Sözde Maraş Belediyesi’nin talepleri ve kapalı bölgeyle ilgili konular, önceki gün Rum Meclisi Göçmenler Komitesi’nde ele alındı.
Sözde “Maraş Belediye Başkanı” Simos Yoannu, taşınmaz satışının önüne geçilmesi için tedbir alınması talebinde bulundu.
Yoannu, toplantıda yaptığı konuşmada, zararın eşit paylaşımı konusundan söz ederek 2’inci ve 3’üncü nesil göçmenlerden çoğunun konuyla ilgilendiğini belirtti.
Yoannu “Eğer ilgilenirsek, işgal altındaki topraklardaki malların satışını önleyebileceğiz.” ifadesini de kullandı.
Kıbrıs Türk malları ile ilgili yasa tasarısından da söz eden Yoannu, yasa tasarısı üzerinde istişareler için az bir zamanın verildiğine de dikkati çekti.
Bir soru üzerine kapalı Maraş bölgesinde olanlarla ilgili olarak Yoannu, Kıbrıs Türk makamlarının, kapalı Maraş bölgesinde yaptıkları çalışmaların şu anda durgunlaştığını belirtti.
KKTC makamlarının ilan ettiği 4 otelin açılışı için kesinlikle hiçbir şey yapılmadığını söyleyen Yoannu, devletin, malların satılıp satılmadığı konusunu da araştırması gerektiğini vurguladı.
Yoannu, “eğer bir Maraşlı'nın evi kapalı bölge dışındaysa ve bu taşınmaz İsrailli bir yatırımcıya satılırsa, bu yasal mı?” sorusunu da sordu.
Maraş konusunun uluslararasılaşması konusunda ise Yoannu, yardımın maalesef beklenildiği gibi olmadığını, Dışişleri Bakanlığı'nın önceliğinde olmadığını ifade etti.
Yoannu, “Eğer kapalı bölge kaybedilirse, tüm işgal altındaki bölgeler kaybedilecek. BM kararlarının geçerli olması için mücadele etmeliyiz” şeklinde de ifadeler kullandı.
Öte yandan Fileleftheros gazetesine göre sözde “Maraş Belediye Başkanı” Simos Yoannu yaptığı açıklamada, Rum göçmenlere, KKTC’deki Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurmaması veya taşınmaz mallarını yabancılara satmamaları için yardım yapılması gerektiğini ifade etti.
Yoannu, kaç tane Kıbrıs Rum taşınmaz mal sahibinin, Kuzey’deki taşınmaz malların alıcılarıyla örneğin İngiltere’de buluştuğunu ve alım satım işlemlerini ileriye götürdüklerini belirtti.
Yoannu, Maraş’taki taşınmaz malların eski sahiplerinin topraklarına ve taşınmazlarına daha çok bağlı olduğunu ancak olaylardan uzaklaşılmaya başlayınca gençlerin, aynı şekilde düşünmediğini ve böylece Kuzey'deki malların satılması olasılıklarının arttığını savundu.