilidir?” sorusuna, tanık Doğan ilk başta “Tamamı ile siyaset ile ilgili. Amaç belli ki siyasi eleştiride bulunmak. Ancak GKK’yı dahil etmesi toplum nazarında aşağılanmış değersizleştirmiştir” dedi sonrasında “Yazının özünde siyasi eleştiri var” diye konuştu.

Esendağlı, yazının diğer kısımlarında Ankara derken Türkiye hükümeti ve KKTC siyasetini eleştirildiğini anlattı.

Esendağlı, “Ankara siyasete ayar vermek için bazı UBP’lileri bir yere çağırmış. Bu yer Beyaz Ev olabilir. Sizin yanlış anlamanızdan dolayı bu davadayız. İlk cümlede Beyaz Ev’e sadece Beyaz Ev deniyor, Ankara’nın siyasetimizi getirdiği konuma da genel ev deniliyor. Yazının sizinle, askeri gazinoyla, GKK ile yakından uzaktan ilgisi yok. Yazının bütünü siyasi eleştiridir, eleştiri konusu yapılan Ankara hükümeti, buradaki hükümete müdahale eden siyasilerdir. Eleştiriye hedef olanlar Ankara hükümeti. Onun KKTC cumhurbaşkanlığı seçimine müdahalesidir.” diye konuştu.

Esendağlı, Doğan’ın, “Bir kadın personelim geldi, yazıyı gösterdi, ben de şikayetçi oldum” sözlerini hatırlatarak, “Yani şikayetçi sizsiniz değil mi?” diye sordu.

Doğan bu soruya, “Şahıs olarak değil, GKK adına şikayetçi oldum. Şikayetçi olma talebi bana ait ama karar GKK’nın kararıdır. Beyaz Ev denilince herkesin aklına GKK gelir. Binlerce personel ve sivil ile aileleri buradan faydalanır” dedi.

Doğan kadın personelinin ağlayarak kendisine gösterdiğini söylediği ilgili yazıyı okuduğunu ve şikayetçi olmak önerisiyle dönemin GKK Komutanı Zorlu Topaloğlu’na gönderdiğini, Topaloğlu’nun da “Şikayetçi ol” dediğini iddia ederek, bunların hiçbirinin yazışması olmadığını, sözlü talimatla gerçekleştiğini söyledi.

ESENDAĞLI: BU YAZIDAN NE ANLADINIZ?

Esendağlı Doğan’a, “Bu yazıdan ne anladınız?” diye sordu, Doğan şu cevabı verdi;

“Yazının ilk üç paragrafını okuduğumda, herkesin anladığı şeyi anladım, bunu okuyan herkes Beyaz Ev’e Genel Ev denildiğini anlar”

Doğan Esendağlı’nın soruları üzerine ilkokulu Mehmetçik İlkokulu‘nda, liseyi Namık Kemal Lisesi‘nde okuduğunu ve Kara Harp Okulu mezunu olarak Uluslararası İlişkiler alanında da yüksek lisans yaptığını söyledi.

Esendağlı Doğan’a, tüm bu okul dönemi boyunca kendisine Türkçe ve Edebiyat derslerini veren hocalarını hatırlayıp hatırlamadığını sordu, Doğan ilkokul öğretmeninin Mehmet Erçelik olduğunu, ortaokulda Nihat Hoca adlı bir öğretmeni olduğunu, lisedeki öğretmeninin ise adını hatırlamadığını belirtti.

Kişmir’in avukatı Hasan Esendağlı Doğan’ın, “İlk üç paragrafı okuduğumda Beyaz Ev’e Genel Ev denildiğini anladım” sözlerine işaret ederek, bu yazının genelinin ne anlattığını sordu.

DOĞAN: YAZI TAMAMEN SİYASETLE İLGİLİDİR…ESENDAĞLI: YANİ GKK İLE İLGİLİ DEĞİLDİR

Doğan, “Yazı tamamen siyasetle ilgilidir, siyasi bir eleştiri yazısıdır. Ama buna GKK’nın dahil edilmesi GKK’yı toplum nazarında küçük düşürmüştür” iddiasıyla cevap verdi.

Doğan, yazının bütününün siyasi bir eleştiri yazısı olduğunu kabul ettiğini, şikayetçi olmalarının nedeninin de yazının tamamı değil ilk 3 paragrafı olduğunu yineledi, yazının tamamının GKK’yı ilgilendirmediğini belirtti.

Lefkoşa'da iki ani ölüm Lefkoşa'da iki ani ölüm

Esendağlı ise Doğan’ın emare 1 ilgili yazıya bakmasını istedi ve “Bu yazıdan, şikayetçi olduğunuz, GKK’nın manevi şahsiyetinin tahkir ve tenkif edildiğini düşündüğünüz cümle ve kelimeleri tek tek okumanızı isterim” dedi.

Doğan yazıdan şu paragrafları okudu; “Ankara’nın son olarak siyasetimize ayar vermek için bazı rütbeli vekilleri çağırdığı yerin adı Beyaz Ev olabilir ancak siyasetimizi getirdiği konum açıkçası Genel Ev’dir

Doğan bu cümleyi, “Yer ile konum eş anlamlıdır. Çağırılan yer Beyaz Ev ise siyaseti getirdiği yer de Beyaz Ev’dir yani Genel Ev Beyaz Ev’dir” şeklinde yorumladı.

Doğan üçüncü cümlede de “‘Ankara’nın işlettiği Genel Ev’de’ diyor yani ilk cümledeki Beyaz Ev’i kastediyor. Bundan da şikayetçiyim. Toplam 3 cümle” dedi.

Esendağlı, yazıda Ankara ifadesi geçtiğini ve Ankara denilince ne ifade edildiğini sordu, Doğan buna “Bana Ankara denildiğinde TC’nin başkenti Ankara gelir benim aklıma, benim siyasetle işim yok. Başkalarının aklına TC hükümeti gelir” dedi.

Esendağlı bunun üzerine Kişmir’in yazdığı bu yazının Ankara hükümetini ve Kıbrıslı yerli siyasetçileri eleştiren bir yazı olduğunu söyledi, Doğan bunu kabul etti.

Esendağlı, “Dolayısıyla bu yazıdan, Mahkemede olmamıza sebep olan çıkarımı yapan sizsiniz” dedi, Doğan ise “Ben değil, kurum yaptı” cevabını verdi.

Esendağlı, “Kişmir yazısında; ‘Ankara’nın son olarak siyasetimize ayar vermek için bazı UBP’li vekilleri çağırdığı yer’ diyor. Yani biri, UBP’li vekilleri çağırmış. Burada özne olarak kimden bahsediliyor?” diye sordu, Doğan “Ankara hükümeti” olarak cevap verdi.

Tanık Yarbay Cengiz Doğan, “Aslında bu yazı, Türkiye hükümetini ve yerli siyasileri eleştiren bir yazıdır” diyen Esendağlı’ya “Doğru” diyerek cevap verdi.

Dava tanıkların dinlenmesine devam etmek üzere 6 Aralık’a ertelendi.

Gazeteci ve Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı Ali Kişmir, 2020 yılında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan müdahaleleri ifşa eden yazısı nedeniyle, “Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif” suçlamasıyla 10 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.

Kişmir, KKTC’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde yazdığı ve sonradan dava konusu olan yazısında “Ankara’nın, son olarak siyasetimize ayar vermek için bazı UBP’li vekilleri çağırdığı yerin adı ‘Beyaz Ev’ olabilir ancak siyasetimizi getirdiği konum açıkçası “Genel ev”dir! Ankara adanın kuzeyindeki hakimiyetini kaybetmeyi, varlığının sorgulanmasını ve Kıbrıslı Türklerin kendi ayakları üzerinde durmasını istemiyor! Sürekli bağımlılık pozisyonunda kalınmasını, ‘Yetiş ana’ manşetlerinin atılmasını, otur denilince oturan kalk denilince kalkan bir lidere sahip olunmasını arzuluyor” şeklinde ifadelere yer vermişti. 

Öte yandan Ali Kişmir’e destek olmak amacıyla dün sabah Lefkoşa Kaza Mahkemesi önünde toplanıldı.