Metehan’da eyleme gidiliyor
Hakların Korunması İnisiyatifi, 14 Ekim Pazartesi günü Metehan’da düzenleyeceği eylemle, mülkiyet sorununun TMK aracılığı ile çözülebileceğini dünyaya bir kez daha duyurmayı amaçlıyor
Hakların Korunması İnisiyatifi’nin 14 Ekim Pazartesi günü saat 11:00’de yapmayı planladığı eylemde, Birleşmiş Milletler Örgütü ile Avrupa Birliği yetkililerine iletilecek bir bildirinin okunması ve örgütlerin Rum tarafınca mülkiyet sorunu kullanılarak başlatılan saldırıya ilişkin görüşlerini yansıtan pankart ve dövizlerin taşınması bekleniyor.
Eylem hazırlıklarını sürdüren örgüt yetkilileri, “Bizim amacımız barıştır. Barış içinde kalkınma istiyoruz. Kuzey’de veya Güney’de mal sahiplerinin hakları korunarak inkişafın gelişmesi Kıbrıs halkının yararınadır. Bunun engellenmesi, iki halkı daha fazla karşı karşıya getirir ve Kıbrıs sorununa çözüm bulmayı da engeller” diyerek eylemlerinin barışçıl siyasi mesajlar içereceğini belirttiler.
İnisiyatif temsilcileri, eylem yeri olarak Metehan kapısının seçilmesinin önemine de vurgu yaparak, “2003 yılında Metehan’ın açılması ve iki taraf arasındaki geçişlerin giderek artması ile nice düşmanlıkların yıkıldığına, iki halk arasında yeni köprüler kurulduğuna tanık olduk. Bu köprülerin yıkılmasına ve yeni gerginlikler ortaya çıkmasına izin vermemek konusunda kararlıyız. Bu kararlılığımızı Rum tarafındaki dostlarımıza da bu kapının önünde ifade etmek istiyoruz” dediler.
Hakların Korunması İnisiyatifi, 5 Eylül’de Londra’da düzenlediği basın toplantısı ile mülkiyet sorununun Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığı ile çözülebileceğini uluslararası kamuoyunun dikkatine getirmiş, inisiyatif temsilcileri basın toplantısının ardından Brüksel ve Strasburg’da görüşmeler yaparak TMK’nin iptal edilmesi için çalışan Rum tarafının girişimlerinin başarısız olmasına katkıda bulunmuştu.
İnisiyatif temsilcileri, Rum tarafının girişimlerinin devam edeceğini, kendilerinin de Rum tarafınca yapılan tutuklamalara ve saldırılara karşı çıkarken TMK’nın mevcut koşullarda mülkiyet sorununa çözüm bulmanın ve eski mal sahipleri olarak Kıbrıslı Rumların hakkını korumanın tek geçerli yolu olduğunu anlatmaya devam edeceklerini belirtiyorlar.
Bunlar da ilginizi çekebilir