Liderler kolay yetişmez!
Meclis bahçesine Ulusumuzun atası Mustafa Kemal Atatürkle birlikte rahmetli Dr Fazıl Küçük ün ve rahmetli Rauf Raif Denktaş ın büstleri dikildi.
İlk okula yeni başlamış öğrenci kavramında, altın suyunda özelliklerini kaybetmiş büstlere temas etmeyeceğim.
Sağ olsun Serdar Denktaş buna değindi. Ben o törene katılanların kimler olduğunu gözler önüne sermeye çalışacağım.
Kıbrıs ta var oluş mücadelesi veren bu iki liderin yaptıklarına tanıklık edenler maalesef ortalarda yoktu. Ne yazıktır ki verilen mücadeleye, sağ olsunlar, saygı gösterenler,TC kökenli insanlarımız çoğunluktaydı. Rahatsızlığım nedeniyle töreni uzaktan izlerken içim buruktu, her iki lideri de yakından tanıyan biri olarak beni bu derinden yaraladı.
Dr Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş Kıbrıs Türk halkının var olma kavgalarından başlayarak varlığımızı dünyaya tanıtma mücadelesi için ömürlerini harcamış iki liderdir.
Lider, seçimle, oy kaygısı içinde en yukarılardaki sandalyeye gelip oturan kimseler değildir.
Lider, inançlı mücadelelere göğsünü siper eden, her türlü zorluğu kabullenen, sırasında ölümü bile göze alarak yürüyen kimsedir.
Doktor Fazıl Küçük, sömürge idaresi ile girdiği kavgalarda Kıbrıs Türklerinin varlığının göz ardı edilemeyecek bir husus olduğunu ortaya atmış ve mücadeleyi yaymak adına çıkarmaya başladığı Halkın Sesi gazetesi ile Kıbrıs Türklerinin tek bir yumruk hareketi içinde olmalarına önderlik yapmıştır.
Doktor Küçük her zaman adada verilecek olan var oluş kavgasının Türkiyesiz olamayacağı bilinci içinde hareket etmiş bir liderdir.
O dönemlerde Türkiye deki yöneticiler, büyük devletlerle sorun yaşamamak adına Kıbrıs Türklerini sahiplenme duygusundan uzak yaklaşımlar içinde olduğu “ başımıza yeni bir Hatay meselesi açamayız” telaşı içinde hareket ettiği günlerdir.
Gelin görün ki Türklüğe duyarlı anavatan halkının da desteği ile Doktor Küçük ve arkadaşları sesimizi önce oradaki yöneticilere duyurmuş, ardından adadaki varlık mücadelesine Rauf Denktaşla birlikte baş koymuştur.
1959 da başlayan müzakereler neticesinde Türkiye mizin önderliğinde Zurih ve Lozan anlaşmaları sonrasında Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında Federasyon temelinde bir devlet doğmuştur.
Dr Fazıl Küçük Cumhurbaşkan Muavini görevine gelirken Rauf Raif Denktaş da Cemaat Meclisi Başkanlığına getirilerek toplumsal çok önemli bir görevi üstlenmiştir.
%70-%30 esaslarına dayalı olarak oluşturulan Kıbrıs Cumhuriyetindeki mücadele kabine içinde devam ederken, bir taraftan da Cemaat konumuna sokulmuş Türk halkının ekonomik örgütlenmesi, toparlanması, faaliyetlerini bu kez Kıbrıs Cumhuriyeti çatısı altında sürdürmekte olan EOKA tedhiş örgütüne karşı oluşturulan bir yapının, Türk Mukavemet Teşkilatının yaygınlaştırılması kaçınılmazdı.
Satırlara sığamayacak büyüklükteki hizmetlerde bulunan Dr Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaşı ölüm yıldönümlerinde rahmetle ve şükranla anarken bir kez daha lider konumunun kolay elde edilen bir sıfat olmadığını bu günün siyasilerine hatırlatmakta faydalı olacağına inanıyorum