Ankara Başkent Üniversitesi, çok önemli bir sempozyuma ev sahipliği yapıyor. Liderimiz Dr. Fazıl Küçük, iki gün sürecek olan büyük bir organizasyonuyla anılıyor.

Başkent Üniversitesi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Dr. Fazıl Küçük Vakfı tarafından, Ankara’da TİKA Konferans Salonu'nda "Dr. Fazıl Küçük ve Halkın Sesi II. Uluslararası Sempozyumu düzenlendi.

Dün başlayan ve bugün de devam edecek olan sempozyumda, Liderimizin Kıbrıs Türk halkının ve Türk milletinin gönlünde çok özel bir yere sahip olduğuna dikkat çekildi.

Sempozyumda, Dr. Fazıl Küçük için hazırlanan kısa film gösterimi izlendi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Dr. Fazıl Küçük Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Akay Küçük sempozyumda birer konuşma yaptı.

Sempozyum kapsamında, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC'nin Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, TİKA Başkanı Serkan Kayalar ile akademisyenler ve uzmanlar, Dr. Fazıl Küçük'ün mücadelesini ve Kıbrıs Türk halkının hak arayışını ele aldı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, sempozyumda yaptığı konuşmada, Kıbrıs davasını yürütmenin bir ruh, heyecan, inanç, sevgi meselesi olduğunu belirterek, Dr. Fazıl Küçük'ün de kendisini halk davasına adadığını, halka yönelik ücretsiz hizmetler yaptığını söyledi.

Tatar, Küçük'ün 1942'de "Kıbrıs'ta ayrı bir halk var" siyasetinin temelini attığını dile getirdi.

Kıbrıs Türkü'nün adanın asli unsuru olduğunu vurgulayan Tatar, "Dr. Fazıl Küçük'ün ifade ettiği gibi, Kıbrıs Türk halkı ayrı bir halk. Diliyle, diniyle, kültürüyle, mücadelesiyle her türlüsüyle ayrı bir halk." dedi.

Tatar, Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını koruyabilmek, egemenlik temelinde bir anlaşma için mücadele ettiklerini aktardı.

Kıbrıs Türk halkının tarihsel mücadelesine değinen Tatar, "Türkiye, 1960 anlaşmasının garantörüdür. Dr. Fazıl Küçük'ün imzalamış olduğu 'Kıbrıs Cumhuriyeti Anlaşması' bizi bugünlere kadar getirmiştir. Kıbrıs Türk halkının egemen eşit bir halk olarak tescil edilmesi açısından bu anlaşma çok önemliydi." ifadelerini kullandı.

Tatar, Küçük'ün atmış olduğu imzayla egemenlik temelinde bir anlaşma için mücadelelerini başarıyla sürdürebildiklerini belirterek, gelecek hafta Cenevre'de Türkiye ve Yunanistan dışişleri bakanlarının katılacağı toplantıda bunları dile getireceğini kaydetti.

Anlamlı bir sempozyum oldu Anlamlı bir sempozyum oldu

Kıbrıs Türk halkının soylu bir geçmişinin olduğunu vurgulayan Tatar, bağımsız bir Türk devletine sahip olan Kıbrıs Türk halkının, geçmişi ve yaptıklarıyla Doğu Akdeniz'de en az Rum halkı kadar hak sahibi olduğunu dile getirdi.

Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in ev sahipliğinde 17-18 Mart'ta Cenevre'de yapılacak 5+1 gayriresmi Kıbrıs toplantısına ilişkin, şu ifadeleri kullandı.

"Cenevre'de eğer 1974'ten bu yana barış, güven ve huzurun devamı için bir şeyler yapılacaksa mutlak surette yeni bir anlaşma ancak iki devletin işbirliğiyle olabilir. Federal temelde bir anlaşmanın maksadı Türkiye'yi adadan çıkarmak. Rum yönetimi bunu her gün söylüyor zaten."

Küçük'ün "Kıbrıs meselesi Türkiyesiz çözülemez" dediğini hatırlatan Tatar, 1974 harekatıyla aslında Kıbrıs meselesinin kökten çözüldüğünü vurguladı.