Yerbilim Mühendisleri Odası, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada ülkede artan kuraklık tehlikesine dikkat çekerek, yeraltı su kaynaklarındaki azalmaya karşı uyarılarda bulundu.
Açıklamada, ülke nüfusunun 1996 yılına kıyasla altı kat arttığına ve aynı dönemde yağışların ciddi oranda azaldığına işaret edildi. 2025 Ocak ayında yalnızca 6.0 mm yağış ölçüldüğü belirtilirken, mart ayında ise son 50 yılın en yüksek sıcaklık değerlerinin kaydedildiği bildirildi. Yeraltı su seviyelerinde ciddi düşüş yaşandığı ifade edildi.
Orman alanlarının ise yangınlar ve kuraklık nedeniyle tahrip olduğu belirtilerek, ülke topraklarının yalnızca yüzde 7’sinin verimli ormanlarla kaplı olduğu, bu oranın işlevsel orman sınırı olan yüzde 30’un oldukça altında kaldığı vurgulandı.
“SU FAKİRİ BİR ÜLKEYİZ”
“Türkiye Cumhuriyeti’nden getirilen su ile içme suyu nezdinde kısmı bir rahatlama olsa da başka bir coğrafyadan adamıza su gelmiş olması bizleri yıllarca yönetenlerin ülkeyi yönetme adına uyguladıkları plansız, programsız, popülist politikaların göstergesi olmuştur” denilen açıklamada, 75 milyon metreküp kapasiteli boru hattından 2023 ve 2024 yıllarında 40 milyon metreküpün üzerinde su tüketildiği, bu hızla devam edilirse 2035 yılına kadar tüm suyun içme ve kullanma suyu olarak tükenmiş olacağı belirtildi.
Buna rağmen ülkede su tasarrufuna yönelik kampanyaların düzenlenmediği, halk arasında bir “su fakirliği” bilincinin oluşturulmadığı vurgulandı.
Hükümetin yasaları ihlal ederek bakan onayıyla gayri yasal ruhsat verdiği öne sürülen açıklamada, 2018 yılında benzer bir girişimin mahkemeler tarafından “yok hükmünde” ilan edildiği hatırlatıldı. Siyasi müdahalelere son verilmesi gerektiği vurgulandı.
Açıklamanın sonunda, “Su Kaynakları Yönetim Planı” hazırlanması ve kontrolsüz nüfus artışının önlenmesi çağrısı yapıldı.