Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Nikos Anastasiades , çelişkili beyanatlarını sürdürüyor.
Daha birkaç gün evvel, ne Mart ne Mayıs sonuna kadar müzakere masasında sonuç alınamaz , demişti.
Şimdi de başka telden çalıyor.
Karşı taraf mantıklı davranır ve taviz verirse, “Kıbrıs sorunu yarına çözülür” buyurmuşlar.......
Karşı taraf, yani Türk tarafı, mantıklı davranacak, yani Rumların istedikleri tavizleri verecek ve yani bu çerçevede Kıbrıs sorunu bir günde çözümlenmiş olacak.
İş ola konuşma değil de nedir bu laflar. Retorik derler buna...
Kendi tarafından ,acaba, mantıki davranış ve karşılıklı taviz vermek diye birşey düşünülüyor mu ?
Bence , HAYIR.
Düşünülmüş olsaydı,
Her fırsatta,
Mülk, toprak, garantiler, Türk askerinin adadaki varlığı, yerleşikler dediği ve daha bilmem hangi konularda Türk tarafının asla kabul etmeyeceği, edemeyeceği, şartlar ileri sürer miydi ?
Mantiki davranış ve taviz ,sadece Türk tarafından mı olmalı?
Eğer gerçek istek ve samimiyet varsa, ödün verilir, ama, bu tavizler , ödünler karşılıklı olmalı, değil mi ?
Herhangi bir sonuca varılacaksa, evvela kurucu devletciklerden birinin KKTC olması gerekmez mi ?
Kıbrıs Türklerinin güvenliği, geleceği, adadaki varlığı,
Rum tarafının talepleri, şartları doğrultusunda mı olmalı ?
Değil Mustafa Akıncı, herhangi bir Kıbrıslı Türk lider, müzakereci, ada Türklerinin geleceğini, yarınlarını, yaşamsal güvenliğini Rumların insafına bırakır mı ?
Bırakmaz, bırakamaz.
Çünkü kimseye güvenemez.
Hele , Avrupa Birliğine, Birleşmiş Milletlere, İngilize, Amerikana hiç bırakmaz.
Kıbrıs Türkünün tek garantisi Türk ulusudur ve Türkiye Cumhuriyetidir.
Dönüp dolaşıp ayni noktaya, yani, ta baştaki yere geliyoruz.
Rumun mantığı değişmeden, adayı tam hakimiyeti altına alma planları tekrardan gözden geçirilmeden bu memlekette ne barış, ne uzlaşma ne de kalıcı, işlerlikli bir anlaşma olamaz.
İki taraf da mantıki, karşılıklı taviz vermek düşüncesi, iyi niyet ve samimiyet sergilemezse Kıbrısta çözüm arayışları, havanda su döğmeye eşit kalacaktır.