Bazı çevreler, “Federal bir çözümün alternatifi olmadığını vurguluyor”. İyi da gerçek bir Federasyonu kiminle kuracağız? Dün olduğu gibi bugün de Rum liderliği Enosis’e giden yolu açmak istemektedir. Rum liderliğinin öncelikli hedefi, KKTC’ni tarihe gömerek Kıbrıs Türk halkını ‘azınlık’ olarak sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalamaktır..
Şunu açıkça ortaya koymak gerekiyor ki, yapılan toplumlar arası görüşmelerde Federal devlet konuşulmuyor, çünkü Rum buna fırsat vermek istemiyor. Dolayısıyla Kıbrıs Türk halkı ile hiçbir şeyi paylaşmak istemeyen Rum halkı arasında gerçek bir federal devletin kurulması mümkün değildir. Bunu yakın geçmişte Cumhurbaşkanımız sayın Akıncı da “Rum federal devlet istemiyor” diye dile getirmişti...
Günümüzde bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’ni anavatanımız Türkiye’den başka tanıyan olmadığı gibi büyük devletler ve onların uluslararası kurumları KKTC ile diplomatik ilişkiler kurmayı reddetmekte ve Kıbrıs sorununa bulunacak bir siyasi çözüme , 1960 yılında kurulan ve Rumların 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarıyla birlikte Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin temel olarak alınmasını öngörüyorlar.
Günümüzde devam eden toplumlararası görüşmelere dün olduğu gibi bugün de Rumlar Ulusal Konseyin ve Rum Ortodoks Kilisesinin verdiği yetkiler çerçevesinde oturmakta ve de BM Güvenlik Konseyi’nin 541 ve 550 sayılı kararlarının ve 1 Mayıs 2004 itibarıyla AB’ne üye olmanın rahatlığı içerisinde zamana oynamaya devam ediyorlar. Kim ne derse desin Kıbrıs’ta siyasi çözümsüzlüğü bu noktada aramak gerekmektedir…
Şu bir gerçek ki Rumların 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarıyla 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti yıkılarak Rum devletine dönüşüyordu. Dolayısıyla 54 yıldan beridir devletin bütün olanaklarını kullanarak hareket eden, Kıbrıs Türk halkının ambargolar ve izolasyonlar altında kalmasını sağlayan Rum liderliğinin Kıbrıs Türk halkı ile paylaşacakları herhangi bir ekonomik ve siyasi yaklaşımlarının olması mümkün değildir.
24 Nisan 2004 Annan Planı referandumu öncesi büyük güçlerin vaatlerine ve sözlerine inanan Kıbrıs Türk halkı; bugün hala daha AB ve büyük güçlerden gelen vaatlere ve de anavatanımız Türkiye’den gelen telkinlere güvenerek o günde ‘evet’ demesinin cezasını çekmektedir. O günde Rumlar da referandumda ‘evet’ demiş olsalardı bugün Kıbrıs’ta Türk varlığından söz edilemeyecekti. Referandumda ‘hayır’ diyen Rum halkına Kıbrıs Türk halkı çok şey borçludur. Yakın gelecekte konu büyük güçler yine devreye girecekler ve kapımızı çalacaklardı. Dünya kamuoyu bilmelidir ki Kıbrıs Türk halkı 24 Nisan 2004’te düştüğü yanlışlığa asla bir kez daha düşmeyecek ve de bağımsız ve egemen devletine sahip çıkarak “Birleşik Federal Kıbrıs” gibi bir siyasi çözüme ‘hayır’ diyecektir….
Rum liderliği Kıbrıs Türk halkını ‘azınlık’ olarak ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyetine yamalamak istiyor. Rum liderliği Kıbrıs Türk halkının siyasal eşitliğini ve egemenlik haklarını , self-determinasyon haklarını görmezden geliyor.
Rum liderliği Federal devlet istemiyor. Rum liderliği, “Tek egemenlik, tek devlet, tek vatandaşlık, tek uluslararası temsiliyet” diyor. Rum liderliği olası bir siyasi çözümde AB normlarının ve 4 temel özgürlüğün sınırsız uygulanmasını istiyor. Bu çerçevede gerçekleşecek olası bir siyasi çözümde 2 Ağustos 1975’te Viyana’da BM gözetimi ve denetiminde imzalanan“Nüfus Mübadele Anlaşması” ile gerçekleştirilen iki bölgelilik, iki toplumluluk nerede kaldı? Rum liderliği Birleşik Federal Kıbrıs adı altında resmen üniter devlet istemektedir.
Rum liderliği garanti anlaşmaların kaldırılmasının, Türk askerinin tümünün adadan ayrılmasını, Kıbrıslı Türklerle evli olanların haricinde Türkiye’den gelen tüm kardeşlerimizin geri dönmelerini istiyor.
Kıbrıs Türk halkı olarak uluslar arası hukuk çerçevesi içinde KKTC’nin varlığını dünyaya haykırmalıyız. Kıbrıs Türk halkı Rumlarla bir arada yaşamak zorunda değildir!... Bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’den vazgeçmemiz intiharetmemizle ayni değerde olacaktır...
Kıbrıs Türk halkı olarak gerçeklere dayalı bir anlaşma istiyoruz. Birleşik devletlerin yıkılıp yeni devletlerin ortaya çıktığı bir dönemde Kıbrıs Türk halkı olarak bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’den vazgeçerek ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yama olmamızı bizden kimse istemesin ve de bunu bizden beklemesin…
Kıbrıs Türk halkı olarak cesur kararlar alarak KKTC’ni geleceğe taşıyacak kararlar alma zamanı gelmiştir…