Mesarya'ya su mu geliyor?

Abone Ol

Güzelyurt ve Mesarya ovalarının sulama projesi siyasilerin uzun yıllardan beridir dillerinden düşürmediği bir konu.

Türkiye Tarım ve Orman Bakanı sayın İbrahim Yumaklının temaslarda bulunmak üzere KKTC yi ziyarete gelişi yıllardır pişirilmeye çalışılan yemeğin yeniden ocak üstüne çıkarılmasına vesile oldu.

Güzelyurt ta 35 bin, Mesarya ovasında ise 98 bin dekar arazinin sulanmasını öngören projenin, Güzelyurt ayağını bilmem ama Mesarya ayağının hayata geçirilmesi başarısının hayalden öte olmayacağı düşünceleri nedense bende ağır basıyor.

Türkiye den gelen su nun Mesarya da gerçek anlamda amaca hizmet edebilmesi için öncelikle Haspolat taki derivasyon suyunun yıllardan beridir oluşturduğu toprak tahribatının giderilmesi için derhal çalışmalar başlatılması gerekir inancındayım.

Tarım Bakanlığına, tarımdan gelen birinin getirilmesi beni bu konuda bir ara ümitlendirmişti ama ne yazık ki bu ümit kıvılcımının boşuna bir beklenti olduğu kısa sürede ortaya çıktı.

Haspolat tan başlayarak Aslanköyden aşağılara uzanan derivasyon suyunun geçtiği topraklar bu gün kullanılamaz durumdadır. Kullanılamaz konuma gelen ve lişina olarak tabir edilen, toprak verimini sıfırlayan konumdaki alanlar bu gün yüzlerce dönüme tekabül etmektedir.

Bunun yanında dere ve ana ark ıslahı yıllardan beridir” yaban doğasına dokunmayın” maskesi altında yapılmamakta, tarımda kullanılacak araziler sazlık ve kamışlık konumuna getirilmiş bulunmaktadır.

Yıllar öncesinde Mesaryanın en verimli toprakları konumundaki tarlalar maalesef bu gün yürütülmekte olan bilinçsiz ve beceriksiz tarım politikaları sayesinde çorak tarlalar haline getirilmiştir.

Derivasyon suyunun beton büzlerle kontrollü bir şekilde verilmesi yerine salma, başıboş akıtılması toprağın verimsiz hale getirilmesindeki en büyük etkendir.

Bu gün Tarım Bakanlığı mevkiinde oturmakta olan sayın Bakan bu nedenleri ve hal çarelerini en iyi bilenlerdendir. Her nedense bakanlık koltuğuna geldikten sonra huy ve tavır değişikliği, rehavetin galebe çalması sorunlar yumağının yerinde saymasına, tarım ve tarımcının sıkıntılar içinde kıvranmasının devamına neden olmaktadır.

Türkiye den akıtılmakta olan su nun gerçek anlamda üretimde kullanılması hesaplanıyorsa öncelikle toprak ıslahının ciddi bir şekilde ele alınarak var olan sorunların halli için derhal çalışmalar başlatılmasıyla mümkün olacaktır.

Konu ile ilgili olarak onlarca makale yazdım. Başta Diyalog TV vasıtasıyla sorunlar gözler önüne serilmeye çalışıldı. Ne yazık ki devletin ilgili Bakanlığı bu güne kadar kılını kıpırdatmadı. Konulara vakıf olmayanlardan bir tepki beklemek umudumuz yoktu ama konuları bilenlerin bu toprakların heba olup gitmesine seyirci kalması ve kalmaya da devam ediliyor olması, affedilemez.

Bilmem anlatabildim mi!