KONUNUN MÜLKİYETİ

Abone Ol

“Ada’da sayısız ev ve dükkân gibi emlâka sahip olan Evkaf, şüphesizdir ki dedelerimizin alın teriyle kazandıkları paralarla zenginleşmiştir. Bu zengin müessese acaba o serveti terk edenlerin  torunlarını gerektiği gibi himaye ediyor mu? Himayeye muhtaç bir çok Türk esnafına yardımlarını esirgemiyor mu?” 1945 

Dr. Fazıl KÜÇÜK  

Filistinlilerle Neden Yahu’nun silahlı adamları arasında yaşananlar İsrail’in tek yanlı saldırılarına doğru evrilmiş bulunuyor. Uluslararası toplum yaşanmakta olan kırımları izlemekle yetinirken Güney Afrika Cumhuriyeti soylu bir yaklaşım göstererek yaşananların soykırım olduğu gerekçesiyle BM’e bağlı kurum olan Uluslararası ADALET Divanına soykırımın durdurulması ve sorumlu olanların da yargılanması için açtığı dava görülüyor. Gelinen bu noktada bile ne karar alınırsa alınsın İsrail’in kararı tanımayacağının işaretleri veriliyor. Bölgeye gıda gönderilmesini engelleyen İsrail nedeniyle bölgede 31 insanın açlıktan öldüğü duyuruluyor. Ölenlerin yanı sıra çok sayıda insanın açlıkla mücadele etmek durumunda olduğu belirtiliyor.  

Bu tablonun ortalıklardan kaldırılması için adı böyyük olan ülkelerin elbirliği ile adım atmaları gerekiyor. İngiltere ile Amerikanın kırıma dönüşen açlığın giderilebilmesi için gerekli önlemleri almalarını gerekli kılıyor. Gerekli önlemlerin alınmaması durumunda savaşta ölenlerin sayısı kadar insanın ölmesini önlemek adı anılan ülkelere düşen bir görev olsa gerek. Buna koşut bölgeye gıda gönderilmesini engelleyen Neden Yahu’nun silahlı adamlarının uygulamalarını sonlandırmaları yaşamsal önemdedir.   

AB ülkelerinin akıllarına estiği veya başka yapacak işleri olmadığı zaman Türkiye’ye ayar vermeye çalıştıkları biliniyor. Önümüzdeki aylarda yapılacak olan seçimler nedeniyle ırkçı partilerinin daha da güçleneceği kuşkusunu yaşarlarken Türkiye’de yapılmış olan yerel seçimlerinden alınan sonuçtan ders almaları gerekiyor. Avrupa’da seçime katılım oranı düşerken Türkiye’de ise beklenenin %8’in biraz altında kalmasından da gerekli ders veya dersleri almaları gerekiyor.  

İki adet Paylaşım Savaşına neden olarak insan kırımlarını görmezden gelenlerin de şimdilerde Filistin halkına gıda yardımı yapmaya gidenleri de katledenlerin Türkiye’ye ders vermelerine haklarının olmadığını anımsatmak istiyoruz. 

Kıbrıs sorununu sürekli olarak gündemde tutarak dünya gündemini oyalıyorlar ve şimdilerde yeni atanan Bayan Cuellar, Ada’da sorun olmadığını söyleyerek yeni tanımı Kıbrıs Meselesi olarak değerlendiriyor. Belki de gerçekçi yaklaşımın bu olması gerekiyordu. 60 yıllık sürede siyasi çözüm arayışları ile zamanın kaybedilmiş olmasına artık son verilerek mülkiyet konusuna eğilerek tarafların gerçek yüzlerinin tanınmasına bir kez daha tanık olunacaktır.  

EOKA – A’nın 1955-59 döneminin düşlerine takılı kalarak çözümü bekleyerek doğanın eşyasına aykırı kulvarlarda koşulmaması gerekiyor. Karşımızdaki unsurun adadaki çözümü AB kulvarlarında aramaya çalışmalarına AP Başkanı Roberta Metsola anlayacakları dille “Kıbrıs sorununun tek çözüm şeklinin BM çerçevesinde çözüm olduğunu” söylüyor.  

Geldiğimiz noktada çözümü başka noktalarda aramak yerine ciddi çalışmalarla yolumuza devam etmemiz gerekiyor mu ne… Şeker tadında bayram geçirmeniz dileklerimizle. Sevgi ile kalınız…