4K Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Solyalı, Lefke’nin tarihi, doğası ve tarımsal üretimiyle büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getirdi.

Solyalı, “Ülkenin meyve-sebze üretiminin yüzde 35’i burada karşılanıyor. “Çileğin yüzde 90’ı, kolakasın ise tamamı Lefke bölgesinde üretiliyor ve bu ürünlerin standartlara uygun üretilmesi ile pazara yönelik geliştirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Tüm ürünlerin bölgedeki kadınların emeğiyle üretildiğinin altını çizen Solyalı, kurutma makinesinde üzüm sucuğu, tarhana, molehiya gibi ürünlerin de başarıyla kurutulduğunu söyledi.

Daha büyük tesislerin kurulması ve sürecin kooperatifler aracılığıyla yürütülmesi gerektiğine inandığını belirten Solyalı, böylece yerel işletmelerin ürünlerinin daha verimli değerlendirilebileceğine dikkat çekti.

Kurutma makinelerinin günlük 100 kilo kapasiteye sahip olduğunu ancak kullanılan ürün grubuna göre elde edilecek miktarın değiştiğini belirten Solyalı, “Sürdürülebilir tarımı destekleyen bu modeli genişletmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Solyalı, tüm sürecin oldukça meşakkatli bir iş olduğunu, en iyi ürünü elde edebilmek için 8 ay boyunca denemeler yaptıklarını ve gelinen aşamada iç piyasaya ürün tedariğine başladıklarını söyledi.

Kuzey Kıbrıs’ta meyve kurutmanın genellikle ithal ürünlerle yapıldığını belirten Solyalı, yerli üretimi destekleyerek istihdam yaratılması ve ithal ürünlere karşı rekabet gücünün artırılması gerektiğini ifade etti.

“Bu projenin kırsal kalkınma için bir model olacağına ve daha büyük yatırımların önünü açacak önemli bir adım niteliği taşıdığına inanıyorum.” diyen Solyalı, TİKA desteğiyle kurulan kurutma tesisinin, kadın üreticilere daha fazla imkân sağlayacağı ve onların üretim süreçlerinde daha aktif rol almasını mümkün kılacağı görüşünü belirtti.

Solyalı, “Bu proje kırsal kalkınma planlarının ve kooperatifçilik politikalarının bir çıktısıdır. Tüm üretim kadınlarımızın emeğiyle yapılıyor ve kooperatif ekonomik ve sosyal anlamda güçleniyor.” şeklinde konuştu.

Solyalı, kurutma tesisindeki üretim süreçleri hakkında da bilgi vererek, kooperatifin doğal ve organik üretime verdiği öneme dikkat çekti.

Kooperatif üyelerinin yanı sıra bölge halkının ürettiği ürünleri kullandıklarına vurgu yapan Solyalı, “Tedarik edilen ürünler sırasıyla ayıklama, yıkama ve doğrama işlemlerinden geçiyor, ardından 14 saatlik kurutma sürecinin tamamlanmasıyla paketliyoruz ve ürünler Lefkoşa’daki satış merkezine gönderiliyor” diye konuştu.

ÜRÜNLER LEFKOŞA’DA SATIŞA SUNULUYOR

Lefkoşa’da haftanın beş günü ürün satışı yapıldığını aktaran Solyalı, günlük olarak hasat edilen taze sebze ve meyvelerin yanı sıra, kurutulmuş gıdaların ve diğer yerel ürünlerin de ilgi gördüğünü söyledi.  

 “Tüketiciler taze ürünlere yoğun ilgi gösteriyor ve toplum kadın üreticileri destekleyerek 4K markasını sahiplenmeye devam ediyor” diyen Solyalı, ürün yelpazelerinde Kıbrıs mandalinalarından ürettikleri limonatanın da yer aldığını ve bunu 4K markasıyla tüketiciye sunduklarını belirtti.

"KOOPERATİFÇİLİĞİN GELİŞİMİ İÇİN DESTEK ŞART"

Solyalı, kooperatifçiliğin gelişebilmesi ve kurumsal sürdürülebilirliğini sağlayabilmesi için finansal desteğin yanı sıra istihdam ve altyapı desteğinin de kritik olduğunu belirterek, yalnızca kalkınma planlarında yer almanın yeterli olmadığını, özellikle kuruluş aşamasında sağlanacak desteklerin üretimin devamlılığı açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Kooperatiflerin uzun vadeli başarısı için kurumsallaşma sürecinin desteklenmesi gerektiğini de ifade eden Solyalı, devlet desteğinin kooperatifçiliğin güçlenmesi ve sürdürülebilirliği için önemli olduğunu, bu nedenle kamu kurumlarından sürekli destek talepleri ilettiklerini söyledi.

“EN BÜYÜK SIKINTILARIMIZDAN BİRİ LOJİSTİK”

Bu süreçte bazı sorunlarla karşılaştıklarını ve kooperatifin en büyük sıkıntılarından birinin lojistik olduğunu belirten Solyalı, “Özellikle yaş meyve ve sebzelerin pazara hızlı erişimi çok önemli, çünkü bu ürünlerin hasat edildikleri anda tüketiciye ulaşması gerekiyor” dedi.

“23 Nisan günü okullar eylem yerine dönecek” “23 Nisan günü okullar eylem yerine dönecek”

Bu sorunu çözmek için kamu kurumlarıyla görüşmeler yaptıklarını ancak henüz sonuç alamadıklarını belirten Solyalı, “Adım adım ilerleyerek, üreticiden tüketiciye daha hızlı ve güvenilir bir zincir kurmayı hedefliyoruz” diyerek, toplum ve ilgili kuruluşların desteğine ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.

 “GENÇ NÜFUSU TARIMA KAZANDIRMAK ÖNEMLİ”

Bölgedeki göç sorununa da değinen ve gençlerin bölgede kalmasını teşvik edecek projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Solyalı, "Genç nüfusun tarıma ilgisinin azalması ciddi bir sorun ve tarım sektöründe nesilden nesile devam edecek bir yapı oluşturulmalı. Gıda arz güvenliği de en az savunma sanayi kadar kritik bir konu. Dünyada kırsalda yaşayan insanlar desteklenerek şehirlerden uzaklaşmaları önleniyor. Bu bölgelerde barınmayı cazip hale getirmek için özel teşvikler sağlanıyor. Bizim de yerelden kalkınmayı esas alan projeleri desteklememiz gerekiyor." şeklinde konuştu.

“YAPAMAZSINIZ' DEDİKLERİ HER ŞEYİ BAŞARDIK”

Birleşmiş Milletler’in 2025’i "Dünya Kooperatifçilik Yılı" ilan ettiğini hatırlatan Solyalı, kooperatifçiliğin sosyal bir kalkınma modeli olduğunu ifade ederek, "Bize 'Yapamazsınız' dedikleri her şeyi başardık. Kadın emeğini görünür kılmaya ve kırsaldan başlayarak kalkınmayı sağlamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.