KKTC CUMHURBAŞKANI ERSİN TATAR DEVLETTEN VE EGEMENLİKTEN VAZGEÇİLEMEZ DERKEN
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, her vesileyle Kıbrıs’ta kalıcı, adil ve yaşayabilir bir anlaşmaya, gerçekleşmeyecek Federasyon hayali ile değil, gerçekler dikkate alınarak ulaşılabileceğine vurgu yapmaktadır. Ama ne yazık ki hala daha aramızda dünden bugüne sözüm ona ‘Federasyon’ rüyası görenler vardır. Federasyon, dünyanın kabul ettiği tek çözümdür diyenler vardır!.
Gerilere dönüp bakacak olursak 30.08.2021 tarihli Halkın Sesi Gazetesinin 14. Sayfasında yer alan açıklamasında CTP: “Eşitlik, sadece BM kararları ve parametrelere bağlı Federasyonla mümkündür. Eşitliğe dayalı Federasyon, Kıbrıs’ın bir başka ülkeye bağımlılığını önleyecek yegane çözümdür” diyordu. Kıbrıslı Türklerin, gerek kapsamlı çözümle birlikte oluşacak devlette, gerekse tüm ada üzerindeki ve etrafındaki haklarını elde etmesi sadece federal çözümle mümkündür” ifadelerinde bulundu..
..CTP “Tüm dünya ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği de Kıbrıs’ta iki ayrı devleti kabul etmeyeceğini resmen açıklarken, Kıbrıslı Türklerin AB vatandaşlığının devamının sadece Federal Kıbrıs Cumhuriyeti ile mümkün olacağını” savundu. Açıklamada devamla; “Siyasi sorunu olan ve bölünmüş ülke veya toplumlarda, elde edilmesi çok zor olan kalıcı barış ve gerçek demokrasi, sadece birleşme ile mümkün olacağı” görüşü savunularak, “Siyasi istikrar ve refah sunan yegane çözüm modeli federasyondur” denildi..
..CTP açıklamasında son olarak “Bu gerçekler ışığında, Kıbrıs’ta çözüm ya ‘federasyon’ zemininde olacaktır ya da süregelen durum ve sonuçları devam edecektir. Bugün var olan durumun sürdürülemez olduğundan hareketle, federasyon modelinin yok hükmünde sayılması, gerek iki devletli çözümün gerekse üniter bir yapı olan 1960’taki siyasi düzene geri dönülmesi, Kıbrıslı Türklerin aleyhinedir ve kabul edilemezdir” ifadelerine yer verildi. Yazık hem de Çoookkk Yazık..
CTP’ye sormazlar mı? Yıllarca devam eden ‘federasyon’ görüşme sürecinde olası bir siyasi çözümde “Garanti Antlaşmaları İptal Edilmeli Türk Askeri Adadan Gitmeli” diyen Rumlarla nasıl adil ve kalıcı bir siyasi çözüme gidilebilir? Rum liderliği art niyetli olmasa “Garanti Antlaşmaları İptal Edilmeli Türk Askeri Adadan Gitmeli” der mi? Rum liderliğinin bu söylemleri asla ve asla göz ardı edilemez ve de edilmemelidir.
Her vesileyle “Kıbrıs’ta İki Ayrı Devlet, iki Ayrı Egemen Halk” bulunduğuna dikkat çeken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: adil ve kalıcı, yaşayabilir bir anlaşmaya gerçekleşmeyecek federasyon hayali ile değil, bu gerçekler dikkate alınarak ulaşılabileceğine vurgu yapmaktadır..
..1986 yılında başlayan ve çok uzun yıllar devam eden müzakere süreçleri, federal temele dayalı bir anlaşmaya ulaşmanın mümkün olmadığını göstermiştir” diyen KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “Çünkü, Rum tarafının federasyon anlayışı ile Kıbrıs Türk halkını bir Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bir azınlık olarak yamalamak, Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmak ve Türk Askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmaktır. Bunlar da asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı..
..Devamla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “Annan Planı referandumunda ve Crans Montana görüşmelerinde yaşananlar da federal temele dayalı bir anlaşmanın mümkün olmayacağını açık ve net şekilde bir kez daha gözler önüne sermiştir..
..Bu gelişmeler sonrasında, ‘ Egemen Eşit İki Ayrı Devletin Varlığına Dayalı Çözüm’ önerimizi ilk kez Cenevre’de müzakere masasına koyduk. Bölgenin en güçlü ve en büyük ülkesi Anavatan Türkiye tarafından da desteklenen bu çözüm önerimiz, Kıbrıs’ın ve bölgenin yararına olup, gerçekleşmesi mümkün olan tek çözüm şeklidir. Rum tarafına tavsiyem ise boş hayaller peşinde koşmaktan ve gerginliği tırmandırmaktan vazgeçmesidir” dedi.
Ne yazık ki; dün olduğu gibi günümüzde de Rum liderliği olası bir siyasi çözümle birlikte Kıbrıs Türk Halkını ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyetine yamalamayı hedefler ve de “Garanti Antlaşmaları İptal Edilmeli Türk Askeri Adadan Gitmeli, Rum Göçmenler Kuzey Kıbrıs’taki Malına, Mülküne Geri Dönmeli” derken aramızda sayıları az da olsa hala daha ‘sözde’ federasyon gibi bir siyasi çözümü hedeflemeye devam ediyorlar.
14.03.2024 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Coellar ve heyeti ile bir görüşme gerçekleştirmiştir!..
CTP Genel Başkanı ve heyeti, BM Genel Sekreterinin Kişisel Temsilcisi olarak atanmış olmasından dolayı Holguin Cuellar’ı kutlayarak, CTP olarak resmi müzakerelerin yeniden başlaması için gerekli olan zemin oluşturma çabalarını desteklediklerini ve her türlü işbirliğine hazır olduklarını belirtti..
..Görüşmede, çözüm sürecinde devam eden çıkmazın aşılması ve kapsamlı çözüm hedefine bağlı sürecin kurgulanması için gerekli olan müzakere yöntemlerine ilişkin verimli bir istişare yapıldı. Holguin’in her iki toplumun siyasi eşitlik temelinde, sürdürülebilir, güvenli, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme hazır olduğu belirtildi..
..Toplantıda konuşan CTP Genel Başkanı Erhürman, sayın Ersin Tatar’ın “Egemen Eşitlik” ve “Eşit Uluslararası Statü” yönündeki taleplerinin altının hala anlaşılabilir biçimde doldurulamadığının altını çizdi. Erhürman yegane gerçekçi çözüm modelinin ilgili tüm BM Güvenlik Konseyi kararlarında yer aldığı şekilde, iki bölgeli, iki toplumlu ve siyasi eşitliğe dayalı Federasyon olduğunu bir kez daha vurguladı..
..Erhürman, böyle bir federasyonda egemenliğin eşit bir biçimde paylaşılmasının yolunun, iki eşit kurucu devletin kendilerine ait yetkileri egemence kullanılabilmesi ve federal devlette de yetkilerin siyasi eşitlik temelinde kullanılabilmesi olduğunu belirtti..
..CTP Genel Başkanı Erhürman, hedefe varılabilmesi için Crans-Montana itibarıyla varılan tüm yakınlaşmalara bağlı kalınması gerekliliğine dikkat çekti..
..Bir müzakere yönteminin uygulanmasının önemine işaret eden Erhürman, dönüşümlü başkanlık ve federal devlet düzeyinde en az bir Kıbrıslı Türk üyenin olumlu oyu olmadıkça karar verilmemesi ilkelerini içerecek şekilde siyasi eşitliğin pazarlık konusu olmaktan çıkarılması ve sürecin bir kez daha Kıbrıs Rum liderliğinden kaynaklanan sebeplerle sonuçsuz kalması halinde statükoya geri dönüşün olmayacağının başlangıçta güvence altına alınması gerektiğini belirtti.
CTP Genel Başkanı Erhürman’a sormazlar mı? Rum-Yunan ikilisi 07 Temmuz 2017’de Crans Montana Konferansını sabahın erken saatlerinde 03.30’da neden terk etmişlerdi?
O günde Rum-Yunan ikilisinin Garanti Anlaşmaları iptal edilmeli Türk Askeri Adadan Gitmeli, Kıbrıs Türkleri ‘azınlık’ haklarına razı olmalı dediklerini bilmeyen mi var? Kıbrıs’ta bir siyasi çözüm için Rum-Yunan ikilisinin, tüm Rum göçmenler evlerine mülklerine geri dönmeli, Kıbrıs Türkleri ‘azınlık’ haklarına razı olmalı dediğini bilmeyen mi var?
Dünden bugüne bu düşünce içinde olanlarla tekrar görüşme masasına oturup Kıbrıs’ta siyasi çözüm modeli konuşulamaz, konuşulmamalıdır. Kıbrıs’ta var olan gerçekleri Rumlar da aramızdan bazıları da kabullenmek durumundadırlar.
Yine günün sabahında basına yaptığı açıklamasında KKTC Cumhurbaşkanı sayın Mustafa Akıncı “Bu Bizim Neslin Son Denemesiydi” demişti.
Yine Rum-Yunan ikilisinin görüşme masasını terk ettikleri o günün sabahında saat 09.00’da basına yaptığı açıklamasında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Federasyon çözüm süreci bir daha başlamamak üzere sona erdi” demişti.
Rum-Yunan ikilisi olası bir siyasi çözümle birlikte dün olduğu gibi bugün de hedefleri devam edecek görüşme sürecinde Kıbrıs Türk halkını ‘azınlık’ haklarına razı etmektir. Kendi hedefleri doğrultusunda gerçekleşecek olası bir siyasi çözümle hedefleri Enosis’e giden yolu açmaktır.
Gelinen noktada 14 Mart 2024 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; BM Genel Sekreterinin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile Güney’deki siyasi partilerden AKEL, DİKO ve EDEK Parti başkan ve yetkilileri, Türk tarafının, siyasi eşitlik gibi taleplerinin kabul edilemeyeceğini belirtti.
..Gazete, Holguin’in AKEL, DİKO ve EDEK Partisi Başkan ve yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştirdi. Partilerin verdikleri yanıtların “Türk tarafının, siyasi eşitlik gibi bazı taleplerinin uluslararası hukuk temelinde kabul edilemeyeceği” şeklinde olduğu öne sürüldü.
BM Temsilcisi Cuellar ile bir araya gelen CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Ersin Tatar’ın “Egemen Eşitlik” yönündeki taleplerinin altının anlaşılabilir biçimde doldurulamadığının altını çizdi ve Kıbrıs’ta yegane gerçekçi çözüm modeli, iki toplumlu ve siyasi eşitliğe dayalı federasyon” olduğunu söyledi.
Gerçek şu ki; Rum liderliği olası bir siyasi çözümle birlikte Enosis’e giden yolu açmayı hedefliyor. Bunun için de her vesileyle Garanti Anlaşmaları iptal edilmeli, Türk Askeri Adadan Gitmeli, Kıbrıs Türkleri ‘Azınlık’ Haklarına Razı Olmalı, Rum göçmenler evlerine, mülklerine dönmeli” diyor başka bir şey demiyor, adil ve de kalıcı bir siyasi çözümü hedeflemiyor..
Sonuç olarak; Kıbrıs Türk halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sahip çıkmaktır, anavatanımız Türkiye’nin desteğinde yaşatılmasını ve tanınmasını sağlamaktır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..