Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı, Sayın Tufan Erhürman, 13 Şubat 2019 tarihinde Ankara’da yaşayan Kıbrıs Türk’leri ile buluşma toplantısı yaptı. Ada dışında yaşayan Kıbrıs Türk’leri için böyle buluşmaların yapılmasının çok büyük öneminin olduğunu ve Kıbrıs Türk’lerinin Egemenliğinin ilk adımı olan Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin kuruluş yıldönümünde gerçekleşmesinin ayrıca anlam kattığını ifade ederek KKTC Başbakanı Sn. Tufan Erhürman’ı kutluyor ve teşekkür ediyorum.
Toplantıda konuşulanlar, bu buluşmaların önemli bir etkinlik olduğunun göstergesidir. Sayın Erhürman, Son günlerde KKTC’de, yaşananlardan ve olası çözüm görüşmelerinden bilgiler verdikten sonra Ada dışında yaşayan Kıbrıs Türk’lerine, toplantıda bulunanlar aracılığı ile KKTC’ine yatırım yapılmasını, yetişmiş uzman kişilerin KKTC’ye gelmeleri gerektiğini, KKTC ile bağlarını artırmalarını, KKTC turizmine, eğitim ve sağlık turizmine katkı vermelerini anlatarak çağrı yaptı. Konuşmasından sonra soru ve görüşleri dinleyerek gerekli açıklamalarda bulundu.
Öncelikle bu toplantının en önemli vurgusu, sayın Erhürman’ın “KKTC’inde merkez ağırlıklı federasyonu savunan hiçbir siyasetçi yoktur. Siyasi partilerin farklı görüşleri elbette olacaktır, ama bu konuda hepimiz aynı görüşü savunuyoruz” açıklamasıydı. Bunun açık hali, Rum tarafının savunduğu federasyon modeline karşıyız demektir. Bu çok önemlidir. Sayın Başbakan’ın bunu söylemesi de bizleri rahatlatmıştır. KKTC Cumhurbaşkanı sayın Mustafa Akıncı’nın “Üniter bir devlette azınlık haklarına onay verecek bir Kıbrıslı Türk yoktur” açıklaması da sayın Başbakan’ın vurgusunu tamamlayan ve onaylayan bir söylemdir. Artık kalıpların dışına çıkma zamanı gelmiştir. KKTC Dışişleri Bakanı sayın Kudret Özersay’da aynı şeyleri söylüyor. O zaman ulusal bir konsey toplanıp bu konular tartışılmalıdır ve kalıp dışı çözümler gündeme getirilmelidir.
Toplantıda benim, sayın Başbakan’a yönelttiğim soru ve geleceğe dönük değerlendirmemi sizlere aktarıyorum. “Sayın Başbakan’ım, öncelikle bizleri burada birleştirdiğiniz için size çok teşekkür ediyorum. Ankara’ya hoş geldiniz. Ben Kıbrıs’ın Magosa sonradan İskele ilçesine bağlı Sınırüstü köyündenim. Ankara’da doğdum büyüdüm. Rahmetli babam bizleri Kıbrıs sevdalısı yaptı ve Kıbrıs’tan koparmadı. KKTC için gönülden çalışıyoruz. Günümüze gelince üzülerek söylemeliyim ki, benim gibi olanlar ve çocukları, Kıbrıs’tan kopmaktadırlar. Bunları tekrar Kıbrıs’a bağlamak için sosyal politikalarınız var mı? Örneğin biz Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nde iken bizden önceki Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımızın ve daha sonra değerli başkanım Ahmet Göksan başkanlığındaki Yönetim Kurulu arkadaşlarımızla birlikte devremülk projemiz vardı. Hiç olmazsa kopma noktasındaki bu insanlarımız yılda bir iki kez Ada’ya gelsin, bir aidiyetleri olsun diye yapmıştık bu projeyi. İkinci yaklaşımım, Kültür Sanat etkinlikleridir. Bilindiği üzere kırmızı çizgileri ortadan kaldıran kültür, sanat ve spor, önem verilmesi gereken bir alandır. Maliyet düşünülmeden destek verilmesi gerekir. Maliyeti fazla olduğu için KKTC Ankara Büyükelçiliği etkinliklere Hacettepe Üniversitesi’nin Halk Oyunları’nı getirmektedir. Ekip Kıbrıs Halk Oyunları’nı icra ediyor. Ama ekip KKTC’den değil. Devlet olarak KKTC’den ekiplerin getirilmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim. Çünkü halk ile sıcak temas gerekir. Şiveleri ile kıyafetteki motifleri açıklamalarının daha etkili olacağı açıktır. Bizler Kıbrıs Türk Kültür Derneği Yönetim Kurulu’nda iken değerli başkanım Ahmet Göksan başkanlığında hemen hemen Türkiye’nin her köşesine giderek KKTC’den gelen sanatçılar, halk oyunları ekipleri ve siyasetçiler ile beraber etkinlikler yaptık. KKTC için yanlış düşünceleri ortadan kaldırmak ve Kıbrıs Türk’ünün sıcaklığını hissettirmek için çalıştık. Sizlerden bu konularda bizlere destek vermenizi istiyoruz. Tekrar size teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.” Sayın Başbakan, bu istek ve düşüncelerime içten yaklaşarak soruma cevap olarak, İçişleri Bakanlığı’nda, üzerinde çalışılan devremülk projesi vardır. Kültür turizm konusunda üstümüze düşen her desteği vereceğiz dedi. Bizlerde bunu Başbakan sözü olarak kaydettik.
Daha sonra sorulan ve samimi olarak cevapladığı soruları ise; oy kullanma hakkı, askerlik konusu, sağlık ve eğitim turizmi, organik tarım, yenilenebilir enerji, özellikle güneş enerjisi, KKTC’de tren hattı (raylı sistem), toplu taşımacılık, sahil şeridi hukuku, önemli olan konular, olarak sıralayabiliriz. Bu konularda da sayın Başbakan, gayet açık ve içten, net bir şekilde cevaplar verdi ve gerçek durumu da anlattı. Sayın Başbakan’ın KKTC’nin iç meselelerine bakışını ve 4 partili koalisyon hükümetinin Başbakan‘ı olmasına rağmen yenilikçi önerileri ve politikalarını tespit ettim. Kendisine ve Hükümeti’ne söylediklerini yapması için başarılar diliyorum. Ada dışında yaşayan biz Kıbrıs Türk’lerini sıcak bir şekilde kucakladığı açık ve samimi olarak sorulara cevap verdiği ve değerlendirmeler yaptığı için KKTC Başbakanı sayın Tufan Erhürman’a bir kez daha teşekkür ediyor ve kutluyorum. Başkanı olduğu siyasi parti görüşüne katılmasanız da, zor randevular alındığı dönemlerden sonra bu kadar sıcak ve sempatik duruşu, sorunlara yaklaşımı olumlu olan, sorunların ne olduğunu bilen ve çözümler üretebilen bir Başbakan’a sahip olduğu için KKTC’nin şanslı olduğunu düşünüyorum.
Söylemler ve eylemlerin aynı olması dileği ile.
Mutlu, sağlıklı, bilgili ve uyanık olalım