KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DÜNYADA HAK ETTİĞİ YERİ ALMA YOLUNDA İLERLEMEYE DEVAM EDERKEN
Gerçek şu ki; Kıbrıs’ta siyasi çözümsüzlüğün esas nedeni Rum liderliğinin dün olduğu gibi bugün de olası bir siyasi çözümle birlikte Garanti Anlaşmaları iptal edilmeli, Türk Askeri adadan gitmeli; Rum göçmenler Kuzey Kıbrıs’taki malına mülküne dönmeli, Kıbrıs Türkleri ‘Azınlık’ haklarına razı olmalı söylemleri ve konu hedefleridir.
Rum-Yunan ikilisi şunu çok iyi bilmelidir ki; Kıbrıs Türk Halkının hedefi bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır. Kıbrıs’ta var olan gerçekler kabul edilmelidir. Keza, BM ve AB’nin Rumları 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanımaya devam etmesi kabul edilemez. BM ve AB’nin Rumları 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul etmesi uluslararası hukuka ve anlaşmalara aykırıdır.
Ama ne yazık ki dünden bugüne hala daha aramızda ‘sözde’ Federasyon çözümünü ısrarla dile getirmeye devam edenler vardır!..
30 Ağustos 2024 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan açıklamasında Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, anavatan Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin milli politikalarının net olduğunu; Egemen Eşitlik, Eşit Uluslararası Statü, İki Devletli çözümden vazgeçilemeyeceğini belirterek, Rumların bunu kabul etmesi gerektiğini söyledi..
Konu ile ilgili olarak yapmış olduğu yazılı açıklamasında; Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar “Bazı eski politikacılarla, ekonomik örgütlerin; son zamanlarda Türk tarafının, Kıbrıs Türk Halkının egemen eşitliği ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası statüsünün Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile eşitliğinin teyit edilmesi ön şartlarından vazgeçerek Rumların talep ettiği gibi masaya oturmaya davet ettiklerini, bunun akıl tutulması ile Rum tarafına yardımcı olma isteğinden kaynaklanabileceğini” savundu..
..Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, BM Güvenlik Konseyi’nin Beş Daimi Üyesi ve AB’nin Türk tarafının tüm iyi niyetine, görüşme süreçlerine koyduğu olumlu katkılara rağmen Kıbrıs Türk Halkına ambargo ve izolasyon uyguladığını belirtti..
.. “Rumların şimdi yaptıkları ise Kıbrıs Türk ekonomisinin tüm çabalarına rağmen gelişmesini durdurma, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin giderek artan uluslararası alanda temsil edilme durumunu geri çevirme çabasından başka bir şey değil” diyen sayın Aziz Gülbahar, bunu önlemenin yolunun ise Rumlara boyun eğmek değil, doğru yolda, yani haklarımızın teyit edilmesinde ısrar etmek ve ondan sonra masaya oturmak olduğunu kaydetti..
..Açıklamasında sayın Aziz Gülbahar şunları kaydetti: “Kıbrıs Türkü çok zor koşullarda, silahlı saldırılar karşısında bile Rumların kendisini ikinci sınıf vatandaş, azınlık durumuna düşürülmesine izin vermemişken şimdilerde, çok daha uygun koşullarda haklı egemenlik ve özgürlük mücadelesinden vazgeçerek Rumları sevindirecek, başarılı olmalarını sağlayacak bir tutum içine giremez..
..Akıl tutulması veya Rum tarafına yardım etme istekleri, ya da kendi bireysel, zümresel çıkarları için Rumların ‘sözde’ Federal çözüm adı altında bizi azınlık durumuna düşürme, Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarma, Türkiye’nin garantörlüğünün Meclislerinden geçirdikleri karar doğrultusunda sıfırlama hedeflerine ulaşmalarına katkı sağlayan herkes bilmelidir ki yapmaya çalıştıkları asla affedilir hatalar değildir..
..Anavatan Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin birlikte izledikleri milli politika nettir; Rum tarafı ya bizimle Egemen Eşitliğimizi , Eşit Uluslararası Statümüzü teyit ederek ‘İki Devletli’ çözümün görüşülmesi için masaya oturulmasını kabul edecek ya da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dünyada hak ettiği yeri alma yolunda ilerlemeye devam edecek ve bunu mutlaka başaracaktır” dedi.
07 Eylül 2024 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz; Kıbrıs Türklerinin özden gelen hakları olan Egemen Eşitlik ve Eşit Uluslararası Statüleri tescil edilmeden yeni bir müzakere sürecine girişilmesinin söz konusu olmayacağını kaydetti..
.. “Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin maruz kaldığı insanlık dışı izolasyonun son bulması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile doğrudan ticaretin başlatılması gerekmektedir. Sayın Ersin Tatar’ın yabancı muhataplarla doğrudan temaslarda bulunmasına engel çıkarmaya da son verilmesi elzemdir” diye konuştu..
..Kıbrıs Türkü ile aralarındaki sarsılmaz bağları daha da güçlendirmek için burada olduklarını kaydeden Yılmaz “Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin maruz kaldığı insanlık dışı izolasyonun son bulması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile doğrudan uçuşlar ve doğrudan ticaretin başlatılması gerekmektedir” diye konuştu.
Sonuç olarak; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dünyada hak ettiği yeri alma yolunda ilerlemeye devam ederken mutluyuz, gururluyuz.
Kıbrıs Türk halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..