34 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devleti ve Hükümetinin artık KKTC’nin tanınması için Meclis kararı çıkarması gündeme gelmeli. Ancak böyle bir Meclis kararının çıkması için birlik şart. Şu anda, muhalefet partilerinin her konuda Hükümeti şiddetle eleştirmekten başka bir şey yaptıkları yok. Uzlaşı, hiçbir konuda sağlanamıyor. Bu durumda, tarihi bir karar olarak nitelendirilebilecek Meclis’in tanınma kararı çıkarması çok zor. Halbuki, halkı temsil eden KKTC Meclisinin böyle bir karar çıkarması, KKTC Devletinin geleceği açısından hayati önem taşır. Meclis’ten çıkacak böyle bir karar, uluslararası toplum tarafından ciddiye alınıp, dikkatle üzerinde duracağı bir karar olacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
TMT Mücahitler Derneği son günlerde KKTC Devleti tanındıktan sonra müzakere masasına tekrar oturulabilir açıklamasını yaptı. Bir adım daha ileri gidip yeniden “müzakere masasına” hiçbir zaman ve hiçbir şekilde dönülmemesi gerektiğini söylemek en doğru yol olur. Görüşülecek tek konu, daha önceleri belirtmiş olduğumuz gibi, sadece ve sadece iki tarafa da ödenecek tazminatlar olmalı. KC’de mal bırakan Kıbrıslı Türklere tazminat ödenecek, KKTC’de mal bırakan Rumlara tazminat ödenecek. Kim ödeyecek sorusuna yanıt şudur: Tazminatlar konusu bir şekilde formüle edildiği takdirde, bu yol açılacaktır. Önemli olan bu konunun görüşülmesi ve başlangıç noktasına getirilmesi... İki devlet arasında görüşülecek tek konu budur.
Yoksa, “birleşik federal Kıbrıs”, “güç paylaşımı”, “garantiler”, “güvenlik” ve diğer konular hep Rumların işine yarayacak biçimde düzenlenip tekrar önümüze konacak. KKTC halkının artık bu “ucu açık” veya “ucu kapalı” görüşmelere tahammülü kalmamıştır. Tekrar etmekte yarar var. Rumların amacı, “birleşik federal Kıbrıs” çözümü ile KKTC’yi ortadan kaldırmak ve KKTC halkının Devlet statüsünden “kurucu devlet” statüsüne indirilerek, KC’nin egemenliği altında yaşayan azınlığa dönüştürülmesidir. KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı’nın da vurguladığı gibi zaman geçtikçe “federal çözüm” şansı azalmaktadır.
34 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devleti’nin anlamsız “birleşik federal Kıbrıs” müzakerelerine dönüş kıskacından kurtaracak tek yol, KKTC Meclisinin alacağı tanınma kararıdır. Böyle bir karara tüm devletler, BM, AB, saygı duyacaktır. Böyle bir kararı beğenmeyenler ve böyle bir karara karşı çıkanlar bile sonunda KKTC halkının egemenlik haklarını kullanma kararını kabul edeceklerdir. 34 yılllık bağımsız, egemen KKTC Devleti’nin Meclis’ten çıkacak tanınma kararı alması en tabii hakkıdır. Uluslararası Hukuk altında da böyle bir KKTC Meclis tanınma kararının saygıyla karşılanacağı kesindir. Ancak iş dönüp dolaşıp birlik olmamıza bağlı. Birlik olabilirsek başaracağız. Yoksa, birbirlerini suçlayan siyasi partilerin kavgaları ile yuvarlanıp, Rumun ekmeğine bal sürerek, hedeften uzaklaşma noktasına geleceğiz...