Ölümünün 32nci yıl dönümünde başta Liderimiz Dr. Fazıl Küçükü ve tüm arkadaşlarını saygı, minnet ve şükranla anıyoruz.
Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşları Kıbrıs Türk Halkının özgürlük ve egemenlik mücadelesinin büyük bir özveriyle sürdürdüler. Dr. Fazıl Küçük, dönemin aydınlarını etrafına toplayarak yürüttüğü çabalar ve 1942de Halkın Sesi gazetesi kanalıyla sürdürdüğü mücadele ; Kıbrıs Türk halkının bugünlere gelmesinde, bayrakları altında hür ve egemen olarak yaşamasında önemli bir rol oynamıştır.
Liderimiz Dr. Fazıl Küçük, bir “Doktor” olarak halkına kapılarını açarken, Halkın Sesi gazetesi Kıbrıs Türk Halkının sesi oluyordu. Halkın Sesi gazetesinin yayın hayatına geçişi, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin yeni birbaşlangıcı olmuştu. Halkın Sesi gazetesi İngiliz Sömürge Yönetimine ve Rumların Enosis isteklerine karşı Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinin sesi olmuştur.
1950 Plebisiti öncesi Rumlar iyice azıtmışlar ve ‘Enosis çığlıkları atıyorlardı. 27 Kasım 1948de Lefkoşada Ayasofya Mitinginde 15000 Kıbrıs Türküne konuşan Dr. Fazıl Küçük ve Rauf R. Denktaş halkımızın desteğini alarak Enosise karşı bayrak açmışlardı. Kıbrıs Türkünün davası Enosisiönleme , Türk Kıbrısı Yunan çizmesi altında ezdirmeme davasıydı.
Liderimiz Dr. Fazıl Küçük “Rumlar Enosis için ölürüz diyorlarsa biz de Enosisi önlemek için ölürüz”diyordu.
Liderimiz Dr. Fazıl Küçük halkımızın içinden çıkan ve halkımızla kucaklaşan bir liderdi. Dr. Fazıl Küçük; Atatürk milliyetçiliğinin takipçisi ve de halkımıza özgürlük ve egemenliğin yolunu açan dönemin lideriydi.
Şubat 1959 Zürih ve Londra Anlaşmalarının ve 1960 Kıbrıs Cumhuriyetinin kurulmasında önemli bir rol oynadı…15 Kasım 1983de KKTC ilan edilirken Dr. Fazıl Küçük; halkını Rauf R. Denktaş ve Osman Örekle tıpkı 1950li yıllarda olduğu gibi birlikte selamlıyor ve mutluluktan gözyaşlarını tutamıyordu.
Dr. Fazıl Küçük, Kıbrıs Türk halkı için milli uyanış ve direniş demekti, egemenlik demekti…Kıbrıs Türk Halkı olarak geleceğimizi güven altına almak istiyorsak gençlerimize en azından 1950li yıllardan itibaren varoluş mücadelemizi anlatmak zorundayız
Çok dikkatli olmalıyız. Rumların hedefi ; Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü, egemenliği , Kıbrıs Türk halkının toprakları ve güvenliğidir. Rumların hedefi; tek egemenlik, tek vatandaşlık diyerek nüfus üstünlükleri ile gün gele Kıbrıs Türk halkının varlığını sonlandırmaktır.
Günümüzde Rum-Yunan ikilisi garantilerin devam etmesi halinde gelecek bir anlaşmaya “hayır” diyorlar.
Ancak daha dün gibi liderimiz Dr. Fazıl Küçükün : “Enosis arzusunda olan Rumlarla aramızda Türk askeri olmadan hayatımızı devam ettirmemiz düşünülemez” dediğini hiç ama hiç unutmayalım. Yine liderimiz Dr. Fazıl Küçük: “Kıbrısta barış içinde yaşamak, Türk askerinin Anamurda beklemesiyle değil, Kıbrıs sokaklarında dolaşmasıyla mümkündür” diyordu.
Rum liderliği , Rum Meclisinin aldığı kararla Türkiyenin etkin ve fiili garantisinin devamına kesin olarak karşıdırlar. Bu düşünce içinde olan Rumlarla bir yere varamayız.
Liderimiz Dr. Fazıl Küçükün dediği gibi “Kıbrıs davası hiçbir zaman Türkiyesiz halledilemez”. Kıbrıs Türk halkı özgürlüğünden, siyasal eşitliğinden, egemenliğinden ve self-determinasyon haklarından, anavatanımız Türkiyenin etkin ve fiili garantisinden asla vazgeçmeyecektir.
Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf R. Denktaş ; her türlü tehlikelere ve zorluklara rağmen son nefeslerine kadar milli mücadelelerini sürdürmüşlerdir.
Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanımız sayın Rauf R. Denktaşı samimiyetle ve inanarak anıyorsak onların verdikleri mücadelelere ve onların mimarı oldukları KKTCne sahip çıkmalıyız. Özgürlüğümüzü, egemenliğimizi, devletimizin varlığını savunmak asli görevimiz olmalıdır. Liderimiz Dr. Fazıl Küçüğün ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaşın ve dava arkadaşlarının bizden beklediği budur….