Birilerinin çıkıp ta “ben emrivakilerden hoşlanırım” dediğini duymadım, siz duydunuz mu?
Bu gibi durumlarda alınan cevabın genellikle “hoşlanmam” oluğu inancındayım!
Güney Kıbrıs ta Anastasiadisle AP Başkanı Martin Schulz, The Economistin konferansında bir araya gelmişler.
Görülen o ki güneyde Schulzu o denli kafa kola almışlar ki, açıklamalarında “Kıbrıs ın farklı etnik ve dini kökene sahip toplumların barış içinde yaşayabileceklerinin göstergesi olabileceğini “ ifade buyurmuşlar!
Sizin anlayacağınız AP Başkanı bizi kobay olarak görüyor! Aynı dine mensup sadece farklı mezheplerin bile çatışmalar içinde olduğu günümüzde gerçeklerden uzak yaklaşımlar sergiliyor!
Orta Avrupa da, Avrupa nın dizi dibinde etnik köken ve dinsel ayrılıklardan kaynaklanan katliamları, süreç içinde ve dünyanın gözleri önünde Kıbrıs ta yaşanan acı tecrübeleri, insanlık dışı uygulamaları yokmuş var sayan açıklamalarda bulunuyor!
İki toplum liderinin çözüm için yoğun mesai harcadıkları bir gerçek. Görüşmelerde ele alınan hususlar o denli süratli geçiştiriliyor ki, takip etmekte ya da geç bilgilendirilmekte olduğumuz kesin.
Her koşul altında olursa olsun çözüme yakın duran ayrıcalıklı basın mensupları hariç!
***********
Tesadüf olamaz!
Son zamanlarda sokaklarda serseri mayın gibi dolaşan, “bunalımdayım” ifadelerinin arkasına saklanarak her melaneti yapabileceğini sanan insan manzaraları ile karşı karşıya kalıyoruz!
İlki, 30 Ekim akşamı, ikincisi de dün akşam olmak üzere Gazetemiz Güneşin önündeki çöp bidonu ateşe verildi. Bunun bir tesadüften ibaret olduğunu söylemek yanlış olur düşüncesindeyim.
Yangın ihbarı alan İtfaiye yangına anında müdahale ederek daha büyük bir tahribatın önünü aldı ama olan bizim çöp bidonuna oldu!
Öyle gösteriyor ki, sınırlı kadrolarla görev yapmaya çalışan Emniyet teşkilatının “yaya devriye“ düzeninde görev yapabileceği sayıda personel alımına gitmemesi halinde benzer ve daha ağır cürümlerin meydana gelmesinin önü alınamayacaktır!
Yıllardır bu konuda “Tavuk yumurtadan mı yoksa yumurta tavuktan mı” ikilemine girilmiş bulunmaktadır.
Ülkede işlenen cürümlerin önünün alınmasına ciddi niyet besleniyorsa, vatandaşın daha huzurlu ortamlarda yaşaması sağlanmak isteniyorsa acilen önlem alınmasına gidilmesi kaçınılmazdır.
Yoksa gelişmelerden sorumlu makam devlet olmaya devam edecektir!