Değerli okurlarım Kıbrıs Türk Federe Devleti nin kuruluşundan yani 1976 yılından günümüze gelene kadar yaklaşık 41 yılda toplamda 39 hükümet ile ülkemiz ,dünya siyasi tarihinde genel seçimlerin zamanında yapılmaması ile GİNES rekorlar kitabına girmeye aday olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Son olarak 28 Temmuz 2013 yılında gerçekleştirilen genel seçimlerden günümüze değin farklı 3 hükümet şekli ile idare edilmekteyiz. Bu 41 yıllık siyasi serüvende UBP 29 YIL, DP 13 yıl ,CTP, 10 yıl iktidarda kalmış siyasi figürlerimizdir.
Kıymetli okuyucularım 41 yıllık siyasi geçmiş olan tarihimizde istikrarsız yönetim anlayışlarının bizleri getirdiği noktayı ekonomik yönü ile incelediğimizde siyasi istikrarsızlığın nedenini de hep birlikte görmüş oluyoruz.
İzninizle o halde yıllar ve dönemler itibarı ile ekonomik göstergeleri ve plansız ,proğramsız el yordamı yaklaşımlarının bizleri getirdiği noktayı kısaca birlikte değerlendirmeye başlayalım.
1977-1981 Dönemi
Devlet Planlama Örgütünün (DPÖ) 1976 yılında kurulmasına ve 1977 yılında planlı ekonomiye geçiş sürecinin başlamasına kadar sağlıklı istatistiki bilgiler tutulmamıştır. 1976 yılından sonra tutulmaya başlanan istatistiki bilgilerden elde edilen bilgilerde görüleceği gibi, 1977-1981 döneminde ülkemiz ekonomisinde, yıllık ortalama %61,48 gibi yüksek bir enflasyon oranı, %1’in altında kalan düşük bir ortalama büyüme hızı ve bütçe açığı ile cari işlemler açığı sorunları devam etmiştir.
1981- 1990
Bu dönem içerisinde çağdaş ekonomilerin vazgeçilmez kurumu olan Merkez Bankası ülkemiz ekonomisine kazandırılmış olmasına rağmen tam anlamıyla işlevselliğini gerçekleştirememiştir.
1982-1990 döneminde ekonomi yıllık ortalama %6,6 gibi yüksek bir oranda büyüme göstermiştir. 1981 yılı sonunda 1,435 ABD$’ı olan kişi başına milli gelirin, 1990 yılı sonunda 3,447 ABD$’ına yükselerek %140,21 oranında artış göstermesine rağmen, bütçe ve cari işlemler açığının devam ettiği, dönem içerisindeki yıllık ortalama enflasyon oranın ise %50,62 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
1991-1999 Dönemi
1991 yılında %5.3 küçülen ekonominin, daha sonraki iki yılda büyüme oranları sırasıyla %7,8 ve
%5.9 düzeylerine ulaşmıştır. Ancak, 1994 krizi neticesinde ekonomi daralmış, 1995’den sonra tekrar büyüme trendine girmiştir. Bu dönemdeki ortalama büyüme hızı önceki döneme göre yarı yarıya azalarak % 3,1 düzeyinde gerçekleşmiştir. Enflasyon, para birimini kullandığımız Türkiye’ye paralel olarak yüksek seyrine devam etmiş ve % 215’lere (1994 yılı) varan oranlara kadar yükselmiştir .
2000-2002 Dönemi
2000 yılında yaşanan bankalar krizinin ekonomiye olan olumsuz etkilerinin giderilmesi ve kamu kesimi açığının daraltılması amacıyla, 4 Ekim 2000 tarihinde yürürlüğe konan ve 2003 yılı sonuna kadar uygulanması düşünülen ekonomik istikrar programı ile ekonomide ihtiyaç duyulan yapısal değişimlerin sağlanması, özellikle kamu açıklarının sürdürülebilir seviyeye getirilmesi ve bunun sonucunda kalkınma sürecinin başlatılması öngörülmüştür.
Program süresince birtakım tedbirler alınmasına rağmen, yapısal anlamda temel reformlar yapılamamıştır. 2000-2002 döneminde yüksek enflasyon, bütçe ve cari işlemler açığı devam etmiştir .
Kıymetli okurlar;
2002- 2017 Arasında gelişen olumsuz bir çok hadisenin de kırılgan olan ekonomimize verdiği zararlar neticesinde ülke iç borç sarmalına girerek BEŞ BUÇUK MİLYON TÜRK LİRASI olarak adeta UÇAN KUŞA BORÇLU bir KKTC yaratılmıştır. Üstüne üstlük siyaset kurumunun bu olumsuz tabloyu tersine çevirebilecek hiç bir ENSTRÜMANTALI kullanamayarak bugünkü tablo ortaya çıkmış oldu.
Aşağıda borç alınan kuruluşların belirtildiği tabloda devletin borç aldığı son iki yılın bu tabloya eklenmemesine rağmen rakamlar gerçekten ürkütücü değilmi değerli okurlar ne dersiniz?.
2014 Yılı Alacaklılara Göre Kamu Borç Stoku
İç Borçlar Milyon TL Milyon Dolar
Kıbrıs Vakıflar Bankası: 321,0 17,8
K.T. Kooperatif Merkez Bnk: 1.913,3 115,6
KKTC Merkez Bankası: 69,1 0
İhtiyat Sandığı: 1.347,3 44,4
Türk Bankası: 26,1 0
KKTC Kalkınma Bankası: 158,2 29,6
Asbank Ltd. 11,0 0
İktisat Bankası: 63,4 0
Credit West Bank: 16,2 8
Şeker Bank: 1,2 3,5
Yakın Doğu Bank: 40,2 0
TC Ziraat Bankası: 40 0
Türk Petrolleri: 0 28,9
Limasol Kooperatif Bankası: 18,5 0
Universal Bank: 26,2 0
Viya Bank: 10,5 0
Kapital Bank: 6,5 0
Belediyelerin bankalara borcu: 62,9 0,7
TOPLAM: 4.131,6 248,5