1791 yılında ilk Megali İdea Haritasının çizilmesinden ve bu haritanın 1796 yılında yayınlanmasından sonra Rus Çarının teşvikiyle kurulan FilikiEterya veEthnikiEterya gibi örgütler , Rus ve İngiliz emperyalizminin desteğiyle yoğun isyan hazırlıklarına başlanmıştı….
Daha 1770de Rusların tahrikleri sonucu başlayan ilk Girit isyanının ardından Megali İdea çerçevesinde 1821 yılında başlayan Yunan isyanının etkilerinin Megali-İdea sınırları içerisinde gösterilen tüm bölgelerde yayılmaya başladı. 1830da imzalanan Londra Protokolu ile Batılı devletlerin himayesinde bağımsız Yunan devleti kurulur.
1864 yılında İngiltere tarafından ‘Yedi Adanın Yunanistana verilmesinden sonra , Enosis hevesleri artan Girit Rumları ; Yunanistan, İngiltere, Rusya ve Fransadan gördükleri silah ve para yardımıyla 1866da yeniden ayaklandılar.
Bugün BM Güvenlik Konseyinde Rum yanlısı kararlarıyla bilinen Rusya, İngiltere ve Fransanın desteğine güvenerek 16 Ağustos 1866da Selino Kasabasında binlerce Müslüman-Türkü kılıçtan geçirdiler. Bu durumdan daha da cesaretlenen Girit Rumları, Hacı Mahail adlı çetecinin başkanlığında 12 bin kişilik bir kuvvet oluşturarak Türk halkını katletmeye , etrafı yakıp yıkmaya başladılar.
51 yıl önce Yunanistan Alb.Grivası Kıbrısa gönderdiği gibi , o günde de Alb. Koreneos adlı bir gerilla uzmanını ve birçok Yunanlı da Subayı da ayni Yunanistan Girite göndererek , çetecileri organize etti. Yunan gemileri Girite silah ve cephane taşımaya başladı. Barbarlık derecesine varan katliamlardan kaçan Türkler , Kandiya Kalesine sığınmaya başladılar. Eylül 1866sonlarında kaleye sığınanların sayısı 50 bini bulmuştu. Bu arada 60 bin Türk ise Anadoluya göç etmişti. Kaynak: Sabahattin İsmail,Girit Nasıl kaybedildi. e-mail :tanitma@kktc.pubinfo.gov.nc.tr
Giritte yapılan bu katliamlar karşısında konu Batılı devletlerin kılları bile kıpırdamadı. Enosis sloganıyla başlayan ; Yunanistanın sürdürdüğü kışkırtmalar, Rusya , İngiltere ve Fransa gibi Batılı devletlerin de desteğiyle yaklaşık bir asır boyunca süren isyanların sonunda Yunanistan amacına ulaştı. 1912de Girit milletvekilleri Yunan Parlamentosuna katılarak Giritin Yunanistana ilhakını gerçekleştirdiler.
Bugün Kıbrısta da ayni senaryo ile karşı karşıyayız. 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarıyla birlikte Akritas planı uygulamaya konulur. 11 yıl boyunca Adanın her yanında Kıbrıs Türk halkına karşı silahlı saldırılarda ve katliamlarda bulunuldu. Ancak Girit örneğinde olduğu gibi büyük güçler bu katliamlara seyirci kaldılar. BM Barış Gücü askerleri yaşananlara sadece seyirci kaldılar, Türkiye de ne zaman müdahale edecek olsa ABD ve diğer güçler hep engel olmaya çalıştılar. Osmanlı Devletinin Giritte tanıdığı tüm ayrıcalıklara rağmen Yunanistan Girite asker çıkarmıştı. Yunanistan ayni oyunu 1964 yılında da Kıbrısta oynamış ve Adaya 20 bin asker çıkararak Enosisi gerçekleştirmek istemişti….
Rum-Yunan ikilisi Adada ilk isyan denemelerini yaptıkları 1821 yılından beri , Enosisi gerçekleştirmek için Batılı devletlerin desteğiyle her yolu denemektedirler.
Oyunun adı “Girit Oyunu” dur. Kıbrısta oynanan oyunun “Girit modeli ve Girit Yöntemi” olduğunu Rum-Yunan ikilisi de itiraf etmektedirler. Kıbrısta da oyun Giritte olduğu gibi Enosis temeli üzerine kurulmuştur
Oyunun adı Enosis, Başaktörler: Yunanistan, İngiltere Rusya ve Fransa. Giritte sahneye konulan bu oyunu başarılı olması üzerine bugün ayni oyunu ayni aktörler Kıbrısta da oynamak istiyorlar. Bu oyunda değişen tek şey mekan ve zamandır . Kaynak: Erçin Tekakpınar, Girit-Kıbrıs-Enosis, Girit Nasıl kaybedildi.e-mail:tanitma@kktc.pubinfo.gov.nc.tr
Rumların 1990da ABne yaptıkları üyelik müracaatının da amacıEnosisi dolaylı olarak gerçekleştirmekti. Nitekim , 1 Mayıs 2004 itibarıyla Rumların “Kıbrıs” olarak ABne tam üye olarak kabulü sonrası Güney Kıbrısa giden bir Yunan diplomatı da o günde dolaylı olarak Enosisin gerçekleştiğini ifade etmekten kendini alamamıştı.
Girit SenaryosundaEnosis için Osmanlı Devletine baskı yapan devletler bugün de Kıbrıs sorununda Rum-Yunan ikilisinin yanında yer almaktadırlar. Günümüzde Kıbrısta yapılmak istenen Federal devlet adı altında Kıbrıs Türk halkını ‘azınlık olarak ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyetine yamalayarak güçlü bir merkezi hükümet oluşturmaktır.
Bu oyunu bozmanın tek yolu; birlik ve beraberlik içinde anavatanımız Türkiyenin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmeyerek, self-determinasyon hakkımıza, siyasal eşitliğimize , bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sahip çıkarak anavatanımızla işbirliği içerisinde tanınmasını sağlamaktır…..
Kıbrıs Türk halkı anavatanı ile vardır ve anavatanı ile var olmaya devam edecektir…..