Maviş, bu çerçevede vatandaşları, "Kıbrıs’taki ilerici sendikaların", Dünya Barış Günü etkinlikleri kapsamında yarın saat 19.00’da ara bölgedeki Dayanışma Evi önünde saat 19.00’da yapacağı etkinliğe destek vermeye çağırdı. Maviş, etkinliğin, müzakere sürecini yeniden başlatma çabalarına destek olacağını belirtti.
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Kıbrıs sorunu, liderlerin uygulamaları ve Dünya Barış Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Maviş, toplumsal barış ve eğitimin önemine dikkat çekti, çözümsüzlüğün sürdürülemez olduğunu vurguladı.
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünden en çok Kıbrıs Türk toplumunun zarar gördüğünü belirterek, çözümsüzlük nedeniyle Kıbrıs Türk toplumunun temel haklardan ve uluslararası faaliyetlerden mahrum kaldığını kaydetti.
Maviş, Türkiye ve Kıbrıslı Rum elitlerin çözümsüzlük konusunda uzlaştığını, bu durumun bedelini ise Kıbrıslı Türklerin ödediğini ifade etti. Avrupa Birliği’nin, Kıbrıslı Türklerle doğrudan ilişki kurarak bu durumu düzeltebileceğini ifade eden Maviş, Maraş’ın gerçek sahiplerine iadesi ve Ercan Havalimanı ile Mağusa Limanı’nın uluslararası statüye kavuşması gibi fırsatların engellendiğini belirtti. Maviş, ayrıca yeni geçiş kapılarının açılmasının da tarafların birbirlerini suçlaması nedeniyle engellendiğini savundu.
Maviş, “liderlerin retçi tavırlarına karşı BM çatısı altında kitlesel örgütlerden oluşan alternatif müzakere masalarının kurulmasının” gerektiğini kaydetti. Toprak ve mülkiyet sorunlarının "Guterres Çerçevesi" ilkeleri doğrultusunda Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığıyla çözülebileceğini belirten Maviş, Kıbrıs Rum lideri Hristodulidis’in Kıbrıslı Türklere yönelik hazırladığı 14 maddelik paketin akıbetinin belirsiz olduğunu kaydetti.
Maviş, müzakerelerin aşamalı, anlamlı ve sonuç odaklı olacak şekilde yeniden başlaması gerektiğini vurguladı. Maviş, olası çıkmazlar için tarafların mutabık kalacağı bir mekanizma oluşturulmasını ve kapsamlı bir çözüm anlaşmasının iki toplumun referandumlarına sunulmasını önerdi.
Maviş, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın siyasetinin başarısız olduğunu savunarak, eleştirilerde bulundu.
