MAYMUN ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ KAPIDA
Koronavirüs ilk kez duyulduğunda, “Çin nerede, biz nerede?” demiştik. Sonra o virüs hızla bütün dünyayı sardı ve milyonlarca insan öldü.
Koronavirüs’ün otaya çıkışı, insanların çaresizliğini açığa çıkardı. Dünyanın bütün sağlık birimleri o kadar çaresiz kalmıştı ki, bu belayla nasıl başedeceklerini bilemediler.
İngiltere ve Amerika’yı dünyanın sağlık konusunda en gelişmiş ülkeler olarak bilirdik. Ama bu virüs o kadar yayıldı ki, hızla bütün dünyayı sararak milyonlarca insanın hayatını aldı götürdü. O çok gelişmiş dediğimiz ülkelerdeki hastanelerin koridorları insan cesetleri ile dolup taşmıştı. Sadece Amerika ve İngiltere’de değil, İtalya, Fransa ve Almanya da o virüsten nasibini aldı.
Türkiye’ye geç ulaştı o virüs. Sonra bir patlama oldu. Nice profesörler, bilim adamları ve ünlü insanlar hayatlarını kaybettiler. O virüsün aşılrı bulununca iki çelişkili durum çıkmıştı ortaya.
“Aşı olursam ne olur, olmazsam ne olur?” sendromu...
Yani aşı olmayanlar kesin ölümle buluştular, olanlar da hayatlarını kurtardılar.
Sonunda bize de gelmişti. Koronavirüs için aşılar geliştirildi ve birçok insanın hayatı kurtuldu. İnsanların hayatı kurtuldu ama bu kez de başka arazlar meydana geldi.
Aşıların arazı...
Birçok sağlıklı ve aşılı insan ya felç oldu, ya da beklenmedik kalp krizlerinden hayatlarını kaybettiler. Aşılı olup da felç olanlar grubuna maalesef ben de dahil oldum. Ve daha da insan felç olmaya ve hayatını kaybetmeye devam ediyor.
Aşıları üreten bilim adamları şöyle bir açıklama yaptı:
“Koronavirüs aşısı olan insanlar beş yıl içinde ölecekler.”
Bu, korkunç bir açıklamadır. Bir yerde aşı olsanız bir bela, olmasanız iki bela.
Şimdi de Maymun Çiçeği virüsü yayılmaya başladı. Aynen Koronavirüs gibi herhalde evlere kapanacağız, yine maskelerimizi ve dezenfektanlarımızı kullanmaya başlayacağız.
Güney Kıbrıs’ta yayınlanan Alithia Gazetesinde şöyle bir açıklama vardı:
Rum Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Hristina Yannaki’nin açıklaması şöyle:
“Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edilen Maymun Çiçeği virüsüyle mücadeleye hazırız. 2022’den bugüne kadarki süre zarfında 5 Maymun Çiçeği vakasınnı tedavi ettik. Bu vakalara aşinayız. Yeterli aşıya da sahibiz.”
Öte taraftan bir aıklama da Dünya Sağlık Örgütünden geldi.
“Maymun Çiçeği Virüsünün çıkış noktası Kongo Dominik Cumhuriyeti’nde ölü sayısı ve vaka sayısı artıyor.”
Bu da demektir ki bu virüs, diğer virüs gibi hızla dünyaya yayılıyor.
“Kıbrıs bakirdir” deriz de, bu virüs maalesef Kıbrıs’ın güneyinde da görüldü.
Kuzeyden güneye, güneyden kuzeye geçişler devam ettiğine göre, tehlike çanları çalmaya başladı. Kötümser olmak istemem ama, bu bir gerçek.
Akla bir soru geliyor:
“Koronavirüs aşıları Maymun Çiçeği virüsü için de geçerli mi?”
Hakikaten bu konuda soru işaretleri var.
Yoksa yeni bir aşı mı üretiliyor.
Sağlık birimleri bu duruma açıklık getirmesi lazım.
Kimse bunu hafife almasın. Bütün dünya da hafife almasın.
Asırlardır devam eden değişik virüsler insan hayatını mahvetmiştir. Ölenler ölmüş, kalanlar gazi olmuştur.
Bence Maymun Çiçeği aşısı çok gitmeden yaygın bir hal alacak hayatımızda. Artık insanlar birbiri ile görüşmekten kaçınacak. Nerdeyse kamu merkezlerine maskesiz girmek yasak olacak. Hatta kendi çocuğunuzu ve torununuzu öpemeyeceksiniz.
Maskeli hayat ne kadar bunaltmıştı insanları. Ya şimdi...
Genel anlamda Kıbrıs nüfusuna ve yabancı popülasyonuna baktığımızda, zenci öğrenciler, birinci derecede risk grubuna gibiyorlar. Afrika’dan geldiklerine göre, onların virüs taşımaları muhtemeldir. Veya şimdi değilse bile, bir süre sonra gün ışığına çıkacaktır virüsü taşıyanlar.
KKTC Sağlık Bakanlığı henüz bu konuda hazırlıklı değil gibi görülüyor.
Sağlık Bakanı Dinçyürek’in şu açıklaması da düşündürücüdür:
“Hastalığın tespiti durumunda tedavide kullanılacak ilaçlar Sağlık Bakanlığı bünyesinde mevcuttur. Geniş çaplı bir salgın durumunda ilaç stoklarının artırılması çalışmalarına başlanacaktır.”
Bu da şunu gösteriyor::
“Salgının gelip bizi bulması durumunda tedbirler artırılacak.”
Geç kalmaktan endişe duyuyorum doğrusu.
Velhasıl bir de Maymun Çiçeği eksikti hayatımızda, o da gelince tamamlanacak. Bekleyip göreceğiz. Ya virüs bizi bulacak, ya da biz virüsü... Allah hepimizi korusun.