21 Aralık 1963, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele sürecinde trajik bir dönemin başlangıcı olur. 21 Nisan 1966’da Rum Patris gazetesinde bir yazı dizisi halinde yayınlanan Akritas Planının hedefi; 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarından itibaren 1974’e gelinceye değin Kıbrıs’ta izlenen Rum politikasının esası; Türk direnişini ve Türk varlığını ortadan kaldırarak Enosis’i gerçekleştirmekti…
21 Aralık 1963 sabahı saat 02’de Girne’den Lefkoşa’ya evlerine dönmekte olan 2 arabadaki 6 erkek ve 4 kadından Zeki Halil ve Cemaliye Emirali Lefkoşa’da Tahtakale Mahallesindeki evlerinden sadece birkaç yüz metre uzakta şehit edilmişlerdi.
Ayni günün sabahında bu saldırıyı kınamak için kendi okul bahçesinde toplanan Lefkoşa Türk Lisesi öğrencileri Rum polisleri tarafından kurşunlanır… Yine ayni gün Lefkoşa’da Girne Kapısı’ndaki Atatürk Büstü’ne EOKA çetesi tarafından ateş edildi.
22 Aralık’ta Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf R. Denktaş’ın çalışma odası, Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ün evi ve de Türkiye Cumhuriyeti Büyük Elçilik Binası kurşunlanır. Yine ayni gün Küçük Kaymaklı’ya ve Lefkoşa’da Kanlı Dere Bölgesinde Türklere karşı silahlı saldırılarda bulunulur.
Bu arada TMT Bayraktarlığı ise 22 Aralık 1963’te Kıbrıs Türk halkının savunması amacıyla bütün Sancaklara harekete geçmeleri için tedbirlerin alınması yönünde emir verir. TMT’nin ilk ateşi 22 Aralık gecesi Çetinkaya Türk Spor Kulübünden sıkılırken Kıbrıs Türk halkının silahlı mücadelesi başlıyor ve Salahi Şevket TMT’nin ilk şehidi olarak kayda geçiyordu...
Ayni gün Türkeli (Ayvasıl) katliamı yaşandı. 21 soydaşımız toplu çukurlara gömüldüler.. Yine ayni gün Denya’lı 75 yaşındaki Bayram Dede Traktörün arkasına bağlanıp sürüklenerek şehit edilir.
23 Aralık’ta Lefkoşa Devlet Hastanesinden 25 Türk hasta yatağından kaybolur. 3 günlük lohusa kadın çocuğu ile birlikte hastane penceresinden atılarak öldürülür. Yine ayni günde Larnaka’da Türklere silahlı saldırılarda bulunulur.
24 Aralık akşamı 150 den fazla silahlı Rum Lefkoşa’da Kumsal bölgesinde saldırıya geçerler. Bu sırada KTKA’da görevli Başhekim Bnb. Nihat İlhan’ın eşi, 3 çocuğu Kutsi, Murat ve Hakan saklandıkları Banyo’da ve yan odada misafir olan ev sahibi Feride hanım şehit edilir.
22 Aralık’tan beri K. Kaymaklı’ya düzenlenen saldırılar sonucu 6 şehit verirken binlerce kardeşimiz de göçmen durumuna düşüyordu. 550 yaşlı kadın, erkek ve çocuk esir durumuna düştüler. 21-25 Aralık tarihleri arasında cereyan eden ve tarihe Kanlı-Noel olarak geçen bir hafta içinde 92 şehit ve 473 yaralı verirken kayıpların sayısı ise belirsizdi.
25 Aralık 1963’de Lefkoşa’dan Ankara’ya yardım çağrısı yapılır. Bu çağrıda son mermilerimizi atıyoruz, “Vatan Sağ Olsun” deniliyordu. Türk uçakları bir mermi bile atmadan yaptıkları uyarı uçuşu ile Rum saldırılarını susturdu. Ateş kes ilan edildi. Ancak bu uzun sürmeyecek ve saldırılar tüm adaya yayılacaktı….
21 Aralık 1963’te Kıbrıs Türk halkını çok kısa bir sürede bir soykırımla ortadan kaldırıp adayı Yunanistan’a bağlamak için Akritas Planı çerçevesinde harekete geçen Rumlar, hiç beklemedikleri bir dirençle karşılaşır. Lefkoşa’daki Türk direnişini çökertemeyen Rum saldırıları kısa sürede tüm adaya yayılır.
1964’e gelindiğinde Kıbrıs Türk halkı 103 karma köyden 25000 kişi göç etmiş durumdaydı. O günde toplandıkları yerde ve kantonlarda tecrit edilen Kıbrıs Türk halkı, salt silahlı saldırılara değil, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi baskıların da hedefi oluyordu. O günde Türk Kantonlarına her türlü yapı malzemesinin girmesi de yasaklanmıştı. Kıbrıs Türk halkı her türlü sosyal ve ekonomik gelişmelerden de dışlanmış durumdaydı. Rumlar, Türk Kantonlarının bağlarını koparmak için her türlü önlemi alıyorlardı. Kıbrıs Türk halkı utanç barikatlarında bin bir hakarete uğruyorlardı. Kantonlar arası gidiş-gelişlerinde hayatlarını kaybedenler vardı. Bugün hala daha mezarları bilinmeyen kayıplarımız vardır.
Grivas, direnen Türk Kantonlarını stratejik bir saldırı programına göre teker teker hedef alıyordu.6 Şubat 1964’de Arpalık’ta, 11-13 Şubat’ta Limasol’da, 20 Şubat’ta Serdarlı’da ve Gönendere’de, 23 Şubat’ta Mağusa’da, Poli’de ve Malya’da , 4 Mart’ta Ozanköy ve Zeytinlik’te 9 Mart’ta Baf’ta, 19 Mart’ta Çamlıköy ve Gaziveren’de , 15 Kasım 1967’de Geçitkale ve Boğaziçi’nde Kıbrıs Türk Halkı Rumların silahlı saldırılarına uğradı. Bu saldırılar yetmezmiş gibi bazı soydaşlarımız evlerinden , bahçelerinden , otobüslerinden toplanarak kurşuna dizildiler…
Ne var ki Kıbrıs Türk halkının olağanüstü direnişi yıllar boyu sürecekti!... Bu direniş Rum liderliğini beklemediği bir ortama sürükleyecek ve de Kıbrıs Türk halkının bu olağanüstü direnişi , 20 Temmuz 1974 güneşinin doğmasını sağlayacaktı!...DEVAM EDECEK…